07 Ocak 2014 09:10

Roboskîli aileler kararı AİHM'e taşıyor

Şırnak'ın Uludere ilçesi Roboski köyü yakınlarında sınır ticareti yapan yurttaşların TSK'ya ait uçaklarla bombalanması sonucu çoğu çocuk 34 kişinin yaşamını yitirdiği katliama ilişkin açılan soruşturmada takipsizlik kararı verildiği belirtildi.

Roboskîli aileler kararı AİHM\'e taşıyor
Paylaş

Cumhur DAŞ
Diyarbakır

Türk Silahlı Kuvvetlerine (TSK) ait savaş uçaklarının bombardımanıyla 28 Aralık 2011’de çoğu çocuk 34 kişinin katledildiği Roboskî soruşturmasını yürüten askeri yargı ‘takipsizlik’ kararı verdi. Roboskîli aileler katliamın ucunun Hükümete dayandığı için üstünün kapatılmak istendiğine dikkat çekti. Aileler, katliamın sorumluları cezalandırılana kadar mücadelelerinden vazgeçmeyeceklerini de ifade etti.

Katliamın üzerinden 1.5 yıl geçtikten sonra Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı dosya hakkında ‘görevsizlik’ kararı vermişti ve dosyayı askeri yargıya göndermişti. Genelkurmay Askeri Savcılığı yaklaşık 6 aylık bir aranın ardından katliama ilişkin takipsizlik kararını verdi.

‘ADALETE İNANCIMIZ KALMADI’

Adalete inançlarının kalmadığını söyleyen Hikmet Alma, “Türkiye’de yargı tamamen siyasallaşmıştır. Hak, hukuk kuralları kalmamıştır. Dosya askeri yargıya gittikten sonra biz zaten böyle bir kararı bekliyorduk” dedi. Sivil ve askeri yargının Roboskî Katliamı’nı örtme çabasında olduğunu belirten Alma, “Bu katliamın vur emrini bizzat Başbakan Erdoğan’ın verdiğini düşünüyoruz. Bugüne kadar bir ilerleme olmamasının nedeni katliamın ucunun Hükümete dokunuyor olmasındandır. Biz Roboskî’ye adalet derken Türkiye’ye adalet gelmesi için uğraşıyoruz. Bu kararın ardından önce Anayasa Mahkemesine başvurumuzu yapacağız. Oradan da bir şey çıkmazsa AİHM’ye gideceğiz” dedi.

‘KARARDA BAŞBAKAN İŞARET EDİLİYOR’

Katliamın üstünün ilk günden itibaren örtülmeye çalışıldığını ifade eden Ferhat Encü, “Daha önce Meclis Uludere Alt Komisyonu ‘kasıt yok’ demişti ve dosya sivil yargıdan askeri yargıya havale edilmişti. Bu kararlardan sonra askeri yargının ‘takipsizlik’ kararı vermesi bizim için sürpriz olmadı. Türkiye’de emir-komuta zinciri içinde olan bir savcıdan Genelkurmayı, Başbakanı yargılamasını beklemiyorduk. Ama askeri yargının kararında ‘Verilen emir doğrultusunda adım atılmış’ denilerek top direk Başbakana, Hükümete atılmıştır” dedi. İki yıldır adalet mücadelesi verdiklerini hatırlatan Ferhat Encü şöyle konuştu: “Vicdan sahibi olan herkes biliyor ki, Roboskî sivil ve askeri iktidarın ortak işidir. Şimdi beraber üstünü örtmeye çalışıyorlar. Biz iki yıldır katliamcı zihniyeti teşhir etmeye çalışıyorduk. Şimdi mücadelemiz yeniden başlıyor. Vicdan sahibi herkesin yanımızda olmasını istiyoruz. Roboskî’nin peşini bırakırsak yeni katliamlar yaşanacaktır. Bizim hepimiz üzerinde daha büyük baskılar oluşturabilirler. Ama asla mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz.”

BİR KEZ DAHA ACI YAŞATILDI

Ailelere, verilen kararla bir kez daha acı yaşatıldığını söyleyen Veli Encü şunları dile getirdi: “Bu karar başlı başına bir utançtır. 17 Aralık’ta bakanların çocuklarına soruşturma açıldı diye yargının altını üstüne getirdiler. Roboskî Katliamı’nın üzerinden 2 yıl geçmesine rağmen henüz bir adım yok” dedi. Başbakan Erdoğan ile Şerafettin Elçi Havalimanının açılışında görüştüklerini söyleyen Veli Encü, “Başbakan o gün bizden askeri yargı kararını beklememizi istemişti. ‘Askeri yargıya güvenin. Çıkan karara göre elimden geleni yapacağım’ demişti. Şimdi bu karardan sonra Başbakan Erdoğan çıkıp bir şey demezse Roboskî Katliamı’nın birinci faili kendisidir.”

ELÇİ: BM VE ANAYASA MAHKEMESİNE TAŞIYACAĞIZ

Genelkurmay Başkanlığı Askeri Savcılığının takipsizlik kararı verdiği Roboskî soruşturması ile ilgili, Roboskîli Ailelerin avukatları Genelkurmay Askeri Mahkemesine itirazda bulunacak. Ailelerin avukatı olan Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi, bu olaydan sorumlu olan Genelkurmayın bünyesinde yer alan bir savcılıktan objektif bir karar beklemediklerini ifade ederek, “Bu karar bizim için sürpriz olmadı. Zaten askeri savcılıktan başka bir karar beklenemezdi. Bu karara Askeri Mahkeme nezdinde itirazda bulunacağız. Bir sonuç alınmaması durumunda Anayasa Mahkemesine başvuru yapacağız” dedi. Elçi, kararı uluslararası mahkemelere ve Birleşmiş Milletlere (BM) kadar taşıyacaklarını ve bir sonuç alıncaya kadar hukuk mücadelesine devam edeceklerini belirtti.

BEŞTAŞ: AKLAMA İKİ YILDIR YAPILIYOR

BDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Meral Danış Beştaş, karar ile Roboskî’de 34 kişinin yeniden katledildiğini belirtti Beştaş, “2 yıldır bu aklamanın hazırlığı yapılıyordu. Emri veren emri uygulayan, hangi savaş uçağının bombalandığı, katliamın nasıl işlendiği bakımından kamuoyunun vicdanı kararını vermiştir. Bu aklamanın vicdanda ve hukukta hiçbir karşılığı yoktur” dedi. Beştaş, kararın gereçesinde “Asker görevini yapmıştır” ibaresinin oldukça üzücü olduğunu söyledi. Beştaş, kararın hukuki altyapısının da olmadığına işaret ederek, Diyarbakır Özel Yetkili Savcılığı gibi Genelkurmay Askeri Savcılığının da karar için uygun zamanı bilerek beklediğini kaydetti. Beştaş, “Balyoz ve Ergenekon sanıklarının işlenen suçların sempatik gösterilmeye çalışıldığı bir ortamda, yargı bağımsızlığının tartışıldığı bir ortamda bu kararın verilmesini kimse izah edemez. Bu karartılmak ve kapatılmak istenen bir dosya idi. Bu zamanlama seçildi. Katliam bir kez daha emri verenlerce işlenmiştir” dedi.
Beştaş, Şırnak’ın iki milletvekilinin de Mecliste yemin edeceğini bundan dolayı kararın zamanlamasının özel olarak yapıldığını söyleyerek, “Şırnak vekillerimiz yemin edecek bu da aslında zamanlamanın bir parçasıdır” diye konuştu. Beştaş, karara ilişkin gerekli incelemeleri yapacaklarını ve Anayasa Mahkemesi ile AİHM’ye başvuru haklarını kullanacaklarını kaydetti.

KARARI ÖZEL VERDİ

Karar metninde 28 Aralık 2011 tarihinde bombalama için yapılan hazırlıklara da yer verilirken, Genelkurmay Başkanı Necdet Özel’in operasyona evinden onay verdiği ortaya  çıktı. Karar metninde bu durum şöyle yer aldı: “Genelkurmay 2. Başkanınca konunun, onayını almak maksadıyla, Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısı nedeniyle karargahta bulunmayan Genelkurmay Başkanına telefonla iletildiği, Genelkurmay Başkanının tespitle ilgili bilgilerin işlendiği haritanın konutundaki çalışma ofisine gönderilmesini istediği, haritanın çalışma ofisine gönderildiği, Genelkurmay Başkanınca hava harekatının yapılmasına onay verildiği, bu işlemlerin saat 20.00 civarında neticelendiği...”


ASKERİ SAVCILIĞIN KARARI 

Roboskî Katliamı’na ilişkin ‘takipsizlik’ kararını veren askeri yargı yaptığı açıklamada, “TSK personelinin bahsi geçen TBMM ve Bakanlar Kurulu kararları çerçevesinde kanunun emrini icra kapsamında kendilerine verilen görev gereklerini yerine getirdiklerini, görevi yerine getirirken kaçınılmaz hataya düştükleri dolayısıyla eylemleri hakkında kamu davası açılmasını gerektiren sebep bulunmadığı anlaşıldığından, kovuşturmaya yer olmadığına karar verildi” ifadeleri yer aldı.


KARARA TEPKİLER

Türkiye Barış Meclisi, Genelkurmay Askeri Savcılığının Uludere olayı ile ilgili ‘takipsizlik’ kararını değerlendirdiği açıklamada, “Askeri Savcının kararının gerekçesinde suçlular bellidir. Suçluların adil yargılanmasının önü açılmalıdır, dosya sivil yargıya gönderilmeli bu büyük hatadan ve ayıptan dönülmelidir “ denildi.

DTK da yaptığı açıklamada, kararın Kürt halkının yüreğindeki yarayı daha da derinleştirdiğine dikkat çekerek, bunun bir hukuk skandalı olduğunu belirtti. Kararın demokrasi, barış, kardeşlik ve eşitliğe vurulan bir darbe olduğunun altını çizilen açıklamada, “Roboskî Katliamı ile ilgili verilen takipsizlik kararı Türkiye’de hukukun geldiği düzeyi, demokratik zihniyeti ve Kürt halkına yaklaşımının da bir yansımasıdır. Bir kez daha yargı kararı ile Kürt halkının katliamı meşru görülmüş ve bu katliam görmezden gelinmiştir” denildi.


KÜRKÇÜ: KUSURSUZ KATLİAM

Genelkurmay Askeri Savcılığının Roboskî Katliamı’na ilişkin verdiği karara sert tepki gösteren HDP Eş Genel Başkanı Ertuğrul Kürkçü DİHA’ya konuştu. Aynı zamanda Uludere Alt Komisyonunun da üyesi olan Kürkçü, “Bu karar; TSK’de herhangi bir kusur bulmayarak şunu söyledi: TSK kusursuz bir katliam gerçekleştirmiş ve bundan ötürü de Başbakan tarafından teşekkürle ödüllendirilmiştir. Bu dosyaya milletin verdiği karar budur. Bundan sonrası halkın devlet ile hesaplaşması içinde cerayan edecek” dedi.


EMEP: MAHKEME KARARIYLA KATLİAM KARARTILAMAZ

EMEP Genel Başkanı Selma Gürkan, Roboskî Katliamı’nın mahkeme kararıyla karatılmayacağını belirtti.

Yazılı açıklama yapan Selma Gürkan, açığa çıkan rüşvet, yolsuzluk olaylarını, patlayan skandalları ‘paralel devlet’, ‘tuzaklar’ ve ‘komplolar’la izah eden Başbakan Erdoğan ve AKP Hükümeti, Roboskî Katliamı hakkında karar verdiğine vurgu yaparak, katliamla ilgili bir suç unsurunun bulunmaması ise Türkiye’deki yargının gerçek yüzünün ortaya çıktığını belirtti.
Katliamın üzerinden iki yıl geçtiğini hatırlatan Gürkan, “Roboskî Katliamı’nın üzerini örtmek ve unutturmak için türlü oyunlar oynayan ve onca hamleler yapan Başbakan ve AKP Hükümeti Türkiye halklarını ikna edememiştir” dedi.

Halkın katliamın sorumlularının cezalandırılmasını istediğini ifade eden Gürkan, AKP’nin katliamın üstünü örtmek için tüm yetkilerini kullanmayı sürdürdüğüne dikkat çekti.
Davanın askeri mahkemeden alınmasına yönelik uyarıları hatırlatan  Gürkan, uyarıların dikkate alınmadığını belirtti.

Hükümetin katliam karşısında tutumunun rezalete dönüştüğünü söyleyen Gürkan, şunları dile getirdi: “Çocuk, genç, yaşlı 34 Kürt köylüsünün sınır boyunda savaş uçakları tarafından bombalanarak katledilmesinin suçluları bellidir. Roboskî katliamı hiçbir mahkeme ve Hükümet kararıyla  karartılamaz. Bu kararla ne Hükümet ne de TSK aklanabilir. Göz göre göre işlenmiş bu katliamdaki suçlular açığa çıkarılmalı ve yargılanıp cezalandırılmalıdır. Hükümetin ve katliamı gerçekleştiren TSK’nin vicdanlardaki mahkumiyetini hiçbir kararın karartması mümkün olmayacaktır.”


CHP: SORUMLUSU BAŞBAKANDIR

CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu ve Ankara Milletvekili Levent Gök, TBMM’de Genelkurmay Askeri Savcılığının Uludere soruşturmasında “takipsizlik” kararı vermesini değerlendirdi.

2 yıllık süre içinde sorumlularının örtülmeye çalıştığını belirten Tanrıkulu, şöyle dedi: “Eğer Başbakan bu işte birinci derecede sorumlu olmasaydı failler ortaya çıkardı. Birinci derecede sorumlu Sayın Başbakandır, hem siyasi hem hukuki olarak. İkinci derecede sorumlu da Genelkurmay Başkanıdır. Bu kararla birbirlerini aklamışlardır. Ama toplum vicdanında aklanmaları mümkün değildir. Bir ceza avukatı olarak şunu iddia ediyorum, Başbakan mutlaka ve mutlaka uluslararası ceza mahkemesinde insanlığa karşı suç işlemiş bir başbakan olarak yargılanacaktır. Çocuklarına bırakacağı miras da bu olacaktır, insanlığa karşı suç işlemiş bir başbakan.”

Levent Gök de, “Uludere’de Genelkurmayın ve iktidarın tam bir iş birliği içerisinde başından bu yana olayı soğutma, unutturma ve karartma çabaları içerisinde bir iş birliği yaptıklarını ve dosyanın kapatılmak istendiğini defalarca anlatmanın ve haklı çıkmanın üzüntüsünü yaşıyoruz. 34 gencecik bedenin ölümünün bu kadar bedavaya getirildiği bu kadar ucuza kapatıldığı bir ülkenin yurttaşı olmaktan üzüntü duyuyorum. Bu ülkede hukuk çöktü. Devlet ‘Sizin çocuklarınızın ölümü bedavadır, sudan ucuzdur’ demiştir” diye konuştu.

HESABINI VERECEK

Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Tanrıkulu, “Sayın Başbakan hiçbir yere kaçamayacaktır” ifade ederek, “Ne zaman olursa olsun bu olayın siyasi sorumlusu olarak ve hukuki sorumlusu olarak yargı önüne çıkacaktır. Kaçma fırsatı yoktur. Bunu bir hukukçu olarak söylüyorum. Mutlaka hesabını verecektir. Kendisinin onayıyla yapılmıştır bu sınır ötesi operasyon. Bu nedenle birinci derecede sorumluluğu vardır, insanlığa karşı suç işlemiştir. 34 yurttaş katledilmiştir. Sayın Başbakan ve Sayın Genelkurmay Başkanlığı tarihin bir döneminde mutlaka yargı önüne çıkacaklardır” dedi. (ANKARA)


BDP: KATİLLER AKLANDI, KATLEDİLENLER SUÇLANDI

Roboski Katliamı'na ilişkin takipsizlik kararı verilmesine BDP Genel Merkezi'nden cevap geldi. BDP Eş Başkan Yardımcısı, Avukat Meral Danış Beştaş, “takipsizlik kararını öğrendiğimizde katliamı yeniden yaşadık” dedi. Beştaş, katledilenlerin suçlu ilan edilmesine de tepki gösterdi.
Genelkurmay Askeri Savcılığı'nın 34 Kürt gencinin öldürüldüğü Roboski Katliamı'na takipsizlik kararına tepkiler sürüyor. Dün BDP Genel Merkezi'nde yapılan basın toplantısında konuşan  BDP Eş Başkan Yardımcısı, Avukat Meral Danış Beştaş, “bu sabah 34 Roboskili genç yeniden katledildi” dedi. Askeri savcılığın 6 ay boyunca yürüttüğü soruşturmanın tüm itirazlara karşın gizlilik kararını koruduğunu belirten Beştaş, katliamın aklanması için 2 yıl beklendiğini söyledi. Takipsizlik kararında yalnızca 5 kişinin yer aldığını belirten Beştaş, şüpheliler arasında Genelkurmay Başkanı ve sıralı amirlerin isminin neden geçmediğini sordu.

'NEDEN EMİR VERENLER SORUŞTURULMUYOR?'
Takipsizlik kararına ilişkin bilgileri değerlendiren Beştaş, askeri savcılığın katledilen Roboskili gençlerin kaçakçılığın yanı sıra PKK ile ilişkilerinin bulunduğu şeklindeki iddialarına tepki gösterdi. 34 gencin kontrol edilemediği ve saldırabilecekleri iddialarının kanıtsız olduğunu belirten Beştaş, bu ifadelerin ve takipsizlik kararının katilleri akladığını, katledilenleri ise suçlu ilan ettiğini vurguladı. Savcının hata tespiti yapmasına rağmen kanunsuz emir verenlerin sorgulanmadığını dile getiren Beştaş, “neden emir verenler soruşturulmuyor” dedi.

'SAVCILIK KARAR MERCİ DEĞİLDİR'
Savcılığın karar merci olmadığını belirten Beştaş, karar merciinin mahkeme, soruşturma merciinin ise savcılığın olduğunu ifade etti. Savcılığın konuyu mahkemeye sevk etmeye zorunlu olduğunun altını çizen Beştaş, “savcı mahkeme yerine karar vermiştir” dedi.
Öte yandan Roboski Katliamı'nın hukuki bir mesele olmadığını söyleyen Beştaş, takipsizlik kararında hiçbir siyasetçinin isminin olmamasına dikkat çekti. Emri verenlerin ve işbirlikçilerin hangi vaatler karşılığında aklandığını soran Beştaş, “bizce katiller kamuoyu vicdanında yargılanmıştır. Bu sabah Kürt halkı olarak katliamı yeniden yaşadık” dedi.

'SUS PAYI MI VERİLMEK İSTENİYOR?'
Hükümet yetkililerinin takipsizlik kararına neden sessiz kaldıklarını soran Beştaş, “yoksa takipsizlik kararını önceden biliyorlar mıydı” dedi. Yolsuzluk operasyonun ardından suni bir gündem yaratıldığını söyleyen Beştaş, yeniden yargılamalar konusunda yalnızca Ergenekon ve Balyoz davalarının tartışıldığını sordu. BDP'li vekillerin de tahliye edildiği bir zamanda takipsizlik kararı için neden bugünün seçildiğini soran Beştaş, “bu dosyada yüzlerce avukat vekaletimiz var ama takipsizlik kararına dair bize bir tebligat gönderilmedi. Kararı İnternet’ten öğrendik. Vekillerimizin yemin edeceği bugün tesadüf değil. Bize sus payı mı verilmek isteniyor? Biz bu sus payını kabul etmeyecek adar acılı bir geçmişe sahibiz” şeklinde konuştu.
Roboski Katliamı'nın bir savaş suçu olduğunu belirten Beştaş, takipsizlik kararının ardından davayı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) kadar götüreceklerini söyledi. (Ankara/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

İzmir merkezli yolsuzluk operasyonu: 25 gözaltı

SONRAKİ HABER

\'Siyasi gelecek\' yanıtı: Siyaset sadece parlamentoda yapılmaz

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...