Barça çağı sürüyor-2: Hâlâ yorulmamış olabilirler mi?

Eren LOĞOĞLU

Barça çağı sürüyor-1: Hâlâ yorulmamış olabilirler mi?

ESTELADA DALGALANIYOR ŞİMDİ

Barça’nın ligi kazanmasından sonra gözler tam da Kral Kupası finaline çevrilecekken güvenlik gerekçesiyle Estelada denilen ayrılıkçı Katalan bayraklarının Madrid’de stada sokulmayacağı açıklandı. Katalan bayrağının yasaklanmasından sonra FC Barcelona kulübü İspanyol hükümetinin getirdiği yasak için “ifade özgürlüğüne açıkça bir saldırı” ifadelerini kullanan bir açıklama yaptı. Estelada bayrağı uzun yıllardır Camp Nou’daki maçlarda görülüyordu. Katalan bayrağının Barça taraftarlarınca 2015’te Barcelona ile Juventus arasındaki finalde UEFA’nın disiplin kurallarının göz ardı ederek kullandığı gerekçesiyle kulüp 30 bin avro cezaya çarptırılmıştı. Barça protesto için bu sezon iç sahadaki bir maçta tüm taraftarlarına bu bayraktan dağıtmaktan da geri kalmamıştı. Resmi Katalan bayrağı Senyera, Avrupa’nın en eski bayraklarından biri. 1082’de Barcelona kontu Ramon Berenguer II tarafından ilk olarak kullanılmış. Frenk ve Roma Kralı Şarlman’ın kanayan parmaklarını Barcelona Kontu I. Wilfred’in altın kalkanı üzerine sürmesi ile sembolize olmuş. Dört şerit kırmızı ve beş şerit sarı renkten ibaret. FC Barcelona bir formasını tamamen senyera olarak tasarlamıştı daha önce. Estelada ise senyeranın üstüne bir de yıldız barındırıyor. Küba ve Porto Riko’nun devrimci bayraklarındaki yıldızdan esinlenme, mavi üçgen üstündeki yalnız beyaz yıldız. Katalanların İspanya Monarşisine başkaldıran yenidünya tüccarlarıyla yakın bağlarının etkisi bir nevi. Estelada bayrağı, Katalan bağımsızlığını ve cumhuriyetçi düşünceleri destekliyor. La Liga başkanı, Madrid taraftarı olduğunu gizlemeyen ve gençliğinde faşist gruplara liderlik eden Tebas, bayrakların İspanya’nın yok edilmesini simgelediğini ve yasağa saygı duyduğunu açıkladı. Katalonya Başkanı Puigdemont ve Barselona Belediye Başkanı Ada Colau yasak kalmazsa finale gitmeyeceklerini bildirdi. Bu sırada Madrid’de Nazi yanlısı bir grubun yürüyüşüne izin çekti ve eylem finalden önce gerçekleşti. Yakın geçmişte Real Madrid’in stadı Santiago Bernabeu’de Nazi yanlısı bayraklara rastlanmıştı. Madrid’in en eski gazetesi ABC manşetinde Barça logosu yerine esteladayı koyup bu bayrak sporu yeniyor başlığını atınca Pique en azından bir gazetenin ifade özgürlüğüne saygı duyması gerektiğini belirtip ABC’nin Hitler ve Franco içeren eski kapaklarını paylaşıp aslında onların hiçbir zaman özgürlüklerden yana olmadıklarını anlatmaya çalıştı. Luis Enrique, Katalonya’ya ifade ettiği anlamdan ötürü Barça bir kulüpten daha fazlası ama aynı zamanda futbol modeli ve dünyadaki taraftar sayısıyla diye ekledi. Bayrak yasağına dair ise bu ülkede artık hiçbir şey beni daha fazla şaşırtmaz şeklinde konuştu Asturyalı teknik adam. Kutlamalardan önce ben sadece bir diğer Katalanım demeyi de ihmal etmedi. İki senelik sürecin sonunda kendini Barça’ya daha da ait hissediyordu. Kulüp ve Katalan cemiyetinden muhtelif kurumların mahkemeye başvurusuyla yasak kalktı. Estelada bütün ihtişamıyla Vicente Calderon’da, Madrid’de dalgalanıyordu.

KRAL’IN KUPASI YENİLMEZLERİN

Bir takımı winner yapan sadece üzerine inşa edildiği felsefe olabilir mi? Asla hayır. Oradan yetişen oyuncular, onlara dışarıdan katılanlar ve onları doğru bir biçimde kullanabilen hocalar. Brezilyalı Dani Alves bugüne kadar 27 final oynayıp 23’ünü kazanmış biri, kupa sayısında Pele’yi geçti. Hakkı hiçbir zaman teslim edilmeyen ve son kupa finalinde yine duvar olup kimselere geçit vermeyen Pique, Maldini’yi geride bıraktı. Messi ve Iniesta sekizinci lig şampiyonluğunu kazanıp Xavi’yi yakalarken 1960’ların imkansız görülen rekorlarını kovalamaya başladılar. Alves ve Iniesta 31. kupalarını elde ederken 28 yaşındaki Messi şimdiden 28. kupasını aldı bile. En az iki ŞL kazanmış isimler arasında önlerinde sadece Ryan Giggs ve Vitor Baia kaldı. Tarihin en çok kupa kazananı olacaklar. Ya Lucho? Luis Enrique Barça’nın başında çıktığı 122 maçta 96 galibiyet 13 yenilgi alıp 7 kupa kazandı iki sezonda.  Guardiola’nın Barça’daki ilk iki sezonuyla karşılaştırıldığında onu yakaladı (% galibiyet yüzdesi, atılan gol ve yenilen gol azlığında geçti hatta) ve majör kupalarda (lig+kupa+ŞL) geçtiği de söylenebilir. Maraton koşucusu Lucho hırslı yapısını oyuncularına aktarmayı sürdürmek isteyecektir. Yazın Sevilla önünde İspanya Süper Kupası’nı da elde ederse toplamda da öne fırlayacak, Neymar ve Suarez ile. Barça ile Pep dört sezonda 14 kupa kazanmıştı, not düşelim. Luis Enrique arka arkaya iki sezon lig+kupa dublesi yaparak dünyanın en iyi takımlarının olduğu yerde çok önemli bir başarı daha elde etmiş oldu. Örnek vermek gerekirse Real Madrid en son lig+kupa dublesini yaptığında tarihler 1989’u gösteriyordu, bırakın sonraki sezon bir daha yapmayı. Beş büyük ligde bunu başaran son isim Almanya’da Felix Magath idi. Bu sezonsa Allegri ve Blanc da listeye dahil oldu, ama İtalya ve Fransa’nın, İspanya ve Almanya kadar rekabet içerdiği de söylenemez. Barça 38. Copa del Rey finalinden 28. kupasını büyük zorlukla çıkarttı. Bu yüksek kazanma oranı bile tarih boyunca Kral Kupası’na belki anlamından ötürü özel önem verdiklerinin ifadesi. Luis Enrique sezonu özetlerken “ŞL’de biraz kura şansına ihtiyacınız var ve kötü olduğunuz bir gün belirleyici olabilir, Kupa da aynı şekilde, bu yüzden Lig en çok değer verdiğimiz” dedi.  Üst üste iki sezon Şampiyonlar Ligi kazanan olmadı ve şu anki Barcelona’nın bile bunu başaramaması bunun gerçekten ne kadar zor olduğunu kabullenmeyi gerektiriyor. Belki de bu yüzden ya da biraz da hüznü bastırmak için Katalanlar dubleyi coşkuyla kutlamaya çaba gösterdi. Busquets “10 kişiyle oynarken takım cesaret ve birliktelik gösterdi. Bu gece başka takımların bize yaptığını yaptık” diyordu Mascherano’nun atılmasından sonrasına dair. Oyundan erken çıkmayı kaldırabilen kaprissiz Rakitic ve yedekten gelip savunmanın rayından çıkmasını engelleyen Mathieu gecenin gizli kahramanlarından olurken ikinci yarıdaki amansız koşularıyla ve Ronaldinho’nun Messi’yi sırtına alması gibi, Messi’nin de onu sırtına aldığı Neymar gelecek senelerde Barça’nın bir numaralı hücum silahı olabileceğini bir finalde daha gösterdi. Son yıllarda finallerin oyuncusu olarak hafızalara kazınan ve çıktığı her finalde MVP ödülüne layık görülen Iniesta, en epik performanslarından birini Vicente Calderon’daki kupa finaline saklamıştı. Uzatmalarda kilidi açan golü atan Jordi Alba, naif kalabilmeye dair en güzel emsallerden biri. Halen doğduğu kasabada yaşıyor ve araba süremiyor. Aile bağları çok kuvvetli olan Jordi’yi antrenmana babası getiriyor. Günümüzün son model spor arabalara binen, top modellerle çıkan yıldızlarına alıştırılınca insana bir garip geliyor sürdüğü hayat. Xavi’nin pazar günleri evinden çıkmayıp ikinci lig maçlarını bile izlediği futbolla iç içe yaşamı, Iniesta’nın belirli bir sınırın dışına taşmayan sıradanlığı bazen sadece mekanikleşmiş ultra rekabetçi profesyonellerin değil normal, senin benim gibi karakterlerin de futbol dünyasının en tepesinde yer alabildiğinin en somut kanıtı. Hatalarıyla yaşamayı öğrenen Luis Suarez sezonu 59 golle ve sakatlanarak tamamladı. Şampiyonluk sonrası soyunma odasında söyledikleri şarkı Marc Anthony’den Vivir Mi Vida’ydı. Pep’ten sonra müzikalite düşse de Latin Amerika esintileri bir süre daha devam edecek gibi Camp Nou’da. Oysa duble kutlamalarında Yenilmezlerin (Avengers) film müziği eşlik ediyordu konfetilere ve havai fişeklere. Belki de bir mesajdı tüm evrene. Kaptan Iniesta mikrofonu eline alıp “Çok kazandık ama daha çok kazanıp tarih yazmaya devam etmek istiyoruz. Gelecek sene de burada olacağız” dedi sözlerini bitirirken. Yorulmamış olabilirler mi? Yenilmez olabilirler mi? Bir gerçek var ki kazansa da kaybetse de Barcelona futbolu sevdirmeye devam edecek.