24 Haziran 2016 13:42

AB'den çıkmak, sağcıların değil emekçilerin kararı

Arif Bektaş, Birleşik Krallık'ta gerçekleştirilen Avrupa Birliği ile ilgili referandumda ortaya çıkan 'AB'den çıkma' kararını değerlendirdi.

Paylaş

Arif Bektaş 
Londra

Birleşik Krallık’ta yapılan referandum sonuçlarına göre, 2 yıl içerisinde Birleşik Krallık Avrupa Birliği’nden ayrılacak. Geçtiğimiz yıl yapılan genel seçimler öncesi referandum sözü veren Başbakan David Cameron, bu sözü seçim kazanmak için vermişti. Partisi içindeki ayrılığa engel olmak ve Birleşik Krallık Bağımsızlık Partisine (UKİP) kayan oyları korumak için verdiği referandum sözü, kendi başbakanlığının sonu oldu. Partiyi birleştirmek isterken, referandum kampanyalarıyla birlikte daha fazla böldü ve 6 bakanla birlikte 84 milletvekili AB’den ayrılma kampanyası yürüttü.

Muhafazakar Parti’nin bölünmüşlüğü daha da derinleşirken, sermaye de piyasaları rahatlatmak için açıklama üzerine açıklama yapıyor. Merkez Bankası, önlem aldıklarını öne sürerek, sterlinin daha fazla değer kaybetmesini engellemeye çalışırken, sermaye de AB ile ilişkilerin devam edeceğini açıklıyor. Bu kadar ciddi etkileri olan bu sonuç karşısında Cameron’un dayanması mümkün değildi ve ülkenin çıkarları gereği 3 ay sonraki parti konferansında görevi bırakacağını açıkladı.

https://www.statista.com/chart/5100/uk-chooses-brexit/

KEMER SIKMA POLİTİKALARINA YANIT

Son yıllarda uygulanan acımasız kemer sıkma politikalarına tepki gösteren milyonlarca emekçi Cameron’u cezalandırdı. Sağcı kesimlerin yürüttüğü Brexit kampanyasında, daha çok emekçilerin refah düzeyi, işsizlik, düşük ücretler tartışılıyordu. Yine aynı kampanyanın sağcı liderleri, bu sorunlara neden olanın AB politikaları, Cameron ve göçmenler olduğunu söylüyordu. 

Ama gerçek böyle değildi. AB politikalarının yanı sıra Cameron’un kemer sıkma politikaları, emekçileri bıktırmıştı. Birleşik Krallık’taki gerçek buydu. Zenginlerden vergi almayan ya da az alan; ücretleri dondurarak, krizin yükümü emekçilerin sırtına atan ve hatta batan banka ve şirketleri halkın parasıyla kurtaran hükümete karşı tepkiler artıyordu. Bu tepkiler öyle arttı ki en son bütçe açıklandığında, planlanan kesintilerin bazıları tepkiler üzerine uygulanamadı.

Bu politikaların mimarı olan Cameron’a emekçiler büyük tepki gösterdi ve her fırsatta O’nu cezalandırmak istedi. Sağcı, ırkçı kesimlerden çok, asıl emekçiler David Cameron’u cezalandırdı.

İSKOÇYA VE KUZEY İRLANDA TARTIŞMALARI

Her fırsatta, Birleşik Krallık’tan ayrılma tartışmalarını gündeme getiren İskoçya ve Kuzey İrlanda’da, yeni bir tartışma şimdiden başladı. AB’den ayrılmak istemeyen ve Birleşik Krallık üyesi olan bu iki ülke, artık ayrılmayı gündeme getirecekler. AB’de kalmak isteyen İskoçya ve Kuzey İrlanda kısa bir süre sonra referandum taleplerini gündeme taşıyacaklardır. Bu da hem “Britanya İmparatorluğu”nun ve hem de AB projesinin çatlaması anlamına gelecektir.

Referandum, Cameron ve herbiri birer milyoner olan kabinesinin, emekçiler üzerindeki baskı ve sömürü politikalarına karşı halkın bir cavabı oldu. 

ÖNCEKİ HABER

Putin: İran'ın Şanghay'a katılmasının önünde engel kalmadı

SONRAKİ HABER

Ruhi Su adına şiir ödülü

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...