25 Haziran 2016 08:44

Fincancı: Sessiz kalmak insanlığıma ihanet olurdu

Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, cezaevinde tuttuğu günlüğüne 'Sessiz kalmak insanlığıma ihanet olurdu' diye yazdı.

Paylaş

Özgür Gündem Gazetesi için yapılan nöbetçi genel yayın yönetmenliği kampanyasına katıldığı için tutuklanan, TİHV Başkanı ve Yazarımız Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, cezaevinde tuttuğu günlüğüne "Sessiz kalmak insanlığıma ihanet olurdu" diye yazdı.

Türkiye İnsan Hakları Vakfı (THİV), Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı'nın Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi'nde tuttuğu günlükleri yayımladı. Fincancı, 22-24 Haziran tarihlerinde tuttuğu günlüklerde cezaevi koşulları ve hak ihlallerini içeriden tanıklığıyla anlattı.

Günlükte şunlar yazılı:

"İnadına gülmek, inadına iyi olmak gerek" diyen Fincancı günlüklerinde tutuklanmasına ilişkin, "Tümüyle kendim için buradayım ben. Aynada suretime bakma cesaretini yitirmemek için kendimle barışık yaşamıma devam edebilmek için hem de. Yoksa ahlaksız ve vicdansız bir insan olarak yaşamaya tahammül edemezdim. Tümüyle özel hatta bencilce bir nedenim var. İnsanlık mücadelesinde kendim için istediğim haklar ve daha iyi bir yaşamı diğer insanlarla paylaşmayacaksam eğer o hakkı kullanmaya utanırım. Onun yerine mücadeleyi yeğlerim. Dostlar hiç üzülmemeli o nedenle cezaevinde bulunmaktan onur duyarım bu dönemde. İnsanlar ölürken, evlerinden topraklarından sürülürken, evleri moloz yığınına dönüp o molozların arasından beden parçaları bulunurken, en ufak haber eleştiri şiddetle karşılık bulurken diğer tarafta insanlar nefretle doldurulup nefret suçları işlemeye teşvik edilip en olmadık biçimde öldürme yöntemlerine alkış tutularak sakat bırakılırken, toplum hızla kirletilirken, sessiz kalmak önce kendime, insanlığıma ihanet olur" diye yazdı.

ÖNCEKİ HABER

Batman'da havuza giremeyen çocuklar böyle serinliyor

SONRAKİ HABER

Eğitim uçağı zorunlu iniş yaptı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...