02 Aralık 2013 06:00

Acılarımızın ortak olduğunu anladım

Gezi direnişi sırasında 3 Haziran günü polisin attığı gaz fişeğiyle gözünden vurulan Çankaya Belediyesi işçisi Muharrem Dalsüren, polis şiddeti mağdurları ve yaşamını yitirenlerin aileleriyle buluşuyor.

Acılarımızın ortak olduğunu anladım
Paylaş


Hasan Akbaş
Ankara


Gezi direnişi sırasında 3 Haziran günü polisin attığı gaz fişeğiyle gözünden vurulan Çankaya Belediyesi işçisi Muharrem Dalsüren, polis şiddeti mağdurları ve yaşamını yitirenlerin aileleriyle buluşuyor.

Çankaya Belediyesinde temizlik biriminde çalışan ve 3 Haziran günü görevi sırasında ‘akrep’ adı verilen zırhlı araçtan atılan gaz fişeğiyle gözünü kaybeden Muharrem Dalsüren, polis şiddeti mağdurlarını bir araya getirmek için Karadeniz, Ege, İstanbul bölgelerinde ziyaretlerde bulunmuştu. Dalsüren, şimdi de Mardin’e 12 yaşında öldürülen Uğur Kaymaz’ın ailesinin yanına gitti.  

POLİS ŞİDDETİ VAHİM BOYUTTA

Dalsüren yaptığı ziyaretleri ve duygularını şöyle anlatıyor: “Her ziyaretimde farklı hikayeler dinliyorum. Esas buralarda birçok şeyi görüyorum ve anlıyorum. Çok acılar yaşanmış. Bazen çocuklarını kaybeden insanlarla bir araya gelince, tek gözümü kaybetmişim çok değil bile diyorum. Bunu kanıksadığımdan değil, polis şiddetinin çok daha vahim boyutlarda olduğunu anlamak için söylüyorum”

‘ŞİDDETE KARŞI BİR ARADA OLMALIYIZ’

Devletin polis eliyle yarattığı şiddet düşmanlık olduğunu söylüyor Dalsüren ve bunun en açık örneğinin Uğur Kaymaz olduğunu şu sözlerle anlatıyor: “12 yaşındaki bir çocuğun vücuduna 13 kurşun sıktılar. El insaf! Bu çocuğu öldürdüler sonra çıktılar niye öldürdüklerini savundular; terörist dediler... Sonra elinde Keleş marka tüfek var dediler. Keleş zaten bu çocuğun boyu kadar. Ve ben gözümü kaybedince anladım, acılarımızın ortak olduğunu, polis şiddetinin boyutunu. Devlet şiddetinin de dili, dini, ırkı, rengi yoktur. Bu nedenle bizler hep bir arada olmak zorundayız. Mücadele etmeliyiz. Bu şiddet hepimizi vurur. Polis şiddetine dur demek için tek kişi yetmez. Ben denedim, yapamadım”

Dalsüren vatandaşlara bir uyarısı da Gezi direnişinde yaralanan, darp edilen vatandaşların adliyeye gidip suç duyurusunda bulunması. Dalsüren, “Zira Haziran’da yapılanlar ile ilgili ne saçmadır ki adli şikayet süresi Aralık ayı içerisinde doluyor” diyor.

ÖNCEKİ HABER

Gece lambası yerine cep telefonu ışığı

SONRAKİ HABER

Taşeron işçiler insanca yaşamak istiyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...