30 Nisan 2016 12:06

İş güvencemizi savunuyoruz

Hükümet işçi ve emekçilerin kazanılmış haklarını tek tek ellerinden almaya çalışmaktadır.

Paylaş

Zeliha TAŞ
Eğitim Sen İstanbul 2 No’lu Şube Üyesi

Türkiye’nin içeride ve dışarıda izlediği savaş politikası sonucu, başta kadın ve çocuklar olmak üzere pek çok insan hayatını kaybetmiştir. Savaş, artık ülkemizde sadece bölge illerinde değil; batıda da bombalı saldırılarla kendini hissettirmektedir.  Bütün bu yaşananların yanında baskı ve yasaklar insanlarda korku ve travmalara neden olmaktadır. Bu korku ve yasakçı ortamdan yararlanan hükümet fark ettirmeden işçi ve emekçilerin kazanılmış haklarını tek tek ellerinden almaya çalışmaktadır.

Bugün hükümetin bu baskıcı ve savaşı destekleyen açıklamalarına karşı ses çıkaran ve barışı savunan akademisyenler üniversitelerdeki görevlerinden alınmakta, hatta terör örgütü üyesi olmakla suçlanarak hapishanelere dahi atılmaktadır.

AKP, bütün bu savaşın ve şiddetin yaratıldığı ve sürdürüldüğü bir ortamda işçi ve emekçilerin kazanımlarına göz dikmiştir. Birer birer bu haklarımız elimizden alınmakta, kamuoyuna ise tozpembe bir tablo çizilerek “reform ve düzenleme yapıldığı aldatmacasıyla” esnek çalışmayı ve güvencesizliği getirmek istemektedir. Esnek çalışmayla birlikte, iş yükümüz artacak, iş güvencemiz ortadan kalkacak, örgütlenme, sendikalı olma hakkımız yok edilmiş olacaktır.

Hükümetin amacı, kamuyu özelleştirerek sermayeye yeni yeni alanlar açmaktır. Kamu hizmetlerinin ücretsiz olması gerekirken, bugün özelleştirmelerle piyasaya açılmıştır. Kamuda sağlık ve eğitim alanında gitgide ödenekler azaltılırken, özel sektöre teşvikler yapılmaktadır.

Elimizde kalan son haklarımıza da göz dikip ve en küçük bir hak aramaya karşı terör destekçisi diyerek bizi ceza, sürgün ve işten atmalarla susturmaya çalışmaktadır.

Son gelen genelgelerle iş yavaşlatma, grev ve bir siyasi parti lehine çalışma işten çıkarma sebepleri arasında yer almaktadır. Amaçları korkutma, sindirme ve örgütlü sendikal yapıyı yok etmektir. 

En son Ankara Valiliği okullara talimat göndererek her okulda öğretmenlerden oluşan “Terörle Mücadele Komisyonları” kurulup aylık rapor tutmaları istenmiştir. Bu şekilde okullarda kutuplaştırma politikası yaygınlaştırılacaktır. Devlet; kamudaki muhalif kesime, kendi gibi düşünmeyen örgütlü ve sendikalı emekçilere açtığı soruşturmalarla ve görevden almalarla en küçük bir hak aramaya tahammülü olmadığını göstermektedir.

Bizim yapmamız gereken ise, sendikal yapıyı güçlendirmektir. Sendikal yapıyı güçlendirmek için, sendikanın yüzünü işyerlerine dönmesi gerekmektedir. İşyerleri ziyaretleri yapılarak (sendikalı olsun ya da olmasın) bütün çalışanlarla işyerlerinde yaşanan sorunları konuşarak, sendikadan beklentilerini dinleyerek sendikal yapıyı güçlendirebiliriz.

Bugün işçi ve emekçiler olarak mücadeleyi birleştirmemiz gerekmektedir. Kıdem tazminatının fona devri, esnek çalışma, özel istihdam büroları ve kamu emekçilerinin iş güvencesinin kaldırılmak istenmesi gibi saldırılarla karşı karşıyayız. Buna karşı ortak mücadele ederek, işyerlerinden örgütlenerek bu saldırıların önüne geçebiliriz.

ÖNCEKİ HABER

Okullar öğrencilerin kabusu olmamalı

SONRAKİ HABER

Sendika ile tanışmam…

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...