DBP’li belediyeler kayyıma karşı toplandı

Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Belediye Eş Başkanları kayyım hazırlıklarına karşı nasıl bir seyir izleyeceklerini Diyarbakır’da yaptıkları toplantıyla belirleyecek. Toplantının basına açık kısmında konuşan DBP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, “Biz ne kazandıysak mücadelemizle kazandık. 59 milletvekilimiz varsa 106 belediyemiz varsa bunları direnerek kazandık. Öyle kayyım atarız diye düşünüyorlarsa yanılıyorlar. Belediyeler halkın belediyeleridir. Biz de ne pahasına olursa olsun belediyelerimizi koruyacağız” dedi.

DBP’li belediyelere AKP hükümeti tarafından kayyım atanmasının gündeme getirilmesinin ardından DBP sürece ilişkin görüşlerini açıklamış, “Halk iradesini yok sayanlara karşı demokratik direniş sergileyeceğiz” demişti. Sürece ilişkin ne yapılması gerektiği konusunda DBP’li belediyelerin eş başkanları bugün konuyu tartışmak ve yol haritası çıkarmak üzere Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Konferans Salonu’nda “Türkiye’de Demokrasi, Kürdistan’da Özerkliği inşa ediyoruz” sloganıyla buluştu. Toplantıya, DBP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, Demokratik Belediyeler Birliği Eş Başkanı Tuncer Bakırhan, Demokratik Toplum Kongresi Eş Başkanı Leyla Güven, HDK Eş Sözcüsü Gülistan Kılıç Koçyiğit’le birlikte bölgedeki belediyelerin eş başkanları katıldı.

‘AKP DAHA FAZLA KAOS YERİNE MÜZAKEREYİ TERCİH ETMELİ’

Toplantının açılış konuşmasını yapan Demokratik Belediyeler Birliği Eş Başkanı ve Siirt Belediyesi Eş Başkanı Tuncer Bakırhan, yapılmak istenenin halk iradesine bir darbe olacağını söyledi. Yapılan toplantıyla yeni bir yol haritası belirleneceğini ve ne pahasına olursa olsun halk iradesinin gasbedilmesine izin vermeyeceklerini söyledi. AKP hükümetine çağrı yapan Bakırhan, “Türkiye’yi kaosa sürükleyecek politikalar yerine Türkiye’nin toplumsal barışını, Kürt sorununun demokratik yol ve yöntemlerle çözümünü, tekrar Kürtlerle birlikte çözüm konusunda diyalog ve müzakerenin tercih edilmesini temenni ediyoruz” dedi.

‘HERKES BARIŞ DERKEN ERDOĞAN ‘MASA YOK, SÜREÇ YOK’ DEDİ’

Daha sonra konuşan DBP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, konuşmasına parti eş başkanı Kamuran Yüksek’in hala tutuklu olduğuna dikkat çekerek başladı. Yüksek’in partilerinin görüş ve fikirlerini ifade etmesinden dolayı tutuklu olduğunu belirterek, “Hukuksuz bu tutuklama da partimize yönelik sistematik saldırıların bir parçasıdır” dedi. Hurşit Külter'i de hatırlatan Tuncel, bir kez daha “Hurşit Külter nerede” diye sordu.

Tuncel şunları söyledi, “Mesele sadece belediyelerimize kayyım atanması değil, HDP milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması meselesi de değil, mesele Kürt halkının varlığına ve özgürlüğüne yönelik bir saldırı meselesidir. AKP hükümeti bir bütün olarak buna yönelik bir plan dahilinde süreç başlatmıştır. Sayın Öcalan’ın başlattığı demokratik çözüm ve diyalog süreci Türkiye toplumunun yüzde 70, 80’inden olumlu bir yanıt aldı. Türkiye’de halklar ilk kez savaş sürecinden çıkılabileceğine, demokratik eşit yurttaşlık temeline dayalı bir ülkenin kurulabileceğine dair umut taşıdılar. Ülkenin her yerinde barış iklimi yaşanmıştı. Herkes barışı konuşurken Erdoğan 'masa yok süreç yok' diyerek, Çöktürme Planı'nı devreye soktu”.

‘BU SAVAŞIN SORUMLUSU BİZ DEĞİLİZ’

Bu süreçte "10 bin kişinin tutuklanması, 15 bin Kürt'ün katledilmesi ve 300 bin Kürt'ün yerinden zorla göçertilmesinin planlandığını" söyleyen Tuncel, HDP'nin parlamentodan atılmak istenmesinin bu plandan bağımsız düşünülemeyeceğini söyledi. Tuncel, bugüne kadar 185 arkadaşlarının gözaltına alındığını 21 belediye eş başkanının, 33 meclis üyelerinin de tutuklandığını açıkladı. Tuncel, “Bu savaşın sorumlusu biz değiliz. Bu kadar cenazenin gelmesinin sorumlusu AKP'dir. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve atanmış Başbakan Binali Yıldırım sık sık 'Hesap vereceksiniz' diyor. Asıl hesap verecek olanlar sizlersiniz. Bu katliamları yapanlar, savaş çıkaranlar hesap verecek. Biz ne kazandıysak mücadelemizle kazandık. 59 milletvekilimiz varsa 106 belediyemiz varsa bunları direnerek kazandık. Öyle kayyım atarız diye düşünüyorlarsa yanılıyorlar. Belediyeler halkın belediyeleridir. Biz de ne pahasına olursa olsun belediyelerimizi koruyacağız. Hiç olmadığı kadar çözüme yakınız. Bir omuz verirsek zafer yakındır. Bu süreci kendi lehimize çevireceğiz. Yeni yaşamı hep birlikte kuracağız" diye konuştu.

LİCE İÇİN ÇAĞRI

DTK Eş Başkanı Leyla Güven de, "Biz kayyımı da sadece bir yönden ele almıyoruz. Bu saatten sonra kayyım gelecek diye tedirgin olup çalışmalarımızı aksatmayacağız. Tam tersi çalışmaları daha çok artıracağız ve halka hizmet etmeye devam edeceğiz. Arkadaşlarımız büyük bir heyecan ile çalışmalarını yürütüyor ve biz de bunu görüyoruz. Biz de öncüler olarak omuzlarımıza ne düşüyorsa kaldıracağız ve hizmette kusur etmeyeceğiz"dedi.

Lice'deki saldırıyı durdurmak için operasyonlara "dur" demek için Lice'ye gideceklerini açıklayan Güven, herkesi Lice için harekete geçmeye çağırdı.  

‘İZMİR BELEDİYESİ KARDEŞ BELEDİYESİ İÇİN SES ÇIKARMALIDIR’

HDK Eş Sözcüsü Gülistan Kılıç Koçyiğit ise "Bugün Amed Belediyesine kayyım atayan iktidar yarın İzmir Belediyesi'ne de atar. Bugün HDP'nin vekilini tutuklayanlar yarın CHP'nin vekilini hatta en küçük çatırdamada MHP'nin de vekilini tutuklar. Amed'in kardeş belediyesi İzmir Belediyesi bu kayyıma karşı koymalı. 'Sen nasıl bizim kardeş belediyemiz el koyarsın' demelidir. Bir zamanlar Avrupa Birliği'nin yolu Amed'ten geçer diyorlardı. Sadece Avrupa'nın değil her yol Amed'ten geçer. Bu soruna karşı tüm Türkiye ses çıkarılmalıdır” dedi.

Konuşmaların ardından toplantı basına kapalı olarak devam etti. (Diyarbakır/EVRENSEL)