06 Mayıs 2016 10:14

Tek adam diktatörlüğüne karşı Denizler gibi...

'68 gençlik hareketinin önderleri Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan, idam edilişlerinin 44. yılında mezarları başında anıldı.

Paylaş

'68 gençlik hareketinin önderleri Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan, idam edilişlerinin 44. yılında mezarları başında anıldı. Karşıyaka Mezarlığı gün boyu ziyaretçi akınına uğradı. İşçisi memuru, genci yaşlısı, kadını erkeği binlerce kişi Denizlerin mezarı başında mücadele andı içti. Yapılan konuşmalarda AKP hükümetinin savaş politikaları ve emperyalizme öfke vardı. Tek adam diktatörlüğü kurmak isteyenlere karşı birlikte mücadele çağrısı yapıldı. Denizlerin ağabeyi ve avukatı, demokrasi ve sosyalizm mücadelesinin koca çınarı Halit Çelenk de bir kez daha üç fidanla birlikte anıldı.

Karşıyaka Mezarlığı her 6 Mayıs’ta olduğu gibi yine Denizleri anmak isteyenlerle doldu. Sabah saatlerinden itibaren Denizlerin mezarları ziyaretçi akınına uğradı. Üç fidanın mezarlarına karanfil ve sigaralar bırakıldı yine.

5 Mayıs 2011'de aramızdan ayrılan Denizlerin, Mahirlerin ve birçok devrimcinin avukatı, demokrasi ve sosyalizm mücadelesinin yılmaz savunucusu Halit Çelenk de ölümünün 5. yıl dönümünde Denizlerle birlikte anıldı. Halit Çelenk’in eşi, Denizlerin “Şekibe ablası” Şekibe Çelenk de her yıl olduğu gibi ellerinde karanfillerle anmadaki yerini aldı.

Emek ve demokrasi güçlerinin ortak düzenlediği anma programına KESK Eş Genel Başkanı Lami Özgen, DİSK Genel Başkanı Kani Beko, EMEP Genel Başkanı Selma Gürkan, Halkevleri Genel Başkanı Oya Ersoy, Yazar Eşber Yağmurdereli de katıldı. Sivas’ta Madımak Oteli’nde katledilenlerin aileleri de anmaya "Madımak utanç müzesi olacak" yazılı katledilenlerin fotoğrafının bulunduğu pankartla katıldı.

‘UMUTSUZLUĞA SAVAŞ AÇMALIYIZ’

Enternasyonal marşı eşliğinde yapılan saygı duruşunun ardından ortak metni KESK Ankara Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Fevzi Yılmaz okudu. Yılmaz, Ortadoğu’da ve Türkiye’de yaşanan katliamlara dikkat çekti. Cizre, Sur, Silopi, İdil, Yüksekova, Şırnak’ta onlarca insanın can verdiğini, onlarcasının da yaralandığını ve bu kentlerin halen abluka altında olduğunu belirten Yılmaz, savaşa sessiz kalmayan aydın, akademisyen ve gazetecilerin ırkçı ve mezhepçi saldırıların hedefi haline geldiğini söyledi. Yılmaz, HDP milletvekillerinin “dokunulmazlıkları kaldırma yalanı” ile Meclis’ten atılmaya çalışıldığını söyledi.

İşçi ve emekçilerin kazanılmış haklarına saldırıların hız kazandığını, eğitimin giderek gericileştirildiğini vurgulayan Yılmaz, “Ülkemizin gündemleri yoğun, sorunları birikmekte; halklarımızın eşitlik, özgürlük, barış ve demokrasi talepleri daha çok anlam kazanmaktadır. 7 Haziran seçimlerinde halktan yediği tokatla sarsılan AKP, kurduğu savaş hükümetiyle 1 Kasım da yeniden iktidar oldu ve saldırganlığını artırdı. Bugün faşizmi ve tek adam diktatörlüğünün inşasını durdurmak, bu ablukayı dağıtmak zorundayız ve bu birleşik mücadelemizle mümkündür” dedi.

“Umutsuzluğa ve karamsarlığa savaş açmalıyız” diyen Yılmaz, şunları söyledi: “Denizlerin, işçi sınıfı ve onun yüce ideolojisi Marksizm-Leninizm’e olan bağlılıkları yolumuzu aydınlatmaya devam ediyor. Yoldaşlarımıza ve mücadelelerine saygının ölçüsü, bugünün görevlerini ne kadar yerine getirdiğimize bağlıdır. Emperyalizm, dünya halklarının direnişiyle er-geç yenilecektir. Bağımsızlık, demokrasi ve sosyalizm mücadelesi kazanacaktır. İşçi sınıfı, tüm halkların talepleriyle birleşerek kapitalizmi mezarına gömecektir.”

Ortak anma programında yer almamasına rağmen CHP üyeleri de Karşıyaka’daki programı takip etti. Ancak ortak metinde imzası bulunan kurumlar arasında partilerinin yer almaması üzerine bazı CHP’liler kürsüde bulunanlara tepki gösterdi. Daha sonra CHP’nin de ismi kürsüden okundu.

‘CİNAYETİ İŞLEYENLER GÖMÜLDÜ AMA ÜÇ FİDANIMIZ YAŞIYOR’

Şekibe Çelenk’in mesajını ise gençler okudu. Çelenk mesajında şunları dile getirdi: “Bundan 44 yıl önce,  Deniz, Yusuf ve Hüseyin, evlatlarım gibi sevdiğim o üç genç fidan, 12 Mart askeri cuntasının emrindeki bir kurulun verdiği idam kararı ile yaşamlarını yitirdiler. Asıl suçlular başta Süleyman Demirel ve partisi olmak üzere bu yargısız infaz kararını TBMM’de “üçe üç” nidalarıyla onayladılar.  O cinayeti işleyenler tarihin karanlığına gömüldüler ama üç fidanımız ve savundukları düşünceler ve inançları yani sınıfsız, sömürüsüz, eşit ve özgür, barış içinde  bir toplum için tam bağımsız ve demokrat bir Türkiye sevdası yaşıyor, yaşamaya da devam edecek.”

GÜRKAN: ÇAĞRIMIZ DİKTATÖRLÜĞE KARŞI BİRLEŞMEK

Deniz Gezmiş’in mezarı başında konuşan EMEP Genel Başkanı Selma Gürkan, “Biat etmiş bir toplum istiyorlar. Kendi içlerinde biat etmiş olabilirler ve birbirlerini susturabilirler ama halkları susturamayacaklar. İşçi sınıfını susturmak için Meclis’te çeşitli yasalar geçirdiler ve geçirmeye devam ediyorlar. Denizleri anarken çağrımız diktatörlüğe karşı birleşmek, halkların kardeşliği ve birlikte mücadelesidir” dedi.

EMEP Genel Başkan Yardımcısı Şükran Doğan da, Halit Çelenk’in mezarı başında bir konuşma yaptı.

‘DENİZLER HÂLÂ BİRLEŞİTİRİYOR’

Denizlerin mücadele arkadaşı ve EMEP GYK Üyesi Mustafa Yalçıner ise konuşmasına Denizler ve Halit Çelenk’i anarak başladı. Denizlerin samimiyetinden, halka bağlılığından bugün bile kimsenin kuşku duymadığını belirten Yalçıner, “Denizlerin halka bilerek ve isteyerek veridiği tek bir zarar bile yoktur dedi. Halkın kurtuluşu için yola çıktılar. Can babanın dediği gibi “en hızlısıydı hepimizin”. İpe en önce gittiler ama öldüler mi hayır. Denizler bizleri hala birleştiriyorlar. Bugün bizim her zamankinden çok birliğe, birlik olmaya ve bir yumruk olmaya, örgütlenmeye ihtiyacımız var” diye konuştu.

AKP ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “yerli ve milli” vurgusuyla gerçeklerin üstünü örtmeye çalıştığını dile getiren Yalçıner, “Milli dava Kürt'e kılıç sallamak değil, emperyalizme karşı mücadeledir. Bunun geçmişteki en büyük kahramanı Denizlerdir. Geçmişte Kurtuluş Savaşı kahramanları, bir de Denizler” dedi. O dönem Denizlerin karşısında MTTB etrafında örgütlenenlerin bugün inanç istismarı yaptıklarını belirten Yalçıner, Meclis Başkanı İsmail Kahraman’ın “yeni anayasada laiklik olmasın” sözlerini eleştirdi.

Yalçıner, “Artık Denizlerin ayağa kalkması gereken günlerdeyiz. Tam bağımsızlık, demokrasi, hak eşitliği, savaşa karşı barış, özgürlük, insan olmak, ölüm değil yaşam için birlik olalım. Burada sadece Denizlerin yoldaşları değil. Bütün Türkiye halkları birleşebilir. Hiçbir dayatmada bulunmadan, birlik olalım” diye konuştu. Deniz Gezçmiş’in her konuşmasını and içerek bitirdiğini anlatan Yalçıner, şu and ile konuşmasını bitirdi: “Tam bağımsızlık, başta hak eşitliği, demokrasi, hak ve özgürlükler, basın ve ifade özgürlüğü, toplantı özgürlüğü için, yasaklara diktatörlüğe karşı halk egemenliği için denizlerin ardı sıra yürümeye koşmaya ve kazanmaya söz veriyoruz.”

Denizlerin son sözlerinin okunmasının ardından Hüseyin İnan, Yusuf Aslan, Deniz Gezmiş ve Halit Çelenk’in mezarları ziyaret edildi.     

ANMAYA KATILAN KURUMLAR

Alevi Bektaşi Federasyonu, Alevi Kültür Dernekleri, Devrimci 78’liler Federasyonu, DİSK Ankara Bölge Temsilciliği, Divriği Kültür Derneği, EHP, EMEP, Fikir Kulüpleri Federasyonu, Halkevleri, HDP, KESK, Kızılırmak Yerel Dernekler Federasyonu, Öğrenci Kolektifleri, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği, SYKP, TMMOB Ankara İl Koordinasyon Kurulu, Yeşil Sol Parti.

ÖNCEKİ HABER

YSK 'erken seçim' iddialarını yalanladı

SONRAKİ HABER

GOP’taki ‘Acele kamulaştırma kararı’nın iptali için başvuru

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...