25 Ekim 2013 06:00

Toyota’nın bedenimizde bıraktığı izler silinmeyecek

Eylül ayında en az 127 işçinin iş kazaları sonucu hayatını kaybettiği ülkemizde İşçi Sağlığı ve İş Güvenliğine dair tartışmalar sadece ölümler yaşandığında gündeme geliyor. Oysa mesele bununla sınırlı değil. Toyota’da çalışan ve yıllarını verdikleri fabrikada meslek hastalığına yakalanan üç işçinin yaşam öyküsü ile buluşturacağız sizleri.

Toyota’nın bedenimizde bıraktığı izler silinmeyecek
Paylaş

Arzu Erkan

Bu yılın eylül ayında en az 127 işçinin iş kazaları sonucu hayatını kaybettiği ülkemizde İşçi Sağlığı ve İş Güvenliğine dair tartışmalar sadece ölümler yaşandığında gündeme geliyor.  Hayatını kaybeden işçi sayısına, yaşanan olayın vahametine göre de yüksek tirajlı gazetelerde kendine uygun yer bulabiliyor. İş cinayetleri, İşçi Sağlığı ve İş Güvenliğinin kâr hırsı uğruna nasıl hiçe sayıldığının geldiği en son nokta esasen. Bir de yüksek tirajlı gazetelerde kendisine asla yer bulamayan, patronların ve Hükümet cenahının görmezden geldiği, saklamak için yoğun bir çaba sarf ettiği, bir işyerinde çalışan işçilerin neredeyse yarısından fazlasında görülen ama meslek hastalığından sayılmayan, kimi zaman kalıcı rahatsızlıklara dönüşen, sakat bırakan hastalıklar var.

Buzdağının bu görünmeyen yüzünü bir kez daha gündeme getirirken otomotiv sektöründe, Japon devi Toyota’da çalışan ve yıllarını verdikleri fabrikada meslek hastalığına yakalanan üç işçinin yaşam öyküsü ile buluşturacağız sizleri.  Biri sapasağlam girdiği fabrikada çalıştığı 18 yılın ardından yüzde 43 iş göremez raporu almış, diğeri 9 yılın ardından boyun fıtığı ve akciğerlerdeki tahribat nedeniyle meslek hastalığı tanısı konulmuş, bir diğeri geçirdiği boyun fıtığı ameliyatının ardından boynunda öne doğru çökme olan üç işçinin hayatı anlatacağımız. Üçü de hâlâ Toyota’da çalışmakta olan işçiler yaşadıkları bunca soruna, ağır çalışma koşullarının bedenlerinde ve ruh sağlıklarında yarattığı bunca tahribata rağmen işten atılma kaygısıyla isimlerini vermekten imtina ediyorlar. ‘Toyota’da sakatlandığınız anda gözden düşersiniz’ diyen işçiler fabrikanın bedenlerinde bıraktığı izleriyse ölene kadar taşıyacaklarını belirtiyor.

‘PARMAKLARIM KİLİTLENDİ VE AÇAMADIM’

40 yaşında ve 3 kız çocuk babası işçi Toyota’da çalıştığı 18 yılın ardından, sapasağlam girdiği fabrikada yüzde 43 engelli raporu almış. Boyun fıtığından geçirdiği iki ameliyatın ardından boynuna iki platin takılan, şeker ve yüksek tansiyon hastalığına yakalanan işçi, ağrılara dayanabilmek için her gün 15 tane ilaç kullanmak zorunda kaldığını dile getiriyor. Toyota işçisi bu noktaya gelmesine neden olan çalışma koşullarını şu sözlerle anlatıyor “1995 yılında girdim Toyota’ya, 16 yıl boyunca Sealer dediğimiz hatta çalıştım. Çalıştığımız hatta sac ek yerlerine çekomastik çekiyoruz. Tüm gövde üzerinde devamlı aynı hareketi yapmak, ağır kaldırmak nedeniyle bir süre sonra sol kolda ağrı ve güç kaybı başladı. Bir gün işyerinde çalışırken parmaklarım kilitlendi ve açılmadı. Sağ elimle açtım parmaklarımı. Hastaneye gittim, boyunda iki fıtık olduğu ortaya çıktı.”

Konulan teşhisin ardından fizik tedavi süreci başlar. 23 seanslık tedavi sonrası iyileşme olmayınca ameliyata karar verilir. Geçtiğimiz yılın şubat ayında ilk ameliyatı gerçekleştirilen Toyota işçisi, ağrıların devam etmesi üzerine 5 ay sonra ikinci kez boyun fıtığından ameliyat olur.
İşçi “Şu anda boynumda iki adet platin var. İki ameliyat oldum ama ağrılarım hâlâ devam ediyor. Fıtık dışında, yüksek tansiyon ve şeker de çıktı. 40 yaşındayım ve ayakta kalabilmek için günde 15 tane ilaç alıyorum.”

YÜZDE 43 ENGELLİ OLDU

Rahatsızlıklarının ortaya çıkmasının ardından son iki yıldır çalıştığı yerin değiştirildiğini aktaran işçi 16 yıl boyunca aynı hatta çalıştığını, yer değiştirme talebininse amirler tarafından sürekli reddedildiğini kaydediyor.

İşçi “Ben bu fabrikaya 18 yıldır emek veriyorum. Yoğun tempo, sürekli baskı ve stres altında çalışmanın sonucu olarak da sağlığımı kaybettim. Ameliyatların ardından devlet hastanesinde heyete girdim ve sonuç olarak bana yüzde 43 engelli raporu verdiler. Sapasağlam girdim bu fabrikaya ve artık yüzde 43 özürlüyüm. Toyota’nın bize bıraktığı izler ölünceye kadar çıkmayacak” diyor.


AMİRİ MUAYENEYE GİRİP NOT ALMIŞ

Toyota’da boyun fıtığına yakalanan ve ameliyat olan işçilerden biri de 35 yaşında 11 yıllık bir işçi. Onun durumu diğer iki arkadaşından biraz daha farklı. Geçirdiği boyun fıtığı ameliyatı neticesinde o bölgeye platin takılmadığı için boynunda öne doğru çökme olan Toyota işçisi ameliyatı gerçekleştiren doktora dava açmış. Davanın sonuçlanmasını bekleyen işçinin iddiasına göre ameliyatı gerçekleştiren özel hastaneye kendilerini yönlendiren de işyerindeki amirleri. Yine iddialara göre hasta doktor ilişkisinin mahrem bir ilişki olması gerekirken işyerindeki amirler muayeneye de işçilerle beraber giriyor ve doktorun söylediklerini not alarak kendi üstlerine bildiriyor.

11 yıllık Toyota işçisi “Boyahane’de sealer hattında çalışıyorum. Kaynakta birleştirilen noktalara macun çekiyoruz. Fabrikadaki 4. yılımda hatta çalışırken nefes alamadım. Boğuluyormuşum gibi oldum. Amiri çağırdım hastaneye gittim ve boyun fıtığı olduğum ortaya çıktı” dedi. Amirlerin kendisi ile aynı durumda olan işçileri sürekli aynı doktora yönlendirdiğini iddia eden işçi onlara güvendiği için yine amiri ile birlikte önerilen hastaneye gittiğini belirtiyor. Muayeneye amirin de kendisi ile birlikte girdiğini aktaran Toyota işçisi “Doktor fıtık 3. seviye ve ameliyat olmalısın dedi. Bizde güvendik ameliyat olduk. 5 hafta istirahat verdi. İstirahatin 3. haftasında kontrole gittim ona da amir geldi. Kontrolde doktor ‘Fıtığı çok iyi temizledim 2 hafta sonra eski işine dönebilirsin’ dedi. Tabii yanımda amir de not alıyor. İstirahat bitti işbaşı yaptım 50 gün sonra ağrılarım yeniden başladı. Ağrıdan geceleri uyuyamıyordum” diye konuştu.

RAPORDA YAZIYOR AMA PLATİN TAKILMAMIŞ

Ağrıların devam etmesi üzerine başka bir doktora giden Toyota işçisi ameliyat raporlarında yerleştirildiği yazılan platinin boynuna yerleştirilmediğini, bu nedenle o bölgede çökme yaşandığını öğrenir. Ameliyatı gerçekleştiren doktora tekrar gider, durumu anlatır, doktor ameliyat raporuna asistanın platin takıldığını yanlışlıkla yazdığını söyler ve özel sigortaya tahsil edilen rakamın iade edileceğini belirtir. Sağlığından olan, doktorun yaptığı hata nedeniyle boynunda öne doğru çökme yaşayan Toyota işçisi şimdi hukuk mücadelesi veriyor. Toyota’nın ‘insana saygı’ sloganını çokça kullandığını söyleyen işçi “Toyota’da insana saygı yoktur. Sakatlandığınız an gözden düşersiniz. İşçinin değeri yoktur işte benim yaşadıklarım da bunun kanıtı” diyor.


MESLEK HASTALIĞINA YAKALANDI

34 yaşında ve 1 çocuk babası 9 yıldır Toyota’da çalışan işçi de boyun fıtığından ameliyat olmuş, o da tıpkı diğer işçi arkadaşı gibi boynunda bir platinle yaşamak zorunda artık. 9 yıldır fabrikada kaynak hattında çalışan işçinin aynı zamanda kaynak dumanını sürekli solumak zorunda kalmasının neticesinde akciğerleri zarar görmüş. Otomotiv sektöründe çok da tanık olmadığımız şekilde işyerinde çalışırken meslek hastalıkları hastanesine başvuran işçi hem boyun fıtığı, hem de akciğerlerindeki tahribat nedeniyle meslek hastalığı raporu almış. Çalışma koşulları nedeniyle sağlığından olan işçiyi en çok yaralayan ise rahatsızlıkları ve tedavi süreci fabrika yönetimince bilinmesine rağmen yıllık performans değerlendirmesinden üst üste iki yıl boyunca D performansı alarak zam alamaması olmuş. Üstelik iki yıl üst üste D performansı aldığı için işten çıkmaya da zorlanmış.

ISTİRAHAT ALDIM PERFORMANS OLDU

9 yıllık Toyota işçisi “2004 yılında işe başladım. Kaynak hattında çalışıyorum ve punto atıyorum. O zamanlar bir vardiyada 350 araç çıkıyordu. Robot sayısı daha azdı ve ben bir vardiyada 17 bin 500 punto atıyordum. 4 yıl çalıştım bu şekilde. Bir gece işten çıktım, eve gittim sabah kalktığımda boynum kilitlenmişti. Parmaklarımı kullanamadım, hiç his yoktu. Pantolonumu bile giyemedim. Özel bir hastaneye gittim ‘cereyanda kalmışsın’ dediler ve 4 gün istirahat verdiler. O günü hiç unutmam ben istirahat aldım diye amirimi aradım ve bana dediği ‘İstirahat mi aldın hayırlı olsun’ oldu. 4 gün sonra işbaşı yaptım 3-4 ay sonra performanslar açıklandı ve benim notum D’idi” diye konuştu.

Şikayetleri devam eden işçinin cereyanda kalmadığı, boyun fıtığı olduğu anlaşılır ve 8 aylık fizik tedavi süreci başlar. 8 ayın ardından da iyileşme olmayınca ameliyat olur, boynuna platin takılır ve 45 günlük istirahat verilir. Doktorunun ‘Poşet bile kaldıramazsın’ dediği işçi, ‘hafif iş’ olarak kalite kontrol hattına verilir. İşçi “Güya hafif iş diye verdiler ama ben 8 saat 40 dakika boyunca demir uçlu, demir saplı bir çekiçle bu kontrolü yaptım. Sürekli yerimi değiştirin dedim ama değiştirmediler. Bir yıl sonra bana yine D performansı verdiler ve o yıl da zam alamadım” dedi.

“Ben bu fabrikada kademe atlayamamış tek işçiyim, en düşük maaşı olanım. Benden sonra girenler bile daha yüksek maaş alıyor” diyen Toyota işçisinin en çok zoruna gidense hasta olduğunu bilmelerine rağmen ona bu muameleyi reva görmeleri olmuş. Nihayetinde de iki yıl üst üste D performansı aldığı için İnsan Kaynakları bölümünce çağrılarak işten çıkmaya zorlanmış. Kabul etmeyince ise üretim dışı bir işe verdiler.

Bu yılın şubat ayında işyeri hekimi tarafından çağrılarak hatta çalışmasının uygun olmadığı söylenen Toyota işçisi, o görüşmede kaynak hattında çalışmaktan kaynaklı akciğerlerinde tahribat olduğunu öğrenir. Soluğu meslek hastalıkları hastanesinde alan işçiye buradaki 10 günlük incelemenin ardından boyun fıtığı ve akciğerlerindeki rahatsızlık nedeniyle meslek hastalığı tanısı konur.


TOYOTA SORULARIMIZA CEVAP VERMEDİ

Konuya ilişkin görüşlerini almak için görüştüğümüz Toyota Kurumsal İletişim bölümünden Şebnem Erkazancı şirket politikası gereği cevaplarını telefonda veremeyeceklerini, sorularımızı kendilerine yazılı olarak ve mail yoluyla iletmemizi istedi. Kendilerine mail göndermemize, haberin baskıya gireceğini belirterek, geri dönüşleri için yeterli süreyi de vermemize rağmen haber baskıya girene kadar bize geri dönüş gerçekleştirilmedi. (Kocaeli/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Tunuslular hükümetin istifasını bekliyor

SONRAKİ HABER

Bekir Kaya: İlk deprem afetti ikincisi cinayet

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...