25 Haziran 2016 00:53

TPI işçileri Petrol-İş’in sessizliğinden rahatsız

TPI Composites Rüzgar Kanadı fabrikasında TİS süreci, delegelerin işten atılması ve Petrol-İş yöneticilerinin sessizliği işçilerin tepkisini çekiyor.

Paylaş

Turan KARA
İzmir

TPI Composites Rüzgar Kanadı fabrikasında toplusözleşme süreci, delegelerin işten atılması ve Petrol-İş Sendikası yöneticilerinin sessizliği işçilerin tepkisini çekiyor. Böyle bir sessizliğin Petrol-İş’te yaşanmaması gerektiğini belirten işçilerin, açıklama yapılması beklentisi sürüyor. İşçiler TPI fabrikasının bağlı olduğu Petrol-İş İzmir Şubesi’nin 3 yıllık sözleşmeyi işçilerden habersiz ve onaysız nasıl imzaladığına, taleplerin arkasında duran işçilerin çeşitli bahanelerle neden işten çıkarıldığına ve sendikanın neden işten atmalara müdahale etmediğine yanıt istiyor.

‘İŞÇİLERİ SAVUNACAK KİMSE YOK MU?’

TPI işçileri delege olan işçilerin işten atılmasına ilişkin haberin doğru olduğunu, başka sıkıntıların yaşandığını anlattı. Haksız yere işten atmaların yaşandığını dile getiren işçiler, şunları söyledi: “Geçenlerde fabrikada iş kazası yaşandı. 2 arkadaşımız 10 tonluk kanadın altında kalıyorlardı. Hemen işçiler suçlandı. İşçilerin iddiası dikkate alınmadı. Hazırlanan kanatlar vinçlerle rud arabası denen arabaların üzerine konuyor. İşçiler kazanın rud arabasının arızalı olmasından kaynaklı olduğunu söyledi. Rud arabasını 3-4 defa test ettiler ve her seferinde kanat yıkıldı, arkadaşlar haklıydı. Sonra o araba bir anda yok oldu ve 2 işçi çıkarıldı. İşçi sağlığı ve iş güvenliği uzmanı çıkarılmalarını istemiş diye duyduk. İçerde bizim duyduğumuz, arkadaşlar olaya kaderci yaklaşmış, iş güvenlikçi ile kaderci bir polemik yapmış. Böyle de olsa iş güvenlikçinin hatası çünkü eğitimi düzgün vermemiş. Ama işçileri savunacak kimse yok asıl mesele bu.”

1 KİŞİ 1300 KİŞİYİ YOK SAYDI!

TPI’de yaşananlarla ilgili yaptığımız haberin işçiler arasında hızla yayıldığını belirten işçiler, haberde yazanların tamamının doğru olduğunu belirterek, şöyle devam ettiler: “5 ay boyunca bizleri oyaladı. Taslak bize sorularak hazırlanmadı, zaten 350 lira artış talebi düşüktü. Milyon dolarlık ürünü üreten işçileriz, fabrika sırtımızdan yeni bir fabrika daha açıyor. Bizim ücretler asgari ücretin altında kalmış, önceki sözleşmede 3 yıllık sözleşme ile kazığı yemişiz. Yetmemiş sendika 2. sözleşmede 350 lira artış istiyor ve 3 yıla devam.”

SÖZLEŞME İLE İLGİLİ AÇIKLAMA YAPILMADI

İşçiler imzalanan sözleşme ile ilgili bir açıklama yapılmadığını, herkes bordrosundan sonuç çıkarmaya çalıştığını anlatarak “Gani başkan toplusözleşme öncesi komisyon gibi bir şey vardı, onu dağıttı, ‘her şeyi bana bırakın’ dedi. Biz grev beklerken bir gün sözleşme imzalanmış diye bir söylenti dolaştı, kimse bir şey açıklamıyor. Temsilcilere soruyoruz, ‘derdi olan şubeye gitsin sorsun’ diyor. Hâlâ ne aldık, farklar olduğu gibi yattı mı, kesinti mi oldu bilmiyoruz. Çünkü ne bir açıklama yapıldı, ne panoya ilan asıldı, ne de TİS kitapçığı verildi. Bize sözleşme öncesi hesaplarınıza 4 bin lira yatacak darken işte bordro 1700 lira yazıyor. İçinde 5 aylık fark var mı yok mu bilmiyoruz. 5 ayın sonunda 1 kişi 1300 kişiyi yok saydı.”

İşçiler toplantıda, “Sözleşme 2 yıllık mı, 3 yıllık mı olacak” diye soran arkadaşlarının işten çıkartıldığını belirterek, sendikacılara bu durumu sorduklarında ise “Çıkarsın kalan sağlar bizimdir” yanıtını aldıklarını aktardılar. İşçiler işten atma kararlarının fabrika yönetimi ve sendika yönetiminin beraber aldığını düşünüyor.

ARTIK OLUMLU BAKMIYORUM

Fabrikada işçilerin yüzde 90’ı genç işçilerden oluşuyor. Pek çoğunun ilk işçilik deneyimleri ve ne mücadele ne de sendikal deneyimleri var. Bir işçi “Petrol-İş deyince ben farklı bakardım. Aliağa’yı da biliyorum. Ama burada çalışmaya başlayınca Petrol-İş Sendikasına yönelik düşüncelerim değişti, artık çok olumlu bakmıyorum” dedi. Genel merkezin kendileriyle “Şubenin yerini biliyor musunuz? Genel başkanı tanıyor musunuz? Petrol-İş hakkında bir fikriniz var mı, ne düşünüyorsunuz?” gibi sorular olan anket yaptığını anlatan işçiler sendikanın da işçileri tanımadığını söyledi. “Ardından İzmir şube bir anket yaptı; isim soy-isim ve tek soru başkandan memnun musunuz, evet-hayır. Böyle komik anket mi olur?” diyen işçiler, bir kısım işçinin anketi imzalamadığını bir kısmının ise baskı hissederek imzaladığını belirtti.

PATRON ÜRETİM İÇİN BASTIRIYOR SENDİKA BUNU DURDURMALI

Üzerlerindeki baskının arttığını anlatan işçiler, bunun önceden belli olduğunu belirterek şunları söyledi: “Müdür TİS öncesi toplantıda zaten şöyle demişti: Eğer istediğinizi verirsem bunu sizden çıkarırım!” Bir yandan rekor adıyla aşırı üretim istendiğini diğer yandan üretim saati hedeflerinin düşürüldüğünü ifade eden işçiler, “Amirler, süpervizörler baskı kuruyor, içerde işçileri birbirine rakip yapıyorlar ve daha çok çalışmasını istiyorlar. Haftalık 8 set (3 parça kanat) üretim, 9’a, 10’a çıktı. Hâlâ yavaşlıktan bahsediyorlar. Müdürler yıllık 420 set hedef koymuşlar! İşçilerin hedefi ne? Kim koyacak bu hedefi? Sadece toplusözleşme dönemi ücret hedefi mi? Fabrika müdürü görevini yapıyor, ekmeğimizi kısmaya, emeğimizi daha fazlasıyla almaya bakıyor. Sendika da onlara bu görevlerinde yardım ediyor. Sendikaya göre 3 yıllık sözleşme bitti. 3 yıl boyunca çalışmaya devam! Hedefimiz ne bizim? İnsanca çalışmak olmalı, yoksulluk sınırı 4 bin küsur lira, aldığımız ücret 1800-200 arası” diye konuştu.

CİĞERLERDE TOZ BİRİKİYOR

TPI’da da diğer petro-kimya fabrikalarında olduğu gibi etkileri ve belirtileri uzun zaman sonra ortaya çıkacak yıpranmaların olduğunu anlatan işçilerin verdiği bir örnek ise oldukça düşündürücü: “Uzman çavuşluk sınavlarına başvuru yapan arkadaşlarımız reddedilmiş, ciğerlerde toz var diye! Sağlık özründen sınava çağırılmadılar. Fabrikada 1 yıldır ciğer filmi çekilmedi.”

ŞUBE BAŞKANI: SÖZLEŞME İÇİN İŞÇİLERLE İLETİŞİM HALİNDE OLDUK

Gazetemize konuşan Petrol-İş İzmir Şube Başkanı Abdulgani Gündoğdu sözleşmenin başından son anına kadar bütün işçilerle iletişim halinde olduklarını ileri sürdü. Ücrette net 308 lira, sosyal haklarla birlikte net 420 lira artış sağladıklarını, ayrıca çalışma koşullarının düzeltildiğini, fabrikaya işçiler için dinlenme ve sosyal tesis yaptıklarını dile getiren Gündoğdu, “Üyelerimizin insani ihtiyaçları ön plandadır” dedi. İşten çıkarmalar konusunda “Başka iş bulma, başka şehirden evlenme, KPSS’yi kazanma gibi şahsi sebeplerle ayrılmak isteyenler olmuş, ancak kıdem ihbar alacakları için kendileri işten ayrılamamışlardı. Bunlar için düzenleme yaptık ve 23 kişi kendi isteği ile ayrıldı” diyen Gündoğdu, yüz kızartıcı suç gerekçesi ileri sürülerek atılan işçi için ise “Müdürler bu arkadaşı fabrikada imza toplarken görmüş, ne olduğunu sorduğunda ‘temsilcilik seçimi için’ demiş. Onlar da çıkarmışlar. Oysa ben temsilcilik seçimi yapılacağı sözünü vermiştim. Sonrasında kendisi bana gelerek ben kıdem alabilmek için yaptım dedi” iddiasını dile getirdi. İkramiyelerin ücretlere giydirilmediğini, ayrı verildiğini dile getiren Gündoğdu, “Ücretler bir ay 1730 diğer ay 2350 lira ücret seviyesi oldu. Farkları ise 13 Haziran’da bütün işçilerin hesabına tek seferde yatırılmasını sağladık. Yönetim fabrika toplamında büyük bir rakam yaptığı için taksitli olmasını istese de biz tek seferde yaptık” dedi. Fabrikada henüz 2. sözleşmenin imzalandığını, sendikal eğitimlerle birlikte kazanımların artacağını savunan Gündoğdu, “Dün fabrikaya gittim ve amirlerle görüşerek işçilere baskı kurmamaları gerektiğini bir kez daha belirttim. Üyelerimiz idari baskı görmedi ve görmeyecek” ded
 

ÖNCEKİ HABER

En iyi Hırvatistan en kötü İbrahimoviç!

SONRAKİ HABER

Devletin istihbarat bilgisi delil sayılmadı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa