30 Mayıs 2016 08:06

Kurtulmuş: 5 ilçede 6 bin 321 bina yıkıldı

Bakanlar Kurulu sonrası açıklamalarda bulunan Numan Kurtulmuş, Kürt illerindeki toplam 5 ilçede 6 bin 321 binanın yıkıldığını açıkladı.

Paylaş

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, bölgede devam eden operasyonlarda Sur, Silopi, Yüksekova'nın da bulunduğu 5 ilçede toplam yıkılan bina sayısının 6 bin 321 olduğunu ve bunların maliyetinin 1 milyar civarında olduğunu açıkladı.

Kurtulmuş, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in "Türkiye özür dilerse ilişkileri yeniden geliştirebiliriz" açıklamasına ilişkin olarak, "Biz kasıtlı olarak Rusya'nın uçağını düşürmedik.  Ben Rusya tarafından bu krizin daha fazla uzatılmasının, Rusya'ya fayda sağlayacağını düşünmüyorum. Ne Türkiye ne de Rusya birbirini gözden çıkaramaz" diye konuştu.

Numan Kurtulmuş, başkanlık sistemine ilişkin önerilerini de en kısa zamanda gündeme getireceklerini söyledi.

Numan Kurtulmuş Bakanlar Kurulu sonrası açıklamalarda bulundu. Saat 09.10'da başlayıp 11.00'de biten, 1 saat 50 dakikalık toplantı AKP iktidarının en kısa Bakanlar Kurulu toplantılarından biri oldu.

T24'ün haberine göre Kurtulmuş'un açıklamalarından satır başları şöyle:

Bu hükümet bir reform ve atılım hükümetidir. Bu hükümet programı ile birlikte Türkiye ekonomisinde yeni bir boyuta geçiyoruz. Türkiye üreten bir ekonomiye sahip olacaktır. Türkiye, 65. Hükümet ile birlikte ekonomide büyüme yaşayacak.

İkinci önceliğimiz ise terörün sona erdirilmesidir. TBMM'nin ortaya koymuş olduğu irade de göz önünde bulundurulduğunda terör belasını en kısa zamanda bitirmemiz gerekiyor. Bu hükümetin üçüncü önemli önceliği yeni anayasayı yapmak, başkanlık sistemi başta olmak üzere bazı hususları gündeme getirmektir. Beş ilçedeki toplam yıkılan bina sayısı 6 bin 321. Toplam maliyet 855 milyon lira civarında. Yaklaşık 1 milyar lira. 5 ildeki yeniden yapılanmada harcanacak para.

Huzur, birlik, demokrasi eylem planı çerçevesinde, süreci sadece terörle mücadele değil, yeniden imar olarak da görüyoruz. Hem şehirlerde, hem kırsal alanda terörle mücadelenin gözden geçirildiği bir toplantı. Bu Bakanlar Kurulu’nda gündeme gelen bir başka konu, AB Bakanlığı’nın sunumu. Sayın Ömer Çelik Bey sunumunu yaptı, vize serbestisi üzerinden AB’yle yakın devam eden bir müzakere sürecimiz var. Türkiye olarak üzerimize düşen sorumlulukların aşağı yukarı tamamını gerçekleştirdik. Buradaki irademizin sağlam olduğunu ifade etmek isterim.

Meseleyi ciddi bir şekilde ele alıyoruz ancak Türkiye’nin bu ciddiyetinin hiçbir şekilde istismar edilmemesini temenni ederiz. Mızıkçı anlayış içinde Türkiye’nin vize serbestisini tehir etmek için Avrupa’dan bazı siyasetçilerin tavrını anlamadığımızı, uygun bulmadığımızı ifade etmek isterim.

SORU-CEVAP BÖLÜMÜ

MGK toplantısının ardından yapılan açıklamada paralel devlet yapılanması için terör örgütü ifadesi kullanıldı. Tavsiye kararı doğrultusunda ne gibi adımlar atılacak?

Paralel devlet yapılanmasının daha önce MGK toplantılarında legal görünümlü bir illegal yapılanma olduğunun altı çizilmiş, daha önceki MGK toplantılarında devlet olarak topyekun mücadelenin esas alındığı belirtilmiştir. Bu tavsiye kararıyla paralel yapıyla mücadelede yeni bir safhaya geçilmiştir. Paralel devlet ilk kez MGK toplantısında bir tavsiye kararıyla terör örgütü olarak belirlenmiştir. Bunun gerektirdiği her şey hem hükümet, hem de gerekli yargı birimleri tarafından yapılacaktır.

ABD’nin Türkiye üzerinden bir Cerablus harekatı önerdiğini öğrendik.

Detayları paylaşamayız. Suriye’de her gün yeni bir oyun, oyun içinde oyun uygulanmakta ve maalesef önemli bir bölümü Türkiye’yi rahatsız eden boyuttadır.

Türkiye, kendi sınırlarının korunması, toprak bütünlüğünün ve egemenliğinin korunmasını birinci öncelik olarak görmektedir. Türkiye’ye karşı saldırıların korunabilmesi için hayati bir hattır. Bu hattın korunması, bu hatta Türkiye’ye karşı doğrudan hedef alan terör örgütlerinin hareketli olmamasını sağlamak için Türkiye üzerine ne düşüyorsa yapmaya hazırdır. Bu hatta, Mare-Cerablus hattında IŞİD’in durdurulması da Türkiye’nin önceliklerindendir.

Her gün şehit verdiğimiz bir ortamdayız. Şimdi şunu yapacağız, bunu yapacağız gibi medya üzerinden konuşmanın doğru olmadığını düşünüyorum. Bir tek terör örgütü değil, canlı bombalarla birçok insanın ölmesine sebep olan, organize olmuş terör örgütleriyle karşı karşıyayız. Ne varsa, onların hepsini tamamlayarak, kırsal alanda, köyde, şehirlerde, nerede ne yapmamız gerekiyorsa yaparız.

TÜRKİYE VE RUSYA BİRBİRİNİ GÖZDEN ÇIKARAMAZ

Rusya’yla ilişkilere gelince... Uçak krizi çıktığından beri şunu söyledim. Dedik ki ne Türkiye, Rusya’yı gözden çıkarabilir, ne Rusya Türkiye’yi...

Dedik ki, uçağın vurulma anında kimliği bilinmiyordu. Kimliği bilinseydi, belki bu şekilde olmazdı dedik. Türkiye bile bile, kasten uçağın düşürülmesinde yer almamıştır. Oradaki sıcak ortamın bir gereğidir. Uyarıların bir sonucudur. Türkiye uçağın kimliğini bilmediğini ifade etmiştir. Rusya tarafının bu meseleyi uzatmanın fayda sağlamayacağı kanaatindeyim. Türkiye angajman kuralları içinde o günkü şartlarda gereğini yerine getirmişti. Keşke bu gerilim ortaya çıkmasaydı. Keşke Rusya iç savaşın bir parçası olarak müdahale etmeseydi. Aramızda aşılmaz engeller olmadığı kanaatindeyim. İki komşu ülkenin arasındaki bu sorunu en kısa zamanda diyalog yoluyla çözmesi iyi olur.

BAŞKANLIK ÖNERİMİZ EN KISA SÜREDE GELECEK

Başkanlık sistemi ya da partili cumhurbaşkanlığıyla ilgili olarak takvim belli oldu mu?

Türkiye’de yeni bir anayasa ta 1980 darbesinden beri, 82 anayasası kabul edildiğinin ertesi gününden beri konuşuluyor. Bu yeni teklif içinde Türkiye’nin daha etkin bir yönetime kavuşması için bütün partiler görüşünü ortaya koysun. Türkiye’de kamuoyunun da içinde olduğu anayasa ve başkanlık sistemi tartışması işin içinde olsun. Seçim öncesi bu sözleri vermiştik, şimdi unuttuk diyemeyiz. En kısa zamanda meseleyi TBMM’ye getirmek isteriz. En kısa zamanda bizim başkanlık sistemiyle ilgili önerimiz getirilecektir.

Türkiye’nin ufkunda hiçbir şekilde erken seçim yoktur. Milletin iradesine saygı göstermemek olur. Seçimin mürekkebi yeni kurudu.

MGK'DE MİT MÜSTEŞARI GÜNDEME GELMEDİ

Yargı güçleri de Türkiye Cumhuriyeti’nin en üst makamı olarak Cumhurbaşkanlığı’na bağlıdır. Toplantılara katılırlar. Cumhurbaşkanı ne bu toplantılarda onların yargı faaliyetlerine müdahale etmiştir, ne de onlar çay topladığı zaman yargı bağımsızlığını ihlal etmiştir. Yargı kurumlarının, tüm kamu kurumlarının başında olan biri olarak yargıya müdahalede bulunmuyor. Herhangi bir mahkeme toplantısına katılmıyor. Bu şekilde anlamanın yanlış olduğu kanaatindeyim. Siyaseten büyütülmesini de doğru bulmam.

MGK’da MİT Müsteşarı’yla ilgili bir konu gündeme gelmedi. Sayın Fidan başından sonuna kadar toplantıda bulundu. Kulislerle göre hareket etmeyiz. (HABER MERKEZİ)

ÖNCEKİ HABER

Suudi destekli muhalefetin başmüzakerecisi istifa etti

SONRAKİ HABER

'Kılıçdaroğlu'nun Genelkurmay'dan brifing aldığını duydum'

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa