25 Mayıs 2016 00:53

Patronların ucuz iş gücü kalesi

Meslek liselerinin sayısı ise 3 bin 296 olarak kayıtlara geçerken, bu kurumlarda 1 milyon 810 bin 990 öğrenci eğitim görüyor.

Paylaş

SUNU: Geleceğin işçilerini hazırlayan meslek liselerinin sayısı da çeşidi de son yıllarda epey arttı: 
Endüstri meslek, ticaret meslek, kimya meslek, sağlık meslek... 
Peki bu artışın arkasında ne yatıyor? Öğrenci sayısının artmasından en fazla kim 
faydalanıyor? Meslek liselerine yönelik gerici kuşatmayla ne amaçlanıyor? 
Öğrenciler ne gibi sorunlarla yaşıyor? Bu okullardan mezun olduktan sonra nerede çalışıyorlar? Dosyamızda bu soruların yanıtlarını aradık. 
Hem öğrencilerle hem konunun uzmanlarıyla görüştük.

Olgun DURSUN
Gül DEMİRCİ

Milli Eğitim Bakanlığının 2014-15 eğitim öğretim yılı için hazırladığı rapora göre Türkiye’de toplam 9 bin 601 ortaöğrenim kurumu bulunuyor. Bu kurumlarda 5 milyon 691 bin 71 öğrenci eğitim görüyor. Mesleki eğitim veren kurumlar olarak tanımlanan meslek liselerinin sayısı ise 3 bin 296 olarak kayıtlara geçerken, bu kurumlarda 1 milyon 810 bin 990 öğrenci eğitim görüyor.

Türkiye’de meslek liseleri, sanayileşme adımları daha öncesinde atılmış olmasına rağmen 1940’lı yıllarda kurulmaya başlandı. (Meslek liselerinin kuruluş tarihine bağlı olarak meslek yüksekokulları ise 1950’li yıllarda gelişti.) Meslek liseleri kuruldukları günden bu yana sermayenin ucuz iş gücü ihtiyacını karşıladı. Patronların sanayileşmeyle birlikte ucuz iş gücü rezervi yapacak bir alan olarak gördükleri endüstri meslek liselerini, ticaret meslek liseleri, kimya meslek liseleri, sağlık meslek liseleri takip etti. Ve çok yönlü gelişen sermayenin ihtiyacına göre geliştirme planları yapıldı.

Meslek liselerinde pek çok farklı iş koluna dair eğitim veriliyor. Türkiye açısından ‘nitelikli iş gücü’ ihtiyacını karşılamak üzere kurulmuş bu kurumların misyonu, AKP’nin çıkarmış olduğu torba yasalarla birlikte, genç ve ucuz emek sömürüsünün önünü açacak şekilde belirlenmiş oldu.

TÜSİAD RAPORU: PİYASAYLA ÇALIŞSIN

Bu kapsamda, özendirme, düzenleme ve yapılandırma bağlamında TÜSİAD tarafından hazırlanan “Güçlü Ekonomi” raporuna göz atmakta fayda var. “Geçiş programı içerisinde mesleki eğitimin iş gücü piyasasına göre düzenlenmesi, şirketlerin istediği alanlarda istihdam garantili mesleki eğitim programlarının uygulanması, İşsizlik Sigortası Fonu’nun her yıl 200 milyon TL’sinin İşkur’un meslek eğitimlerine ayrılması, çıraklık eğitim merkezlerinin modernleştirilmesi, meslek liseleri ve yüksekokullarının piyasayla birlikte çalışması” vb. talepler, hükümetle birlikte yeniden ele alınması gereken “memleket meselesi” olarak ilan edilmişti.

Eğitimin ticarileştirilmesi ile birlikte devlet, eğitim alanından da elini eteğini çekmeye başlamışken, ‘genç iş gücü’ yetiştirme kısmını da “ihtiyacı olanların” yani patronların eline bırakıyor. Özellikle sanayi şehirlerine baktığımızda meslek lisesi sayısının daha çok olduğunu söyleyebiliriz. Buna bir de ‘özel’ adı altında açılan belli sermayedar veya sermaye gruplarının destekleyip kendi fabrikaları için işçi yetiştirdiği liseler eklendi. Renault ve TOFAŞ’a işçi sağlayan meslek liselerinin masrafının bizzat Koç Grubu tarafından karşılandığını, ORS’ye işçi taşıyan Polatlı Meslek Lisesinin yine aynı şekilde kuşatıldığını, Kayseri’de ‘Boydaklara işçi yetiştiren yer’ olarak bilinen Arif Molu Meslek Lisesindeki öğrencilerin stajlarının Boydak Holdingde yaptırılıyor olması gibi örnekleri görebiliriz. 

NEYİN ‘KOÇ’LUĞU?

KOÇ Holding, 2006 yılında ‘Meslek Lisesi Memleket Meselesi’ (MLMM) adlı bir projeyi duyurmuştu. “7 senelik proje, 81 ilde, 250 okulda, 8 bin meslek lisesi öğrencisine staj destekli eğitim bursu, istihdam önceliği ve koçluk sağlayarak hem eğitime hem de istihdama destek oluyor” söylemiyle tanıtılıyor. 
Öğrencilere ‘koçluk sağlayan” Koç Holding, geçen yıl mayıs ayında Renault işçilerinin öncülüğünde patlak veren ve metal iş kolunun tümüne yayılan direnişle gündeme gelmişti. TOFAŞ işçilerinin direnişini kıran Koç, TOFAŞ’ta, Ford’da, Arçelik-LG’de, Divan pastanelerinde yüzlerce işçiyi kapı önüne koydu.


Mezun olmaları bile beklenmiyor
Ahmet AKARSU
Kayseri

Ucuz iş gücü kaynağı olan meslek liselerindeki öğrencileri sömürmek için mezun olmaları bile beklenmiyor. Öğrencilere ‘mesleği öğreniyorsunuz’ denilerek iş yaptırılıyor.

Kayseri’nin meslek liseleri arasında ‘fabrika’ olarak bilinen Kartal Meslek Lisesinin 4 bini aşkın öğrenci kapasitesinin olması ve bir dönem KASKİ’nin işi olan rögar kapaklarının tamamının, ‘Meslek öğreniyorsunuz’ denilerek okulun döküm atölyesinde öğrencilere yaptırıldığı biliniyor. Son dönemde de Kayseri’deki okulların masa-sıra işleri (zımparalama, tamir) aynı şekilde ‘Meslek öğreniyorsunuz’ adı altında ve elbette daha ucuza öğrencilere yaptırılıyor. 

Yaklaşık 2 bin öğrencisi bulunan Arif Molu Meslek Lisesi, ‘Boydaklara eleman yetiştiren yer’ olarak biliniyor. Uzunca bir süredir, lisenin, başta dokuma olmak üzere bir çok bölümünden öğrenciler, staj için Boydak Holdinge yönlendiriliyor. Meslek liselerinin 3. ve 4. dönemlerinde öğrenciler, ‘Kayseri’nin Ağası’ denilen Boydak Holdingde ‘staj’ adı altında büyük bir sömürüye tabi tutuluyor. Öğrenciler, asgari ücretin 1/3’ü tutarında ücret ödenerek hatta bazen hiç ücret ödenmeden çalıştırılıyor. 

Öte yandan 2012 yılından bu yana sanayi bölgelerinin olduğu illerin hemen hepsinde, Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdari Başkanlığı (KOSGEB) tarafından organize sanayi bölgelerinin girişine ya da içerisine meslek liseleri açılıyor. ‘Okuldan çık, fabrikada iş öğren’ taktiğiyle meslek liselilerini zapt etme faaliyeti, iktidar ve patronlar eliyle sağlanıyor.

ÖNCEKİ HABER

‘İlhan Çomak davasında 22 yıldır hukuk katli var’

SONRAKİ HABER

Eşitlik, demokrasi ve laiklik mücadelesi için...

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...