07 Mart 2014 11:17

Sözmen’e saldırıya dair suç duyurusunda bulunuldu

Evinin önünde yüzü maskeli bir kişinin saldırısına uğrayan, kafasına on, sol koluna da bir dikiş atılan Evrensel Gazetesi Yazarı ve İnternet Sitesi Editörü Mithat Fabian Sözmen’in uğradığı saldırıya dair savcılığa suç duyurusunda bulunmak için çok sayıda kişi Çağlayan Adliyesi önünde bir araya geldi.

Sözmen’e saldırıya dair suç duyurusunda bulunuldu
Paylaş

Evinin önünde yüzü maskeli bir kişinin saldırısına uğrayan, kafasına on, sol koluna da bir dikiş atılan Evrensel Gazetesi Yazarı ve İnternet Sitesi Editörü Mithat Fabian Sözmen’in uğradığı saldırıya dair savcılığa suç duyurusunda bulunmak için çok sayıda kişi Çağlayan Adliyesi önünde bir araya geldi.

Suç duyurusunda bulunmadan önce Çağlayan Adliyesi önünde bir açıklama yapan Mithat Fabian Sözmen, “Saldırganın bana saldırma sebebini yüzde yüz bilmem ya da son anda fark etmesem bu sinsi saldırının sonu nerelere varırdı bilemiyorum ancak bildiğim bir şey var ki, Türkiye’de gazeteciler her zaman için büyük tehdit altında olmuş; suikastlara, cinayetlere, işkencelere, tutuklamalara maruz kalmıştır. On yıllardır Türkiye’de gazetecilerin savunmasızlığı, alçak provokasyonların, oyunların hedefi haline gelmelerini kolaylaştırmıştır ve bu durum 2014 yılında da devam etmektedir” dedi.

AKP iktidarının, söylemleri ve politikalarıyla gazetecilere yönelik bu saldırıların gerçekleşmesinde cesaretlendirici bir rol oynadığını vurgulayan Sözmen, “Onlarca gazetecinin cezaevinde olduğu, sansürün kol gezdiği, sendikasızlığın norm haline getirildiği bir ülkede basın özgürlüğünden bahsedilemez. Gazetecilerin bizzat başbakan ağzıyla hedef haline getirildiği bir ülkede Hrant Dink gibi gazeteci suikastlarının önüne geçilemez” diye konuştu.

Sözmen şöyle devam etti: “Benim başıma gelen bu saldırı kuşkusuz şahsıma yönelik olmanın çok ötesinde gazetem Evrensel ile birlikte gerçeğin, emeğin, ezilenin safında haber yapan bütün medya organlarına, basın emekçilerine yönelik bir saldırıdır. Saldırı, tepeden yapılan telefon görüşmeleriyle, talimatlarla iktidarın sansür ve işten atma baskısıyla çalışmak zorunda bırakılan, çağdışı bir şekilde sendikalarında örgütlenmesine izin verilmeyen bütün gazetecilere yapılmış bir saldırıdır.
Bir hafta önce, aynı saatlerde yine gazetemizin yazarı, televizyoncu Mustafa Kuleli’ye yönelik saldırı ve dün bana yapılan saldırı, başrolüne her daim savunmasız bırakılmaya çalışılan gazetecilerin konduğu yeni bir provokasyon konseptinin gündemde olduğu endişesini bizde güçlü bir şekilde uyandırmaktadır. Gazetecilere yönelik yeni bir saldırı gerçekleşmeden, yetkilileri gerçeğin aydınlatılması için göreve çağırıyoruz. Bütün gazetecileri, burada bulunan değerli sendikalarımız ve meslek örgütlerimizle birlikte örgütlenmeye çağırıyoruz. Gazeteci olarak gerçekleri halka ulaştırmaya gayret eden kalemimizin gücünü ancak böyle artırabiliriz.”

GAZETE OLARAK DA SORUŞTURACAĞIZ
Daha sonra konuşan Evrensel Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Polat, saldırıda herhangi bir gasp girişiminin olmaması, saldırganın yüzünü gizlemesi, herhangi bir sözlü ifadede bulunmamasının, bir hafta önce yine aynı gün Mustafa Kuleli ve Hasan Cömert’e yönelik saldırıyı hatırlattığını söyledi. Polat, “Mustafa Kuleli ve Hasan Cömert’e yönelik saldırı aydınlatılmış olsaydı, aydınlatılmaya yönelik bir açık tutum alınsaydı sanıyorum ki Mithat bu saldırıya maruz kalmayacaktı” dedi.
Türkiye’de ‘gazetecilere yönelik saldırıların ve suikastların arkasında bir şekilde devlet var, devlet cezalandırmayarak, koruyarak bunları ödüllendiriyor’ algısı olduğuna dikkat çeken Polat, “Bu benim kişisel olarak da inandığım bir nokta” dedi. Polat, “Bu olayın soruşturulmasını ya da soruşturulmamasını sadece yetkililere bırakmayacağımızı, ciddi bir soruşturmayı gazete olarak da yapacağımızı vurguluyorum” diye konuştu.

HÜKÜMET HEDEF GÖSTERİYOR
Suç duyurusu öncesi yapılan basın açıklamasına gazeteci örgütleri ve milletvekilleri de destek verdi.

TGS Genel Başkanı Uğur Güç: Daha önceki saldırılar zaten sansür ve oto sansür olarak, talimat, işsizlik olarak gelmekteydi. Bu baskılar sonucunda gazeteler hedef alınmaya başlandı. Bunun sonuçları ileride daha vahim olabilir. Bunun için biz elimizden gelenleri yapacağız. Biz dik durmaya devam edeceğiz.

TGC Genel Sekreteri Sibel Güneş: Emniyet Müdürlüğü ve İçişleri Bakanlığı gazetecilerin bir kamu görevi yaptığının farkında değil ve bu konudaki çağrılara kulaklarını kapatıyorlar. Hükümetin hedef gösterme tutumu, emniyetin bu konudaki sessizliği gazetecilere yönelik saldırıların ardı ardına devam etmesinin yolunu hazırlıyor. İçişleri Bakanlığını ve Emniyet Müdürlüğünü bir kez daha görevce çağırıyoruz.

CHP İstanbul Milletvekili Melda Onur: Gazeteciler sürekli olarak hükümet tarafından hedef gösteriliyor. Adına medya patronu denen, bir grup gazetenin sahibi olan bir kişinin başbakanla konuşurken hüngür hüngür ağlamasının sonucudur bunlar. Bu medya patronları, kendi gazetecileri savunmak yerine Başbakanı hoş tutmayı sürdürdüğü müddetçe bu iş böyle devam eder.

DİSK Basın İş adına Faruk Eren: Bu saldırıların failleri mutlaka bulunmalı. Her toplumsal olayda olayları izleyen gazeteciler polisin hedefi halindeydi. Yetkililer aksini söylese bile onlarca arkadaşımız gazetecilik nedeniyle cezaevine girdi. Biz gerçek basın özgürlüğünün örgütlenmekle geleceğine inanıyoruz.

Basın Konseyi Genel Sekreteri Namık Koçak: Başbakan ‘Youtube’u, Facebook’u kapatabiliriz’ dedi. İnsanların seslerini duyurabileceği alan kalmadı. TMSF eliyle hükümetin gazetelere el koyup hükümetin borazanı haline getirmesiyle çok az gerçekten bağımsız habercilik yapabilen medya kaldı. Onlar da dövülerek, cezaevlerine atılarak susturulmaya çalışılıyor.
Açıklamalardan sonra, Mithat Fabian Sözmen ve Fatih Polat adliyeye girerek suç duyurusunda bulundu. (İstanbul/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Erdoğan, Malezya\'dan sığınma mı istedi?

SONRAKİ HABER

Otobüste öldürülen Özge için yürüdüler

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...