03 Mart 2014 16:18

Baskı, zulüm, dağ ve ölümle örülü hayatlar

Bölgede asker baskısı nedeniyle yaşamları değişen, koruculuğu kabul etmediği için, köyleri yakılıp yıkılan, göçe zorlanan ailelerin hikayeleri, ‘Bunca insan neden dağın yolunu tuttu?’ sorunsunun da cevabı gibi.

Baskı, zulüm, dağ ve ölümle örülü hayatlar
Paylaş

Bölgede asker baskısı nedeniyle yaşamları değişen, koruculuğu kabul etmediği için, köyleri yakılıp yıkılan, göçe zorlanan ailelerin hikayeleri, ‘Bunca insan neden dağın yolunu tuttu?​’ sorunsunun da cevabı gibi.
Şırnak merkeze bağlı Bacit köyü, 1991 yılında askeri birliklerce basıldı, köylüler, korucu olmaya zorlandı. Köylüler koruculuğu kabul etmeyince köy ateşe verildi, zorunlu göçe tabi tutuldular. O köyden göç etmek zorunda kalan ailelerden biri de İke ailesiydi. Önce Şırnak merkeze taşındılar ancak baskıdan kurtulamadılar. Evleri ikinci kez yakıldı. Ailenin bir kısmı, Federal Kürdistan Bölgesi’nde bulunan Mahmur Kampı’na, bir kısmı da batı illerine göç etti. Bu süreçte aile üyelerinden Ahmet İke, Halil İke, Abdullah İke, M. Ali İke, Behiye İke, Hamit İke, Hasan İke, Cami İke ve Tahir İke PKK’ye katıldı. Aynı aileden PKK’ye katılan 9 kişi de 1985-1999 tarihleri arasında çıkan çatışmalarda yaşamlarını yitirdi.
Aile üyelerinden Lokman İke, ailesinden bazı kişilerin de Diyarbakır ve İzmir’de cezaevinde olduğunu belirterek, “Tüm bu yaşananların nedeni devletin baskılarıydı. Biz köylerimizde huzurlu bir hayat sürdürüyorduk. Korucu olmamız için baskı yaptılar. Bnu kabul etmediğimiz için köyümüz boşaltıldı. Aylarca Cizre ve Silopi’de kaldık. Sonra Şırnak’a geldik. Ailemiz burada tekrardan bir araya geldi” dedi.

BACAĞINI KAYBETTİ

Ailenin başka bir üyesi olan Abdulhamit İke ise “Kürt halkı kendisini ifade etmek ve varlığını ortaya koyabilmek için silahlı mücadele vermek zorunda bırakıldı” diyor. Abdulhamit İke, Şırnak’ta 1992 yılında Newroz kutlamalarında asker ve polisler tarafından ateş açıldığı sırada isabet eden 4 kurşun nedeniyle bacağını kaybetmiş. “Sistem Newroz bayramına da tahammül etmiyordu. Yüzlerce insan açılan ateş sonucu yaralandı, onlarcası yaşamını yitirdi. Diyarbakır’a hastaneye kaldırıldım. Nusaybin otogarında özel timler refakatçimi gözaltına aldı. Yolun ortasında yaralı bacağıma basıp işkence yaptılar. Bacağım kangren oldu ve kesildi. Bu ülke Kürt halkına baskı işkence ve zulüm yapmadı diyen varsa ben buradayım” şeklinde konuştu.

‘ÇOCUKLARIMIZ DAĞA ZULÜM YÜZÜNDEN ÇIKTI’

Oğlu Hamit İke’yi bir çatışmada yitiren anne Akide İke ise “Oğlum daha küçük yaşataydı. Çok çalışkan ve hareketliydi. Cudi Dağı’nda yaralandı haberini aldık. İyileşti, Besta bölgesinde yine yaralandı. Sonra Gabar Dağı’nda çıkan bir çatışmada yaşamını yitirdi” dedi. Köylerinde yaşadıkları baskıları anlatan Akide İke, “Çocuklarımız tutuklandı, işkencelere maruz bırakıldık, çobanlık yapan küçük çocuklarımıza işkence yapıldı. Köylerimiz yakıldı, hayvanlarımız telef oldu. Yerimizden yurdumuzdan edildik. İnsanımızın dağlara çıkmasının nedeni yapılan zulümlerdir” dedi. (Şırnak/DİHA)

ÖNCEKİ HABER

\'artı1 çalışanlara devrediliyor\'

SONRAKİ HABER

‘Kadınlar yaşam mücadelesini yalnız vermeye devam ediyor’

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...