05 Mayıs 2016 08:39

Erdoğan’ın planı: En az 380 vekil almak ve başkanlık

Prof. Dr. Yüksel Taşkın, Erdoğan’ın AKP’ye müdahalesinin başkanlık stratejisi ile ilgili olduğunu belirtti.

Paylaş

Çağrı SARI
İstanbul

Erdoğan’la yaptığı görüşmenin ardından AKP Genel Başkanlığı ve Başbakanlık görevinden ayrılacak olan Başbakan Ahmet Davutoğlu, olağanüstü kongrede aday olmayacak. Erdoğan’ın AKP’yi yeniden dizayn etme girişiminin altında ne yatıyor? Davutoğlu, Erdoğan’ın hedeflerini gerçekleştirmesi için bir engel teşkil ediyor muydu? Kırgınlar listesine eklenen Davutoğlu parti içerisinde, AKP kurucularından Abdullah Gül ile bir cephe kurar mı? Tüm bu sorunun yanıtlarını Marmara Üniversitesi Siyasi Tarih Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Yüksel Taşkın’a sorduk... Taşkın Erdoğan’ın AKP’ye müdahalesini “Erdoğan’ın Başkanlık amacına kilitlendiği bilinen bir gerçek. Eğer Akşener’i durdurup, HDP’nin toparlanmasını engelleyebilirse TBMM’de sadece iki parti olur ve AKP, en az 380’ milletvekiline ulaşır. Strateji bu” şeklinde açıklıyor.

Erdoğan- Davutoğlu arasında yaşanan gerilim bir süredir medyanın gündemine de yansımıştı. Bu sürece ne zaman- nasıl gelindi?

Başkanlık ısrarı ve planı nedeniyle, Başbakanın kendi tarzını oluşturması zaten hoş görülemezdi. Davutoğlu dışında başka bir isim olsaydı da çalıştırılmazdı. Davutoğlu’nun net biçimde olmasa da, utangaçça kendi tarzını oluşturma işaretleri hoş görülmedi. Davutoğlu, kendisine yapılanları sineye çekti. Aslında büyük ölçüde uyumlu da davrandı ama parti içerisinde ve dışarısında ortaya çıkabilecek muhalefet potansiyeline yönelmesi ihtimali nedeniyle, tasfiye düğmesine basıldı. 12 Eylül 2015 AKP Kongresinde ilk büyük darbe zaten yapılmış, MKYK’de kendi kadrosunu oluşturması engellenmişti. Ardından milletvekili listesi, Bakanlar Kurulu listesi üzerinden de eli kolu bağlandı.

Aslında Davutoğlu’nun daha etkin bir başbakan olmayı istediğini ama yeterince cesur davranamadığını söyleyebiliriz. Bu yılın başlarında Arınç ve Gül, Davutoğlu’ya “direnirsen yanında oluruz” mesajını net biçimde verdiler ama Davutoğlu buna cesaret edemedi. Böylece kendi tasfiyesinin önünü de açmış oldu.

 Suriye politikası başta olmak üzere dış ilişkilerdeki  başarısızlığın- tıkanıklığın ve Kürt sorununun geldiği noktanın faturası mı kesiliyor Davutoğlu’ya?

Suriye meselesinde Davutoğlu’nun sorumluluğu çok açık. Ama bu Davutoğlu’ya onay verenlerin de yapılan hatalarda payları olduğu gerçeğini değiştirmez. Ama Pelikan Dosyası’nda, yaşanan sıkıntıların sadece Davutoğlu’nun üzerine yıkılmaya çalışıldığını gördük... Kürt meselesinde de Davutoğlu çok yalpaladı. Çoğunlukla şahin gibi konuştu ama bazen güvercin gibi mesajlar da verdi. “Mayıs 2013 koşullarına dönülürse çözüm süreci yeniden başlayabilir” mesajı verdi ama bunu söylediği için çok büyük bir baskı gördü. Dokunulmazlıklar konusundaysa, aslında önünde bulduğu topu aldı ve bence kendi kalesine gol attı. Neticede Reisçilerin istediği olmuş oldu.

DAVUTOĞLU, GÜL, ARINÇ BERABER HAREKET EDER Mİ?

Bu olağanüstü kongre süreci AKP içine nasıl yansır? Kırgınlar listesine Davutoğlu da girdi...
Önümüzdeki birkaç günü görmemiz gerekiyor. Davutoğlu çekilecek ama nasıl çekilecek? Bu arada anımsanırsa, Erdoğan sonrası için yapılan ilk temayül yoklamasında birinci sırada çıkan isim Gül’dü. Demek ki partide bir karşılığı hâlâ var. Küçük bir ihtimal ama Davutoğlu, Gül, Arınç, Babacan beraber hareket etme cesaretini gösterirlerse o zaman dengeler değişebilir. Ama bu isimlerin sahip oldukları siyasi kültür nedeniyle bu potansiyeli gerçekleştirmeleri oldukça güç. Ama partide, Erdoğan çevresinde toplanan ve sonradan ortaya çıkan “türedilerin” artan gücünden büyük bir rahatsızlık duyulduğu açıktır.

CHP, MHP-AKP ODAKLANMASINDAN MESAFE ALMALI

AKP yeniden dizayn ediliyor Erdoğan nasıl bir plana sahip, hedef nedir? 
Erdoğan’ın Başkanlık amacına kilitlendiği bilinen bir gerçek. Eğer Akşener’i durdurup, HDP’nin toparlanmasını engelleyebilirse TBMM’de sadece iki parti olur ve AKP, en az 380’ milletvekiline ulaşır. Strateji bu. Yani erken seçim hesabı var. Ama hayat yapılan pek çok hesabı yanlışlamıştır. Muhalefetin çok daha yaratıcı olması lazım. Özellikle CHP çok daha atak hale gelmeli ve MHP-AKP odaklanmasından açık ve net biçimde mesafe almalıdır. Yine çatışmasızlık bir şekilde mümkün olursa, HDP de barajın üzerine çıkmayı başaracaktır. “HDP’de çok ciddi oy kaybı var” söylemi biraz da taktiksel olarak devreye sokuluyor. Amaç moral bozmak. Bana göre AKP’nin Kürt seçmenlerden oy alması o kadar kolay olmayacak.  

Yani bu oyunu bozmak muhalefetin başarısına bağlıdır. Muhalefet, izleyici değil, oyun kurucu olmayı öğrenmeli…

 

 

ÖNCEKİ HABER

İran ABD'den otomobil ithalatını yasakladı

SONRAKİ HABER

' Halkın iradesine ve Meclis'teki sesime dokunma'

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...