02 Şubat 2014 06:00

Soçi Olimpiyatları gerçekler ve taleplerimiz

Rus Çarlığı’nın mirasçısı olan Rusya Federasyonu, 2014 Soçi Kış Olimpiyat Oyunları düzenliyor. Bizler için Soçi Olimpiyatları;Bölgedeki Çerkes halk gerçekliğini yok sayan ölçüsüzlüğün en vahşi halidir. Neo-liberal talanın, kapitalist işleyişin tam anlamıyla Soçi’de somutlanmasıdır.Ekolojik dengelerin, doğal çevrenin alt üst edilmesidir.Bu süreci “Kafkas Baharı” projeleri için kullanan diğer emperyalist-kapitalist aktörlerdir.

Soçi Olimpiyatları gerçekler ve taleplerimiz
Paylaş

Demokratik Çerkes Hareketi

Rus Çarlığı’nın mirasçısı olan Rusya Federasyonu, 2014 Soçi Kış Olimpiyat Oyunları düzenliyor. Bizler için Soçi Olimpiyatları;
Bölgedeki Çerkes halk gerçekliğini yok sayan ölçüsüzlüğün en vahşi halidir.  
Neo-liberal talanın, kapitalist işleyişin tam anlamıyla Soçi’de somutlanmasıdır.
Ekolojik dengelerin, doğal çevrenin alt üst edilmesidir.
Bu süreci “Kafkas Baharı” projeleri için kullanan diğer emperyalist-kapitalist aktörlerdir.
Soçi süreci, sadece “Olimpiyat” değildir. Çerkeslerin topraklarından sökülüp atılmaları öncesinde Soçi, Çerkesya’nın başkentiydi. Yüz binlerce Çerkes’in toplama kamplarında bekletildiği, salgın hastalıklarla büyük bölümünün öldüğü, sürgüne yollandığı ana limandı. Rus Çarlığı’nın 150 yıl önce zaferini ilan ettiği yer olan ve Çerkesler’in son direniş noktası olarak kabul edilen Krasnaya Polyana ise, olimpik müsabakaların ana merkezi olacaktır. Dahası Rusya, olimpiyat ateşini almaya, Kafkasya’nın ele geçirilmesinde vurucu timler olarak kullandığı Kazaklar’ın folklor ekiplerini götürmekle de yetinmedi. Soçi’den az ötede 8-10 bin kişinin kaldığı Şapsığ Rayonu’na Çerkes topraklarında yaptığı katliamlarla tarihe geçen Rus General Lazarevsk’in ismi verildi.
Soçi’yi Rusya kapitalizminden soyutlayarak okuyamayız. Soçi artık, bölgenin tüm kaynaklarını semiren, üretim araçlarını en vahşi haliyle elinde tutan Rusya egemenlerinin yeni bir talan alanıdır. Soçi, Rusya’nın kapitalistleşme sürecinin bir parçasıdır. Rusya’nın Soçi sürecindeki ölçüsüzlükleri bunlarla da sınırlı değil.

EKOLOJİK DENGE YOK SAYILIYOR

Bölgedeki doğal çevrenin, olimpiyat tesisleri yapmak adına katledildiğini de tarafsız çevre örgütleri raporlarında açıklıyorlar. UNESCO’nun kültür mirası ilan ettiği bir bölgenin talan edildiğini ve pek çok nadir bitki türünün tehdit altında olduğunu söylüyorlar.
Küresel aktörler ve uzantılarının Soçi istismarı... ABD ve AB gibi küresel aktörler, Kafkasya’da kendilerine koridor açmak adına kimi zaman doğrudan müdahil olarak kimi zaman da paravan kişi ve kurumlarla halklarımızın yaşadığı bu büyük trajediyi kullanmaktadır. Soçi olayını “Kafkas Baharı” stratejilerinin bir taktik aşaması olarak görüyorlar. Rusya ile tarihsel hesaplaşmalarını sürdüren ABD gibi uluslararası aktörler ve Gürcistan gibi kuyruk acısı olan bölgesel ülkeler de ‘Çerkes soykırımını’ kullanıyor.
Buna karşılık Rusya, ABD güdümlü muhalefet ile her muhalif sesi eşitleyerek, yaptıklarına meşruiyet arıyor. Oysa, ABD’nin ve uzantılarının Soçi duyarlılığını kullanması ne kadar sinsi bir girişimse, her karşı sesi “Amerikancı” diyerek önemsiz kılmak da bir o kadar hileli bir tutumdur.
Diğer taraftan; pazar-piyasa-çıkar ilişkisinin ideolojik merkezinde yer alan milliyetçi veya liberal-muhafazakar karışımı özneler, bir süredir emperyalist güçlerle girilen/girilecek ilişkinin siyasi ve ahlaki temellerini hazırladı. Türkiye’de iktidarla oldukça uyumlu, sıra Rusya’ya gelince “oldukça muhalif” olan öznelerin Soçi Olimpiyatları’na “rovanşist” intikamcı duygusallıkla yaklaşmaları, tarihsel gerçekleri yok sayan anlayış kadar sorunludur. Bu türden yaklaşımları aşmak, toplumsal mücadelenin geleceği açısından önemlidir.

RUSYA HALKLARIMIZI VE TALEPLERİMİZİ YOK SAYAMAZ

Rusya, tarihsel gerçeklerle yüzleşmeli, halkların barış içerisinde eşit yaşamı için Soçi Olimpiyat’ı bir fırsata dönüştürülmelidir.
Rusya Federasyonu, Çarlık Rusyası’yla yarışmayı bırakmalı, katliamcı mirası reddetmelidir.
Rusya, halklarımızın ve Dünya halklarının olimpiyata destek olabilmesi için, “Olimpiyat ruhu”na yakışır bir ortam yaratmalı, Soçi’nin tarihsel gerçekliğini olimpiyatlarda öne çıkararak ilk adımları atmalıdır.
Rusya Federasyonu sürgünü ve soykırımı kabul ederek telafisi yönünde adımlar atmalı; Çerkeslerden resmi özür dilemeli, Çerkeslerin anavatanlarına dönebilmesinin önünün açılmasını sağlamalıdır.

HALKLARIMIZIN ORTAK DURUŞU VE DÜNYA HALKLARI

Bizler, olimpiyatlara “rovanşist” mantıkla karşı çıkanlardan da, olimpiyatları Rusya’ya yakınlaşmak için bir fırsat olarak görenlerden de değiliz. Biz, üçüncü yolu örüyoruz.
Soçi Olimpiyatları’na bakış açımızı, küresel çekişmelerin şekil verdiği sıkıştırılmış bir dar alana mahkum edemeyiz.
Öncelikle konu, “STK, inisiyatif, strateji uzmanı, araştırmacı” görünümlü paravan uzantıların tekelinden çıkarılmalı, küresel aktörlerin oyuncağı olmaktan kurtarılmalıdır. Her zamankinden daha omurgalı, daha ilkeli, daha tutarlı olmak, emekten yana ölçülü ve istikrarlı bir duruş etrafında birleşmek durumundayız.
Soçi’nin kanlı tarihini perdeleme çabalarını kırmayı, Soçi’nin gerçek sahiplerini hatırlatmayı ve soykırımı dünyaya anlatmayı hedefliyoruz. Bunu yaparken; tüm tepki biçimleri meşruiyet sınırları içerisinde olmalı, halkların rahatsız olabileceği faaliyetler hiçbir şekilde yapılmamalıdır. Türkiye halklarıyla veya Rusya Federasyonu halklarıyla kardeşliğimize gölge düşürebilecek adımlar atılmamalıdır.
Biliyoruz ki; sesimiz tüm insanlığın ortak sesine dönüştüğünde; Çerkeslerin kemikleri üzerinde yakılacak bir olimpiyat meşalesi, tüm dünyada halklarımızın direniş ve dayanışma bilincini bileyen bir ateş olacaktır.
Tüm küresel aktörlerin pervasızlıklarına dur diyecek güç, halklarımızın kolektif iradesi ve insanlığın vicdanıdır. Halkları özgürleştirecek olan, Kuzey Kafkasya halklarının ve Dünya halklarının dayanışmasıdır.
Biliriz ki, hiçbir egemen buyruk, toplumsal yaşamın dinamiğine karşı direnemez.
Tüm Türkiye halklarını “7 Şubat’ta Hepimiz Çerkesiz” demeye çağırıyor, demokratik kamuoyunu dayanışmaya davet ediyoruz.

ÖNCEKİ HABER

Göçmen tanrıçaya dua

SONRAKİ HABER

Soçi 2014: Olimpiyat mı, Çerkesler için kanlı bir tarih mi?

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...