26 Şubat 2014 06:00

11 yaşında bir çocuk, ayağında terlik, yanında bir kalaşnikof!

Midyat'ın Çalpınar köyünde 1995 yılında 2 PKK’li ile birlikte infaz edilen 11 yaşındaki Fatma Erkan’ın infaz sonrası çekilen fotoğrafları ortaya çıktı. Soruşturma dosyasında askerin 15 dakika süren çatışmada binlerce mühimmat kullandığı belirtilirken, ölenlerin sadece birer kurşunla öldürülmüş olmaları ve fotoğraflarda 11 yaşındaki Fatma’nın yalın ayak, yanında bir çift terlik ve üzerinde etek olması çocuğun infaz edildiği iddiasını güçlendiriyor.

11 yaşında bir çocuk, ayağında terlik, yanında bir kalaşnikof!
Paylaş

Metin İNAN

Midyat'ın Çalpınar köyünde 1995 yılında 2 PKK’li ile birlikte infaz edilen 11 yaşındaki Fatma Erkan’ın infaz sonrası çekilen fotoğrafları ortaya çıktı. Soruşturma dosyasında askerin 15 dakika süren çatışmada binlerce mühimmat kullandığı belirtilirken, ölenlerin sadece birer kurşunla öldürülmüş olmaları ve fotoğraflarda 11 yaşındaki Fatma’nın yalın ayak, yanında bir çift terlik ve üzerinde etek olması çocuğun infaz edildiği iddiasını güçlendiriyor. Çocuğun yanında görülen 1 adet silah ise daha önce birçok kez benzer olaylarda öldürülenlerin yanına silah bırakılarak ‘çatışmada öldürüldü’ süsü verilmesini hatırlatıyor.

Çalpınar’da 14 Ekim 1995’te asker ve korucular tarafından 2 PKK’li ile birlikte infaz edilen 11 yaşındaki Fatma Erkan’a ilişkin Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığına başvuran Avukat Rahşan Bataray Saman, olayla ilgili önemli bilgilere ulaştı. Dosyada 11 yaşındaki Fatma’ya ait infaz sonrası çekilen fotoğraflar yer alıyor. 20 yıl sonra ortaya çıkan fotoğraflarda küçük çocuğu ısrarla ‘örgüt üyesi’ olarak gösteren Midyat Cumhuriyet Savcısı Atilla Cengiz’in de belirttiği gibi, üst kısmında açık kahverengi gömlek, alt kısmında karışık renkli etek ile pembe eşofman görülüyor. Yine çıplak olan ayaklarının her iki yanına savrulmuş terlikleri olan Erkan’ın çatışmada öldüğünün kanıtlanması için de hemen yanına bir adet kaleşnikof silahın konulduğu görülüyor.

AYAĞINDA TERLİK VARDI

Olayla ilgili yürütülen soruşturma kapsamında 3 Eylül 2009’da CMK 250. madde ile yetkili Cumhuriyet Savcısı Lokman Doğan’a ifade veren Fatma Erkan’ın dedesi İzzet Erkan, boşaltılan köylerine eşi ve torunu Fatma ile birlikte bir aylığına gittiğini belirterek, “Fatma evin dışında çocuklarla oynuyordu. Hava yeni kararmıştı. Bir ara silah sesleri işittik. Ancak dışarı çıkmadık. Sabah askerler geldi. Köylüleri topladı. Jandarma komutanı yüzbaşı bize bir çocuk cenazesi bulduklarını söyledi. Gidip cenazeye baktık. Fatma’nın vurulmuş olduğunu gördük. Cenazeyi bize köye savcı geldikten sonra teslim ettiler. Aynı köye defin ettik. Jandarma komutanı bize torunumuzun teröristlerle birlikte olduğunu, bu nedenle vurulduğunu söyledi. Ben kendisine ‘ayağında terlikli terörist mi olur, bu yaşta terörist mi olur’ dedim. Çocuktu. Okul çağına girmişti ancak okula yazılmamıştı. Ninesinin koynunda yatardı. Herhangi bir şekilde silah temin etmesi mümkün değildi” demişti.

BİNLERCE MÜHİMMAT KULLANILMIŞ AMA  ÖLENLERE SADECE 1 KURŞUN İSABET ETMİŞ

Üstü örtülmeye çalışılan olayda yaşamını yitiren 2 PKK’linin infaz edildiği şüphesi de ön otopsi raporuyla güçleniyor. Belgelere göre çatışmada PKK’lilere ait 60 boş kaleşnikof kovanına karşın askerin, 3 bin 700 adet 7.62 mm’lik 63-G3 piyade tüfeği fişeği, bin 600 adet izli 7.66 mm’lik MG-3 fişeği, 3 bin adet 7.62 mm’lik kaleşnikof piyade tüfeği fişeği, 20 adet savunma el bombası, 5 adet 40 mm’lik bomba atar mermisi, 3 adet DM 22 tüfek bombası, BTR Tim aracına ait 14.5 mm’lik bin 500 adet uçak savar fişeği, 7.60 mm’lik bixi makinalı tüfeğine ait bin 250 adet fişek, 25 inçlik 25 adet işaret fişeği, 25 adet aydınlatma fişeği kullandığı belirtiliyor.  İşin ilginç yanıysa bunca mühimmatın kullanıldığı olayda 2 PKK’linin birer kurşun ile yaşamını yitirmiş olması. PKK’lilerden 36 yaşında ki Faysal Yalız, sol şakak kısmından, 26 yaşındaki Ali Bulut ise sol skapula altından girip kalbinde çıkan kurşunla yaşamını yitirmişti.

DOSYA ZAMAN AŞIMINA UĞRAYABİLİR

Dosyaya ilişkin konuşan İHD Diyarbakır Şubesi Hukuk Komisyonu üyesi Avukat Rahşan Bataray Saman, “Bu dosya da 1995 yılında 11 yaşındaki bir kız çocuğunun nasıl infaz edildiğini öğrendik” dedi. Dosyanın zaman aşımına uğrama ihtimalinin yüksek olduğunu dile getiren Bataray, çatışma sonrası delilleri toplayanın yine asker olduğuna dikkat çekerek, “Savcılıktan da şikayetçiyiz. Fatma’nın elinde barut izi olup olmadığı bile incelenmemiş” dedi. (Diyarbakır/DİHA)

ÖNCEKİ HABER

Lice davası İzmir’e gitti

SONRAKİ HABER

4.5 milyon dolar nasıl iade edildi?

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...