09 Haziran 2016 00:50

Euro 2016’da gruplara bakış: Türkiye 2008’in izinde

Mithat Fabian Sözmen Avrupa Futbol Şampiyonası'ndaki gruplardaki takımları değerlendirdi.

Paylaş

Mithat Fabian SÖZMEN

Euro 2008’de Çek Cumhuriyeti’ne karşı grup maçlarında, Hırvatistan’a karşı ise çeyrek finalde ufak çaplı bir mucizeye imza atan Türkiye, bu kez futbol tanrılarına bel bağlamadan gruptan çıkmak istiyor. İspanya’nın favori olduğu D grubu, turnuvanın en kaliteli orta saha oyuncularına ev sahipliği yapıyor.

C grubunda ise son dünya şampiyonu Almanya, Brezilya’daki formuna ulaşmanın hesaplarını yapıyor. Joachim Löw’ün dünya çapındaki kadrosunun bekleri Bundesliga için bile vasat kalitede. Robert Lewandowski’nin sürüklediği Polonya, Almanya’yı grubun iki mücadeleci, kontra atak takımı Ukrayna ve Kuzey İrlanda ile birlikte epey zorlayacak.

GRUP C – DÜNYA ŞAMPİYONUNU DİŞLİ RAKİPLER BEKLİYOR

ALMANYA

Dünya Şampiyonu Almanya, Brezilya sonrası bir türlü eski formuna kavuşamadı. 
2014 Brezilya’da sol tarafta yaşanan bek problemi, Philipp Lahm’ın milli takımı bırakması sonrası sağ kanada da sirayet etti. Bu kadar çok genç oyuncu üreten bir sistemin bir türlü bek yetiştirememesi ilginç. Ve bu durum, Joachim Löw’ü kara kara düşündürüyor. Löw’ün Fransa’da Köln’den Jonas Hector’u sol bekte, stoperler Benedikt Höwedes ya da Joshua Kimmich’i(aslen orta saha!) sağ bekte oynatması bekleniyor.
Löw’ün bir diğer derdi de santrfor mevkinde. Klasik bir golcü olmadan, Thomas Müller, Mario Götze ikilisiyle mi devam edilecek yoksa Beşiktaş’ta harika bir sezon geçiren Mario Gomez’le mi? Bu sorunun yanıtı halen net değil.

Bunların haricinde, Manuel Neuer, Jerome Boateng, Mats Hummels(sakatlığı sebebiyle grup maçlarında olmayabilir), Toni Kroos, Mesut Özil gibi yıldızlar ve Julian Weigl, Leroy Sane  gibi genç yetenekleriyle Almanya yine heyecan verici bir takım.

İngiltere ile birlikte turnuvanın en genç takımı olan Almanya’nın(yaş ortalaması 25.43) geleceği epey parlak ancak Fransa onlar için kolay geçmeyecek.

KUZEY İRLANDA

George Best hayatta olsaydı Avrupa Şampiyonası’na katılma başarısı gösteren bu takımı bir hayli kıskanırdı! Ama Michael O’Neill’in “Bize karşı oynamaktan nefret edecekler” dediği takım ona ne kadar uyardı bilinmez! Belki de bu savaşçı 11’in en çok ihtiyacı olan şey George Best gibi bir sihirbaz. 

Elemelerde Romanya ve Macaristan’ı geride bırakan Kuzey İrlanda, sahadaki tüm oyuncularıyla savaşan bir takım. Southampton’dan Steven Davis takımın orta saha ve hücum hattındaki en önemli silahı olacak.

POLONYA

33 golle elemelerin en golcü takımı olan Polonya, turnuvaya dünyanın en formda 9 numaralarından biri olan Robert Lewandowski’nin öncülüğünde geliyor. Eleme grubunda Almanya’yı epey zorlayan kırmızı beyazlılar, bir kez daha komşusuna soğuk terler döktürecek. Adam Nawalka’nın öğrencileri turnuvanın topa sahip olarak, hücum futbolu oynamayı önemseyen takımlarından biri. Lewandowski ile birlikte Ajax’ın gözde golcüsü Arkadiusz Milik’e de dikkat.

UKRAYNA

Mykhaylo Fomenko, turnuvanın savunmayı ve kontra atak futbolunu birincil taktik olarak benimseyen teknik direktörlerinden biri. Sevilla’lı Yevhen Konoplyanka ve Dinamo Kiev’li Andriy Yarmolenko gibi kanat oyuncularıyla hücuma çıkmayı seven Ukrayna, eleme maçlarında yalnızca 4 gol yemiş ancak gol yollarında yaşadığı sorunlar sebebiyle grubu Slovakya’nın arkasında 3. tamamlamıştı.

GRUP D – RÜYA GİBİ ORTA SAHALARIN GRUBU

İSPANYA

2008 ve 2012 Avrupa Kupalarının şampiyonu İspanya, Brezilya’daki performansıyla gözden biraz düştü. Ancak Şampiyonlar Ligi finalinin bu ülkenin takımları arasında oynandığını, Avrupa Ligi’nin de yine bir İspanyol takımına zimmetlendiğini unutmayalım. Halen dünya, İspanya tarafından öğretilen top hakimiyetine dayalı hücum futbolunu oynuyor. Sorun, İspanya’nın bu futbolu ne kadar oynayabileceğinde! Vicente del Bosque’nin kale ve savunma hattında hiçbir sorunu yok. Sıkıntı yaşayabilecekleri bölgenin hücum olması ise kulağa garip geliyor. Del Bosque, çok iyi bir sezon geçiren Alvaro Morata’nın kendisinden şüphe edenleri bir kez daha yanıltmasını bekliyor.

TÜRKİYE

Çok kötü başladığı grup maçlarını, Hollanda’nın da çöküşü sayesinde 3. sırada tamamlamayı başaran ve Fransa biletini alan Türkiye, 2008’deki gibi mucizelere bel bağlamadan gruptan çıkmayı hedefliyor. Yetenekli orta saha oyuncularıyla Avrupa’nın dikkatini çeken Fatih Terim’in kadrosu, Emre Mor’un dahil edilmesiyle yeni bir renk kazandı. Takımın stoper ve santrfor hattı açık bir şekilde sorunlu. Ancak bir sorun da tüm bu yetenekli orta saha oyuncularının potansiyelini sahaya yansıtıp yansıtamayacağında. Slovenya maçında topu rakibe çok kolay teslim eden bir Türkiye izledik. Terim, güçlü orta sahaların bulunduğu grupta maçların böyle geçmemesini sağlamak zorunda.

HIRVATİSTAN

Real Madrid’den Luka Modric ve Barcelona’dan Ivan Rakitic’li orta saha bir rüyayı andırıyor. 2008’de Türkiye’ye karşı oynadıklarında çok genç olan ve penaltılarda 2 karavana atan bu oyuncular artık ustalıklarının zirvesinde. Arkalarında Mateo Kovacic, Marcelo Brozovic ve Ante Coric gibi çaylaklar da var. Ante Cacic’in hücum hattı Avrupa’nın hava toplarındaki en etkili golcülerinden Mario Mandzukic’e emanet. Ancak yetenekli orta saha ile Mandzukic’in klasik tarzının daha uyumlu hale gelmesi gerekiyor. Golcü oyuncu, elemelerde atılan 20 golün yalnızca birine imza atabildi.

ÇEK CUMHURİYETİ

2008’in bir başka Türkiye mağduru da Çek Cumhuriyeti idi. Pavel Vrba’nın 4-2-3-1’le sahaya yayılan takımı, kanatlardan hücum etmeyi seviyor. Türkiye’nin de yer aldığı grubu lider tamamlayan Çekler, kalesinde 14 gol görmüştü! Geçmişteki gibi büyük yıldızları olmayan Çek takımının zorlu gruptan çıkabilmesi için tüm yükü Petr Cech’e bırakmadan bu sorunu çözmesi lazım.

YARIN: Grup E ve F.

ÖNCEKİ HABER

Fikret Bila'yı istifaya götüren üç temel neden

SONRAKİ HABER

'Sakine Cansızların öldürülmesinde MIT'in parmağı var'

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...