03 Mayıs 2016 00:51

Adana’da komitenin 1 Mayıs’ı iptal etme sorumsuzluğu

Adana 1 Mayısı valiliğin, emniyetin bir yasaklama girişimi veya kararıyla değil, Tertip Komitesi tarafından bir gece önce alınan kararla iptal edildi.

Paylaş

Halil İMREK

Adana 1 Mayıs mitingi, valiliğin, emniyetin bir yasaklama girişimi veya kararıyla değil, Tertip Komitesi tarafından bir gece önceden aldıkları bir duyumu gerekçe gösterilerek, kurumların, siyasi partilerin düşüncesi alınmadan iptal edildi.
KESK, TMMOB, Adana Tabip Odası ve Adana Barosu temsilcilerinden oluşan 1 Mayıs Tertip Komitesi, “BHH’den canlı bomba istihbaratı aldık” gerekçesiyle 30 Nisan gecesi yaptığı toplantıyla 1 Mayıs mitingini iptal etmiştir.
Mitingi iptal etmeyi onlarca kuruma danışmadan alan Tertip Komitesi kararı almakla yetinmeyip, gece 02.00 sularında sosyal medyadan mitingin iptal edildiğini ve saat 10.00’da Eğitim Sen binasında konuyla ilgili basına açıklaması yapılacağını duyurdu.
1 Mayıs Tertip Komitesi “Güvenlik zafiyeti yaşanacağı ve canlı bomba ihbarı olduğu” gerekçesi ile bu kararı alıyor. İstihbaratı aldığını söyleyen ve Tertip Komitesini uyaran Birleşik Haziran Hareketi (BHH) ise “Biz yürüyüş ertelenebilir, diyerek direkt alanda toplanmayı önerdik. Miting iptal edilsin demedik” diyor
Sonuçta AKP’nin ortamı terörize etme tutumu, BHH’nin sorumsuz  ‘istihbarat paylaşımı’ ve Tertip Komitesinin görevden kaçan sorumsuzluğu Adana emek, barış ve demokrasi güçlerini yeni bir sorunla karşı karşıya bıraktı. 1 Mayıs günü gündeme gelen sorunların yaşanmasına yol açtı.
Her gelişme ile ilgili kurumları toplantıya çağıran ve bütün kararları kurumlarla ortak alan 1 Mayıs Tertip Komitesi işleyişi varken böylesi hayati bir sorunda kimseyle görüşmeden karar vererek sorumsuz davranmış ve yeni sorunlara meydan vermiştir. Böyle önemli ve kritik bir meselede tek başına gecenin bir vakti toplanıp karar almış olması ve ilan etmesi kabul edilemez bir sorumsuzluktur. Üstelik 1 Mayıs mitingi sabah değil, akşam 17.00’de yapılacaktı. Sabah erkenden bütün kurumlarla değerlendirme yapma imkanı ve zamanı mevcutken bunu değerlendirmek yerine kendi imkanları ile edindiği ‘istihbaratı’ bahane etmiştir.
Tertip Komitesi tek başına aldığı kararı hızlıca dolaşıma soktuğu gibi “güvenlik zafiyeti ve canlı bomba istihbaratını” Adana ile de sınırlı tutmamış, bölgenin mitinglerinin iptali için çaba göstermiştir. Kendisi için aldığı kararı Mersin’de, Tarsus’ta ve Antep’te de benzer istihbaratın olduğu bilgisi ile yaymıştır. Böylece Adana Miting Tertip Komitesi tarafından çevre il ve ilçelerde de bir kaygı, panik hali yaratılmış oluşturulmuştur. Bu açıklama ve tutumdan sonra Adana’nın Karataş ilçesinde, Mersin’in Tarsus ilçesinde de mitingler iptal oldu.

SENDİKALAR VE MESLEK ODALARI SINIFTA KALMIŞTIR

Tertip Komitesinin bu tutumunun öncesi de var. Başından beri bir gönülsüzlük, bir kaygı ve panik hali içinde hareket edildi. İlk olarak DİSK Adana Temsilciliği ve Genel-İş, Tertip Komitesine katılmayarak fire verdi. Tertip Komitesi oluştu ancak bu kurumların 1 Mayıs’ı örgütlemeye dönük bir çabası ve kamuoyuna dönük bir çalışması olmadı. İşçi emekçilere ve halka dönük bir 1 Mayıs faaliyeti doğru dürüst yapılmadı, neredeyse kapalı devre bir durum yaşandı. Her sene tertip komitesine giren Eğitim Sen ise bu yıl komiteye girmedi. Okullar, hastaneler başta olmak üzere işyerlerine bir afiş, bildiri vs. materyaller bile gönderilmedi.
Böyle bir yanlışa imza atan, tartışmalara yol açan ve 1 Mayıs’ı kutlayacak kitleleri güvenlik güçlerinin kucağına atan karar, sadece yedi kişilik Tertip Komitesiyle sınırlı tutulamaz. KESK’te iki kurum Tertip Komitesine girmiştir (SES ve BTS) ancak Eğitim Sen veya diğer bileşenler ile TMMOB, Adana Tabip Odası ve Baro “Bu karar yanlış olmuştur, Tertip Komitesi geri çekilmiştir ama biz 1 Mayıs’ı kutlayacağız” dememiştir. Tertip Komitesi üyeleri temsil ettiği kurumlar adına iptal kararı almıştır. Bu kurumlar ise üyeleri çağırıp değerlendirme yapmadan üyelere aldıkları iptal kararını bildirmişlerdir. Tertip Komitesinin aldığı bu kararı Eğitim Sen örneğinde olduğu gibi sendika ve meslek odaları üyelerine tebliğ etmişlerdir. Mitinge çağrı için yapılmayan çalışmalar, mitingin iptal edildiği ve 1 Mayıs’ın kutlanmayacağını açıklayan mesajlarla ulaştırılmıştır.
1 Mayıs sabahı Tertip Komitesinin gece aldığı ve paylaştığı mitingin iptal kararı ajanslara erkenden düştü. Saat 10.00’da yapılacak açıklama kurumların önce kararı değerlendirme önerisi ile gecikti. Burada, CHP ve Bağımsız Kamu-İş dışında bütün kurumlar Tertip Komitesinin kararını eleştirdi. Zaten valilikçe izin verilmemiş olan ancak fiilen yapılması düşünülen yürüyüşün iptal edilebileceğini ama saat 17.00’de yapılacak 1 Mayıs mitinginin mutlaka yapılması gerektiği söylendi. Tertip Komitesi bu öneriyi kabul etmedi. Sorumluluk alamayacağını söyleyen Tertip Komitesi basına şu açıklamayı yaptı: “Dün Tertip Komitesine Mersin, Adana Ve Gaziantep İllerinde 1 Mayıs Kutlama Alanlarında Canlı Bomba Saldırıları Olabileceği Bilgisi Ulaşmıştır. 1 Mayıs Etkinliklerini İptal Etmemizde En Büyük Neden Güvenliğimizden Sorumlu Olanların Bu Sorumluluklarını Yerine Getirmemeleridir. Tüm bu gerekçelerle Adana’da 1 Mayıs Kutlama Programı Tertip Komitesini oluşturan Adana Barosu - Adana Tabip Odası - TMMOB ve KESK Tarafından Yeterli Güvenlik Önlemleri Alınamayacağı Gerekçesiyle İptal Edilmiştir. İsteyen Demokratik Kitle Örgütleri, Sivil Toplum Örgütleri Siyasi Partiler ve dernekler kendi programlarını yapabilirler”
Basın açıklaması ile durumu duyuracağını belirtti. Bunun üzerine kurumlar başka bir değerlendirme yapmak üzere ayrıldılar. Tertip Komitesine iptal kararı ile ilgili mülkü amirliğe bir başvuru yapılmaması da söylendi.
Daha sonra HDP, HDK ve bileşenleri, EMEP, Dev Sağlık-İş, Halkevi, ÇHD, PSAKD gibi çok sayıda kurum yaptığı değerlendirmede 1 Mayıs’ın her koşulda kutlanmasına ve saat 17.00’de miting alanı olan Uğur Mumcu’da olunmasına karar verdi.
Ancak bu süre zarfında Tertip Komitesinin gidip emniyete dilekçe vermesi ve mitingi yapmıyoruz demesi işin tam tuzu biberi olmuştu. Tertip Komitesi mitingi yapmadığı gibi ‘niyetten bağımsız’ mitingin yapılmasına da mani oldu. Bu tutum, kutlamanın önünü tamamen kesen bir girişim oldu. Bu durumu bir fırsata çeviren Adana Emniyeti, her köşe başını tutarak ve miting alanına çıkan bütün yolları tutarak, TOMA’ları, akrepleri ve çevik kuvveti koyarak keyfi bir şekilde “güvenlik bölgesi” oluşturuyoruz diyerek kutlamaya izin vermemiştir. Gerekçeleri ise, “Tertip Komitesi dilekçe verip mitingi iptal etti. Bu saatten sonra miting yasa dışıdır” şeklinde olmuştur.
Saat 16.45 gibi Uğur Mumcu alanına yakın bir noktaya kentin değişik yerlerinden gelen kitleye güvenlik güçleri hiçbir uyarı yapmadan saldırıda bulundu. Gaz ve su sıktılar. Çevik kuvvet coplarla saldırıda bulundu. EMEP, ÇHD ve birçok kurumdan yaralananlar oldu. 9 kişi gözaltına alındı.
Sonuç olarak, AKP’nin kitleleri sokağa çıkarmama ve baskı terör saldırıları ile boyun eğdirme, patlatılan bombalar ile kitlelerde kaygı, panik yaratma girişimleri ortadayken, Adana 1 Mayıs Mitingi Tertip Komitesinin bir istihbarat aldık diyerek tecrübesiz/sorumsuz bir şekilde krizi yaratması siyasi iktidarın işine yaramıştır. AKP’nin şiddet politikalarına, işçi, emekçileri ve halkları bölüp parçalama hesaplarına ve 1 Mayıs’ın kutlanmasını istenmeyen çabalarına yağ sürülmüştür. Emniyet, Tertip Komitesinin kararını bir fırsata çevirmiştir: “Biz her tür hazırlığımızı yaptık. Miting alanı için bir güvenlik zafiyeti yoktu. Ancak Tertip Komitesi mitingi iptal etmiştir” demiştir.
Oysa 1 Mayıs resmi bir bayram. Resmi bayramın da muhatapları var. Yasal olarak 1 Mayıs bayramını kutlamak için izin almaları gerekmiyor. Tertip Komitesi oluşturmak ve bildirimde bulunmak da zorunlu değil.
Bütün saldırılara ve yaşananlara rağmen Adana’da 1 Mayıs kutlaması yapılmıştır. Sokağa çıkılmıştır. 1 Mayıs’ın yasaklanamayacağı, keyfiyete bırakılamayacağı dosta ve düşmana gösterilmiştir.

ÖNCEKİ HABER

Süryani Konseyi Başkanı: Rojava Türkiye için tehdit değil

SONRAKİ HABER

Suriyelilere bakış açısı: 'Ya IŞİD'li, ya zavallı'

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...