Baharın gülen çiçeklerine
Bugün ülke yok ediliyor, çocuklar öldürülmeye devam ediyor. Çocukların o küçük bedenlerini ağır bombalarla vuruyorlar.
Cemil UĞUR
Mersin
Bugün ülke yok ediliyor, çocuklar öldürülmeye devam ediyor. Çocukların o küçük bedenlerini ağır bombalarla vuruyorlar. Bombalardan kaçan çocuklar da her zaman şanslı olmuyor, cansız bedenleri karaya vuruyor. Kadınlar öldürülüp çıplak bedenleri teşhir ediliyor. Bölgedeki ölümler durmadı halen devam ediyor. Şimdi Kilis’te yarın Hatay’da, diğer gün belki senin evinde. Ama yine de yılmayacağız, geri adım atmayacağız. Belki öleceğiz ama bayrağımızı birilerine devredip barışı bu ülkeye getireceğiz.
Elif’im hep derdi; “Ya savaş olursa işçi sınıfının zararına olur” diye. Şimdi aynen öyle oluyor. Savaş bahane edilip işçilerin tüm hakları elinden alınıyor. İstihdam büroları açılıyor. Türkiye işçi sınıfı, köleliğe mahkum ediliyor. Elifimin, güzel yüzlü yoldaşımın yapmak istediğini biz yapacağız. Fabrikalarda, liselerde, sokaklarda, olduğumuz bütün alanlarda barışı haykıracağız.
Çünkü Elif’in söylediği gibi, savaş hem işçi sınıfına hem de halkların çıkarına değil. Kan ile beslenen emperyalistlerin çıkarınadır savaş. Şebo’nun dediği gibi halkların birbiri ile sorunu yok, sorun sistem ile. Sorun çıkarcı emperyalistlerde. Bize düşen vazife barışı haykırmaktır, omuz omuza! Savaş daha da büyümeden önüne geçmeliyiz savaşın. Elif hep derdi; “Güzel günler bize gelmez, biz güzel günlere yürümedikçe!” Şimdi baharın gülen çiçeklerine sözümüz mücadele olsun. O güzel günlere yürümek olsun sözümüz.