Nusaybin ikinci Cizre olmasın

Cumhur DAŞ
Diyarbakır

Mardin’in Nusaybin ilçesinde sokağa çıkma yasağı ve abluka 76. gününü geride bıraktı. YPS’nin silahlı güçlerini ilçe merkezinden çektiğini açıklamasının ardında da bombalama ve operasyonlar devam ediyor. HDP ve DBP yöneticileri mahallerde sadece sivillerin bulunduğu belirtiyor. Yapılan açıklamalarda ise operasyonlara son verilerek yaşam koridorunun açılması talep ediliyor. Yaşananları gazetemize değerlendiren HDP Mardin Milletvekili Ali Atalan, ikinci bir Cizre trajedisi yaşanmasından endişe ettiklerini belirterek, yaşam koridoru çağrısını yineledi. Geçtiğimiz günlerde mahallelerde tahliye edilen 76 kişiden, 24’ünün tutuklandığını aktaran Atalan, birçok kişiye de işkence yapıldığına dair ailelerin tanıklığının olduğunu belirtti.

OPERASYON GEREKÇESİ ORTADAN KALKTI

Operasyonların YPS’nin silahlı güçlerinin şehirde olması gerekçesiyle yapıldığını ifade eden Atalan, “Devlet, ‘Biz operasyonları yapmak zorundayız, şehirde herhangi bir silahlı güce izin veremeyiz, şehri onun yönetimine bırakamayız’ diyerek bu operasyonları başlattı. Ama YPS’nin kendi  güçlerini geri çekmesiyle birlikte çatışmanın ve operasyonun nedeni de ortadan kalktı. Dolayısıyla burada operasyonlarda diretmeyi anlamak mümkün değil. Orada şimdi silahlı çatışan güç kalmamış. Kime karşı operasyon yapılıyor? YPS’nin açıklamasından sonra saldırıların, tank, top atışlarının şiddetinde ve yoğunluğunda bir artış var. Bu çok düşündürücü ve kafalarındaki konsept nedir bunları anlamakta güçlük çekiyoruz. Kabul etmek mümkün değildir” dedi. Geçtiğimiz gün mahallelerden çıkartılanların YPS’li olduğunun basında iddia edildiğini söyleyen Atalan, “Şimdi bunu bilemiyoruz. Bizdeki bilgiler çıkartılanların sivil olduğuydu. Zaten çıkanların çoğunun yaşı küçüktü. Ama onlar çıkarken sevecen, şefkatli bir mizansen sergilendi. İlk görüntülerde çıkanlarda bir şey yoktu. Ancak sonradan işkenceye maruz kaldıkları anlaşıldı. Bazı çocukların anne, babaları gözaltında çocuklarını görmeye gittiklerinde kafalarının, kollarının klırıldığını, gözlerinde morluklar olduğunu görüyorlar. Bu tanıklıklarını gelip anlattılar. Aileler bunu kimin yaptığını soruyor. Bazı polisler tehdit eder şekilde ‘Biz mi yaptık’ diyerek, çocukların üzerine yürüyor. Orada çocuklardan biri ‘Tabii ki siz yaptınız, başka kim yapacak’ şeklinde cevap veriyor. Bu konuya ilişkin avukatların da çalışmaları var, şikayette bulunulacak” dedi.

‘MAHALLELERDE SİVİLLER VAR’

Mahallelerden edindikleri bilgilere göre halen 70 sivilin bombalanan alanlarda olduğunu kaydeden Atalan, “Aldığımız bilgilere göre orada kalanlar sivildir. AKP hükümetine göre ise oradaki herkes ya YPS'lidir ya da YPS’ye lojistik destekte bulunmuştur. Tamam öyle kabul edelim. Ama şimdi orada silahlı güçler geri çekilmiş, orada çatışmaya girecek insan kalmamış. Burada belirli amaçların olduğunu düşünüyoruz. Burada şehrin bir bölümünü ortadan kaldırmak istiyorlar. Nusaybin ve Qamişlo’yla bitişik olan İpek Yolu’nun  üzerindeki bir alanı ortadan kaldırıp TOKİ ve güvenlik alanı yapmak istiyor. Kendi yandaşlarına rant çıkarmanın peşindeler. Ama işin diğer bir boyutu da Qamişlo ile bütünlük oluşturan Nusaybin’in tarihi dokusunu deforme etmektir” dedi.

YAŞAM KORİDORU AÇILMALI

Bir an önce bir yaşam koridorunun açılması gerektiğini belirten Atalan şunları kaydetti: “Acil olan mahsur kalan, çıkmak isteyen insanların oradan çıkarılmasıdır. Bunun için insan hakları örgütlerine ve demokratik, ilerici kamuoyuna çağrımız ivedilikle devreye girip bir yaşam koridorunun oluşturulması için etkin olunmasıdır. Bunun için operasyonların derhal durulması gerekiyor. Bu konuda aydınlara, insani duyguları olan, ölümden yana olmayan bütün kesimlere çağrı yapıyoruz. İkinci Cizre trajedisinin olmaması için harekete geçilmeli.”