23 Ekim 2013 06:00

Van; 2 yıldır enkazdan çıkamayanların diyarı...

Van’da 2 yıl önce meydana gelen ve 644 kişinin yaşamını yitirdiği depremin izleri silinmedi. Yetkililer sorunların çözüldüğünü iddia etse de çile dolu 2 yılın ardından binlerce kişi hâlâ konteynerlerde sefalet içinde yaşıyor. Konteyner kentte açlık grevi yapanlar, köylerde barakalarda yaşayanlar, “Tek isteğimiz başımızı sokacak bir ev” diyor.

Van; 2 yıldır enkazdan çıkamayanların diyarı...
Paylaş

Van’da 23 Ekim 2011’de saat 13.41’de merkez üssü Tabanlı Köyü olan, deprem 25 saniye sürdü. 7.2 şiddetindeki deprem ardında yüzlerce ölü, binlerce yaralı bıraktı, on binlerce kişinin varını yoğunu elinden aldı. Depremden en çok etkilenen ve neredeyse tamamı yerle bir olan Erciş’e bir gün boyunca arama-kurtarma ekibi dahi gönderilmedi. Başta ilçe merkezi ve ilçeye bağlı köyler olmak üzere çok sayıda kişi geç gelen yardım nedeniyle yaşamını yitirdi. Kerpiç evlerin yerle bir olduğu köyler adeta kaderine terk edildi. Depremde evleri hasar görenler kendilerine uzanacak bir yardım eli beklerken yetkililer, “Tehlike geçti evlerinize dönün” denin. Hasarlı evlerine dönen bir çok kişi, 16 gün sonra, 9 Kasım’da meydana gelen depremde can verdi.

DEPREMZEDEYE GAZ VE TAZYİKLİ SU

AFAD ve Van Valiliği Van’ın dondurucu soğuğunda depremzedelere yazlık çadırı bile çok gördü. Çadır almak için AFAD’ın kapısına dayanan depremzedelere gaz bombası ve tazyikli suyla saldırıldı. Bir çok kişi enkaz halindeki evinin yakınına kendi imkanlarıyla kurduğu barakalarda yaşadı. Bir çadır almayı başaranlar soğuktan korunabilmek için çadırların içine soba kurdu. Sobalardan dolayı 200’ü aşkın çadır yandı, 11 çocuk yaşamını yitirdi.

2012’nin Nisan ayında Van ve Erciş başta olmak üzere 32 noktada konteyner kentler kuruldu. Yazın sıcak, kışın ise soğuk olan konteynerde de durum farklı olmadı. TOKİ’nin yaptığı 17 bin civarında konut ise toplanan milyonlarca lira yardıma rağmen maliyetinin iki katı fiyata satıldı. Hâlâ konteyner kentlerde yaşayanlar ise buralardan çıkarılmak isteniyor. Gidecek yeri olmayan çok sayıda insanın, burayı terk etmesi için elektrikleri de kesildi.


HALA BİR EVLERİ YOK

Ahmet Bozkurt / Beyar Özalp

Depremin ardından konteyner kentlere yerleştirilen depremzedelerin kaldığı Anadolu Konteyner Kent’te açlık grevi 59. gününe girdi. Tahirpaşa Konteyner Kent’teki açlık grevi ise 7. gününde. Ağustos ayının sonlarında elektrikleri kesilen ve yaklaşık iki aydır karanlıkta yaşayan depremzedeler gidecekleri hiçbir yerleri olmamasına rağmen konteyner kentlerden çıkarılmak isteniyor.

TEK İSTEĞİMİZ BAŞIMIZI SOKACAK BİR EV’

Dışarıda yaktıkları ateşle ısınan depremzedeler birçok sorunla boğuşuyor. Depremzede Ailelerin Sözcüsü Abdulselam Diler, konteyner kenten çıkmaları için yetkililerinin elektrik ve sularını kestiğini anlatıyor. Konteyner kenti boşaltmalarının imkansız olduğunu söyleyen Diler, taleplerinin karşılanması için açlık grevine başladıklarını söyledi. Tek isteklerinin sığınabilecekleri bir yuva olduğunu, valiliğin teklif ettiği kira yardımının ise geçici bir çözüm olduğunu belirten Diler, “Bu nedenle kira yardımını kabul etmedik. Biz kalıcı bir çözüm istiyoruz” dedi.

‘SU BUHARI İLE ISINIYORUZ’

Tahirpaşa Konteyner Kentte açlık grevini sürdüren Arzu Yıltaş, havaların gittikçe soğuduğunu, bunun da konteynerde yaşamayı iyice zorlaştırdığını söylüyor. Yıltaş, “Gündüzleri hep beraber konteyner kentin girişindeki barakada yaktığımız soba ile ya da dışarıda yakılan ateşlerle ısınıyoruz. Geceleri ise piknik tüpte ısıttığımız suyun buharı ile konteynerleri  ısıtmaya çalışıyoruz” diyor. Konteyner kentte yaşayanların bir çok sorun yaşadığını söyleyen Yıltaş, “Eşim KOHA hastası. Belli saatlerde cihazla tedavi görmesi gerekiyor. Ancak elektrikler olmadığı için sürekli hastaneye gitmek zorunda kalıyor” dedi.

Valilik her ne kadar kira yardımı edileceğini söylese de yardım başvuruları da yanıtsız kalıyor. Eşinin yeni doğum yaptığını söyleyen Yunus Çalgıcı, “Bu yüzden 2 ay önce mecburen kiraya çıktık. AFAD’a  kira yardımı başvurusunda bulunduk. Aradan geçen iki aya rağmen olumlu ya da olumsuz hiçbir yanıt alamadık” diyor. İki aydır ev kirasını ödeyemediğini söyleyen Çalgıcı, “Eğer yardım edilmezse konteyner kente geri döneceğiz” diyor.

KONTEYNERİ BİLE ÇOK GÖRÜYORLAR

Anadolu Konteyner Kentte açlık grevinde olan Mehmet Nuri Canatar depremden önce kiralık dairede ve konteyner kentte kalan 525 aileden yalnızca 4’üne TOKİ’den konut çıktığını söylüyor. Canatar, “Bizim evimiz yoktu yine yok. Konteyneri bile çok görüyorlar. Bir odaya bile sahip olamadık” diyor. Depremde evi yıkılan Feyruz Barış, 4 yaşındaki hasta çocuğunun tedavi masraflarını için eşinin gece yarısına kadar çalıştığını anlatıyor. Tedavi için 25 bin lira kredi çektiklerini ve borcun faiziyle 35 bin lira olduğunu söyleyen Barış, “Eşim asgari ücretle çalışıyor. Buradan çıkarsak ne yaparız” diye soruyor.


KÖYLÜLERİ 40 BİN LİRA BORÇLANDIRDILAR, 2 YILDA SADECE 6 KONUT YAPTILAR

Umut Yeğin

Van merkezde Anadolu ve Tahirpaşa Konteyner Kentlerinde kalan depremzedelerin başlattığı açlık grevi 59. gününe girerken, köylerde durumun ne olduğunu görmek için Van ile Erciş arasında bulunan ve depremin merkez üssüne en yakın köyler olan Göllü ile Güveçli köylerine gittik. İki yıldır konut inşaatlarının bir türlü bitirilemediği köylerde de depremin izleri hâlâ silinmemiş durumda. Depremden en fazla etkilenen köylerden olan Göllü’de 64 konutun yalnızca 6’sı tamamlanıp teslim edildi. Köylüler 40 bin lira borçlandırılarak yapılan konutlardan henüz duvarı örülmeyenler bile var. Köylülerin, geçimini hayvancılıkla sağladığı köyde ahır inşaatlarından ise tamamlanan yok.

NE GELEN VAR NE GİDEN

Dört nüfuslu ailesiyle iki yıldır konteynerde kaldığını söyleyen köylülerden Yıldıray Dinci, “Bize konut çıkmadı. Bu kışı da konteynerde geçireceğiz” diyor. Bedia Dinci ise iki yıldır hiçbir yetkilinin köye uğramamasından şikayetçi. Konutların bir an önce yapılmasını isteyen Dinci, “Altı nüfusa bakıyorum. Konteynerde su olmadığından köy çeşmesinden su taşıyıp ihtiyaçları karşılıyorum. Çamaşır makinem yok, altı kişinin çamaşırını tek başıma elimde yıkıyorum. Bir an önce evimin yapılmasını istiyorum” diyor.

KONTEYNERDE KIŞ...

Adil Korcan ise altı kişilik ailesi ile iki yıldır konteynerde yaşıyor. “Bu kışı da konteynerde geçirmek istemiyoruz” diyen Korcan, devletin bir an önce sorunlarına çare bulmasını istiyor. Enver Karatay ise 15 kişilik ailesiyle konteynerde ve kendi imkanları ile yaptığı barakada yaşıyor. AFAD’ın kendilerine 100 metrekarelik bir ev yaptığını söyleyen Karatay, ev tamamlansa da 15 nüfusla bu küçük evde yaşamalarının çok zor olacağını belirtiyor. Depremden sonra 1 yıl boyunca çadırda kaldıklarını anlatan Karatay, “1 yıl sonra bir konteyner verdiler. Birini de kendi imkanlarımızla aldık. Elektrikler kesildiğinde çok zorluk çekiyoruz” diyor. Ev inşaatına iki ay önce başlandığını söyleyen Karatay, bu kışı da konteynerde geçirmek zorunda kalacakları için endişeli.

Zafer Sidal ise geçtiğimiz günlerde TEDAŞ’tan gelen görevlilerin, konutların tamamlandığını iddia ederek, konteynerlerin elektriğini keseceklerini söylediklerini anlatıyor.

İŞÇİLER DE ŞİKAYETÇİ

Köyde yaşadıklarından şikayetçi olanlar sadece köylüler değil. Konutların inşaatında çalışan işçiler de paralarını zamanında alamamaktan şikayetçi. AFAD’ın ödemeleri zamanında yapmadığını söyleyen Celal Kuş, “Devlet müteahhitlere parayı zamanında ödeyince biz de paramızı zamanında alıyoruz” diyor.

‘BİZE DEVLET DEĞİL HALK YARDIM ETTİ’

Güveçli Köyünden Bedir Kulaç depremde eşini, iki torununu ve yengesini kaybetmiş. Konutların daha birkaç hafta önce tamamlandığını söyleyen Kulaç, “Depremde o kadar para toplanmasına rağmen bize bu konutları 40 bin liradan satıyorlar” diyor. AKP’nin depremi fırsata dönüştürdüğünü söyleyen Kulaç, “Devlet Van’ı kendisine borçlandırdı” diyor. Depremin ardından İstanbul’daki ilçe belediyelerinin köylere yardım ettiğini hatırlatan Kulaç, “İlk on beş gün gelip yemek dağıttılar. Sonra onlar gittiler. Bir daha da gelip soran olmadı” diyor. 1 buçuk sene konteynerde kaldıklarını söyleyen Kulaç, “Bize devlet değil, halk yardım etti” diyor. (Van/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Üniversite sıralarında otururken

SONRAKİ HABER

Kürt kardeşime dokunma

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...