03 Mayıs 2016 00:59

Sendikalı olan işçiyi ekmeğinden etmeye hakları yok

Çiğli Organize'de kurulu bulunan Dostcam fabrikasında sendikalaştıkları için işten atılan işçilerden İskender Tunç, gazetemize mektup yazdı.

Paylaş

İskender TUNÇ
Direnişteki Dostcam İşçisi
Çiğli/İzmir

Merhaba,
Ben Dostcam AŞ’de 6 yıldır çalışmaktayım. Şu anda fabrika önünde 29 gündür direniyoruz. Bu güzel süreç patronumuzun yaklaşık 8 ay önce bize 13 ay zam yapmaması ile başladı. Biz çalışanlar geçen yıl ağustos ayında yine zamsız maaşları bankadan çekince fabrikanın içinde toplanarak işverene “Neden zamsız?” diye sorduk. İşverenin ise çalışanlara yanıtı net oldu; “İşine gelen çalışır, işine gelmeyen …olur gider” dedi.
Hiç bir güvencesi olmayan bizler önce birbirimize baktık sonra çaresizce herkes işinin başına döndü. Ama orada iki saatlik iş bırakmamız hepimizin birleşirsek ne kadar güçlü olacağımızı görmemizi sağlamaya yetti. O günden sonra hep aklımda acaba diye bir kelime yineleyip duruyordu. Acaba hepimiz birimiz, birimiz hepimiz için olabilir miydi?
Çalışanlar olarak tek çarenin örgütlenmek olduğunu anlatmalıydık birbirimize. Anlattık, konuştuk ve bu yapılanların üstesinden sadece birleşerek gelebileceğimizi birbirimize ezberlettik. Örgütlenip DİSK/Cam Keramik-İş Sendikasına üye olduk. Kısa sürede fabrikanın yüzde 60’ını üye yaptık.
1 Nisan sabahı bir çalışan arkadaşımızı performans düşüklüğü bahanesiyle işten attılar. Biz çalışanlar da işten atılan arkadaşımızın neden işten atıldığını ve l5-16 kişinin daha listede olduğunu, neden olduğunu sorarak üretim alanında toplanıp bekledik.
Bize sadece, tazminatsız, ihbarsız iş akdimize son verildiğini söylediler. Bizim istediğimiz sadece o arkadaşımızın neden işten çıkarıldığıydı. Sadece sendika üyesi olduğu için bir insanı ekmeğinden etmeye hiç kimsenin hakkı yoktur. Biz polis eşliğinde makinelere hiç zarar vermeden, makineleri kontrol ettikten sonra, saat 00.30 sularında fabrikayı terk ederek evlerimize dağıldık. Sabah işbaşı yapmak için işyerimize geldik ve işveren vekilleri bizi fabrikaya almayarak işimize son verildiğini açıkladı. Ekmeğimizin burada olduğunu ve bizim çalışmak istediğimizi söylememize rağmen yine de içeri alınmadık. Ben şahsen nice 29 günlere demeyeceğim. Umarım bugün patronumuz bizim isteklerimizi dinlemeyi kabul eder ve tekrar çalışmaya başlarız. Bu 29 günlük direnişte çok üzücü bir olay, tabi ki çok sevdiğimiz, saydığımız Mustafa Ustamızı kaybettik. Başımız sağ olsun. Çevre fabrikalardan gelen destekler direnişimizin renkleri oldular. Schneider Elektrik, ZF, Senkromeç bizlere hem moral hem güç kattılar. Çok sağ olsunlar. Ama dikkatimi çeken bazı şeyler oldu tabii. Mesela komşu fabrikaların servislerini yoldan kaldırırken birdenbire bizim direnişimizi görmesinler diye yollardan fabrika içine çekmişlerdi. Tabii işçilerin gücünü işçiler anlarsa sermaye nasıl kazanacak değil mi? Zafer, direnen emekçinin olacak!

Dostcam işçisi

Çalışır işçiler yıllarca
Yılda bir bayramdır ona
Kazandırır patrona
Kendisi hep zararda
Camcı keser camı elmasla
Bilir ki kelle koltukta
Bu işten kim çıkar kârla
Patron hep menfaatli hep kârda
Birileri buna dur demeli
Ne zaman kazanacak işçi
Birleşerek, direnerek, mücadele ederek
Kıracak burjuvazinin dişini.

İskender Tunç
Salman Bahçıvan

ÖNCEKİ HABER

Suriyelilere bakış açısı: 'Ya IŞİD'li, ya zavallı'

SONRAKİ HABER

Hakkını aramak için tek ve gerçek yol sendikadır

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...