03 Mayıs 2016 00:45

Süryani Konseyi Başkanı: Rojava Türkiye için tehdit değil

Süryani Ulusal Konseyi Başkanı Bassam Said İshak, gazetemize yaptığı açıklamada 'Rojava'nın sistemi Türkiye'ye bir tehdit değil' dedi.

Paylaş

Murat KUSEYRİ
Stockholm

Süryani Ulusal Konseyi Başkanı Bassam Said İshak, Suriye’nin Rojava bölgesindeki sistemin, “tekçiliği” savunanlar ve başka halkları inkar edenler tarafından tehdit olarak gösterilmek istediğini belirterek “Rojava’daki oluşum kesinlikle Türkiye’ye karşı bir tehdit değil” dedi.

Rojava kantonları adına Avrupa ülkelerinde görüşmeler yürüten heyet içinde yer alan İshak, İsveç’te Rojava’nın Dış İlişkiler Temsilcisi Sinem Muhammed ile birlikte Rojava temsilciliğinin açılışını yaptı. İsveç Savunma Bakanı Peter Hultqvist, Dışişleri Bakanlığı yetkilileri, Sol Parti, Liberal Parti, Feminist İnisiyatif ve çeşitli kitle örgütlerinin yöneticileriyle  değişik temaslarda bulunan İshak, gazetemizin sorularını yanıtladı.

BİRLİKTE YAŞAM VE KARŞILIKLI SAYGI

Süryanilerin Gozarto olarak adlandırdığı Rojava’da, Süryanilerin Kürtler ve diğer halk gruplarıyla yaptıkları iş birliğinin temelini “Birlikte yaşama ve karşılıklı saygı gösterme”nin oluşturduğunu söyleyen İshak,  “3 bin yıl boyunca Asuri-Süryaniler bölgedeki devletlerin baskısı altında yaşadı. Binlerce yıl dili ve varlığı inkar edilen Asuri-Süryaniler ilk kez Rojava’daki sistemin kurulmasından sonra eşit bir halk olarak kabul edildiler. Dilimiz de üç resmi dilden biri oldu” dedi.

Kürtler ve bölgede yaşayan diğer azınlık halkların da kimlik ve dillerinin Rojava’daki sistemin kurulmasından sonra güvence altına alındığını belirten İshak, “Neden birbirimizin dilini ve kimliğini kabul etmek güç olsun? Bu soruyu özellikle azınlıkların haklarını elde etmelerine karşı olan Suriye, Türkiye, Suudi Arabistan ve Katar gibi ülkelere yöneltiyorum” dedi.

‘ÖN YARGILARA KARŞI DA MÜCADELE EDİYORUZ’

“Biz Rojava’daki Kürt, Süryani ve Araplar barış içinde eşit bir biçimde yaşamak istiyoruz. Rojava’da bunu gerçekleştirdik ve devam ettirmeye de kararlıyız. Atalarımızdan gelen ön yargılara karşı mücadele ediyoruz” diyen İshak, şöyle devam etti:  “Halkların birbirine karşı tarihten gelen ön yargılarıyla mücadele ederken aynı zamanda Esad rejimi ve DAİŞ (IŞİD) çeteleri ve diğer cihatçı gruplarla da savaşıyoruz. Biz sadece askeri olarak değil politik olarak da bir savaş yürütüyoruz. Karşımızda güçlü bir düşman var. Biz haklı ve güçlü olduğumuz için onları yenilgiye uğratacağız. Özgürlüğümüze ve topraklarımıza göz diken bu düşmanlara karşı sonuna kadar savaşacağız.”

‘SÜRYANİLERE BASKI’ İDDİALARINI YALANLADI

Uluslararası Af Örgütünün YPG ve YPJ’nin, Süryani ve diğer azınlık halklara baskı yaptığı suçlamaları hakkında ne düşündüğü sorumuzu İshak’ın bu konudaki değerlendirmesi ise şöyle: “Bu halkların birlikte mücadelesinden rahatsız olan çevrelerin bilinçli olarak gündeme getirdikleri bir suçlama. Oradaki sistem onların hoşuna gitmiyor. Biz ve diğer halklar oradaki yönetimin parçasıyız. Dilimiz ve kimliğimiz güvence altına alınmış. Özellikle Cizire kantonunda çok sayıda Süryani köyü, YPG ve YPJ tarafından DAİŞ çetelerinden kurtarıldı. Orada yaşayan halk bu güçler tarafından korunuyor.”

‘ÇOĞULCULUĞA KARŞI OLANLAR ROJAVA’YI TEHDİT OLARAK GÖRÜYOR’

Türkiye’nin IŞİD’e karşı koalisyon içinde yer almasından sonra IŞİD’e yönelik tutumunda bir değişiklik olup olmadığı sorusunu da, “Türkiye’nin yaklaşımında gerçek anlamda bir değişiklik olduğu söylenemez. Bazen çok sınırlı DAİŞ mevzilerini bombalıyor. Bunu da daha çok Türkiye’ye atılan roketlere misilleme amacıyla yapıyor” diyerek yanıtladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AKP yetkililerinin Rojava’daki oluşumu Türkiye’ye yönelik bir tehdit olarak algılamalarının ve göstermelerinin ise gerçeklerle bağdaşmadığını söyleyen İshak, “Rojava’daki oluşum kesinlikle Türkiye’ye karşı bir tehdit değil. Bizim Rojava’da geliştirdiğimiz sistem sadece Suriye için değil tüm Ortadoğu için bir modeldir. Bu sistemde halklar eşit olarak temsil ediliyorlar. Ama çoğulculuğa karşı olanlar ve başka halkları inkar edenler, tekçiliği savunanlar Rojava’yı tehdit olarak görüyorlar” şeklinde konuşuyor.

‘YENİ BİR DİKTATÖRLÜK DEĞİL EŞİT TEMSİL İSTİYORUZ’

Asuri-Süryanilerin bölgenin en eski ve kadim halkı olduğunu söyleyen Süryani Ulusal Konseyi Başkanı Bassam Said İshak, Süryanilerin federatif ve tüm halkların eşit olduğu bir Suriye’den yana olduğunu, hiç bir halkın egemenliğini kabul etmediklerini belirtikten sonra şunları kaydetti:
“Merkezi ve yetkilerin Şam’da toplandığı bir sisteme karşıyız. Biz iktidara gelme mücadelesi içinde değiliz. Yetkileri paylaşmayı amaçlıyoruz. Bunun için de federal bir Suriye’nin kurulması ve tüm halkların ve inanç gruplarının temsil edilmeleri gerektiğini savunuyoruz. Ama Esad rejimi de, adına muhalefet diyen gruplar da, azınlık halkların haklarını almalarına karşı oldukları için federalizme karşı çıkıyorlar ve federalizmin Suriye’yi parçalayacağını iddia ediyorlar. Bir diktatörlükten diğerine geçişi savunuyorlar. Ama biz Suryani Ulusal Konseyi olarak gücü paylaşmak ve eşit olarak temsil edilmek istiyoruz.”

ÖNCEKİ HABER

‘Hikayelerimiz izne tabi olmayacak kadar önemlidir’

SONRAKİ HABER

Adana’da komitenin 1 Mayıs’ı iptal etme sorumsuzluğu

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...