25 Mayıs 2016 01:13

Safları sıklaştırmalıyız

Erdoğan-AKP, erken seçime gidip milliyetçi tabandan oy alabilmek için süreci buzdolabına kaldırdı. Bununla birlikte ülke kaos ortamına geri döndü.

Paylaş

Mahsun AYDOĞAN
Bingöl

“Çözüm sürecinde” istediği sonuca ulaşamayan, 7 Haziran’da tek başına iktidar olamayan Erdoğan-AKP, erken seçime gidip milliyetçi tabandan oy alabilmek için süreci buzdolabına kaldırdı. Bununla birlikte ülke kaos ortamına geri döndü. Barışa dair atılan adımlarda ve eylemlerde canlı bombalar patladı. İnsanlar her an bomba korkusuyla yaşayıp evden çıkmaya korkar oldu. Kaos ortamında milliyetçi tabanı kazanmaya çalışarak erken seçime gidildi ve başarılı olundu. Erdoğan-AKP tek başına hükümeti kurdu. Erdoğan saltanat hayalini gerçekleştirmek için hızlı adımlar atmaya devam etti. Bunu kabullenmeyen saz arkadaşlarının çoğunu devre dışı bıraktı en son da varlığı ve yokluğu belli olmayan Başbakan Davutoğlu’yu görevden alıp yerine ona tam biat eden Binali Yıldırım’ı bıraktı. Partili yönetimden çok ona prosedür olarak var olan ve sekreterliğini yapan bir parti ile herşeyi eline alma yolunda bir adım daha attı. Demokrasi ve barışın kırıntısına bile kaylanamayan aylardır Kürt bölgelerinde taş üstünde taş bırakmayan hükümet, 6 milyon seçmenin iradesini hiçe saymak için anayasa değişikliği hazırladı. MHP aylardır yürütülen çoğu politikaya destekleri dolayısıyla hemen bunun da arkasında yer aldılar ama yine de yeterli oy oranına sahip değildi. CHP’nin evet deyip dememesine bağlıydı dokunulmazlıklar. CHP’nin ise ana muhalefet degil muhalefet olması bile sorgulanır hale geldi. PKK’nin şehir içinde silahlanıp büyümesinde hükümet suçludur deyip ülke kaos ortamındayken bunu sorgulamayıp yapılanlara desteğini belirtti ve fezlekeye de barış ve demokrasiden yana olan tabanını karşısına ve kendi içinde bölünmeyi de göze alarak evet deyip tekrar AKP ve MHP ile kol kola girdi. Demokrasinin ve barışın kırıntılarına tahammül edemeyen sermaye ve tek adamın yönetimi ile biz gençler adeta geleceksizliğe doğru yol almaktayız. Bilim ve özgürlükten günbegün uzaklaşmaktayız. Buna dur demek özgürlük, eşitlik ve barış içinde yaşamak bizim elimizde. Bunun için üniversitede lisede her yerde örgütlenmeli mücadele edip safımızı her zamankinden daha sıkı tutup devam etmeliyiz.

ÖNCEKİ HABER

16. TÜFOB Kongresi

SONRAKİ HABER

Baharın gülen çiçeklerine