30 Nisan 2016 11:46

Sınıf sendikacılığı için daha aktif olmalıyız

Gebze Organize Sanayi Bölgesi’nde bulunan ZF Sachs Fabrikasında çalışan bir işçiyim. Fabrikada toplam 650 işçi çalışmaktadır.

Paylaş

ZF Sachs işçisi
Gebze

Merhaba;

Gebze Organize Sanayi Bölgesi’nde bulunan ZF Sachs Fabrikasında çalışan bir işçiyim. Fabrikada toplam 650 işçi çalışmaktadır. Bizler otomotiv parçası üreten metal işçileriyiz. Geçen sene Mayıs 2015’te Renault işçilerinin başlattığı ve metal fırtına olarak adlandırılan metal işçilerinin sendikal bürokrasiye yani Türk Metal Sendikasına karşı mücadeleye biz de katıldık ve Türk Metal’i çalıştığımız fabrikadan, istifa ederek gönderdik. Geçen temmuz ayında biz işçiler Renault’nun bizlere göstermiş olduğu bu mücadele hattında ilerledik ve yeni sözcülerimizi seçerek komitelerimizi oluşturduk. Türk Metal Sendikasının işçiler adına imza attığı satış sözleşmesi 2017’ye kadar olduğu için  bu süre zarfında kadar bir araya gelip birlikteliğimizi daha da güçlendirmek, birbirimize daha sıkı kenetlenmek için konuşuyoruz, fikir alış verişinde bulunuyoruz. Diğer taraftan da 2017’de hangi sendikayla mücadele etmeliyizi de konuşuyoruz.

Ama ne yazık diğer sendikaların tutumları ve mücadele biçimi de kafamızda soru işaretlerini sahada sıklaştırıyor. Birleşik Metal-İş Sendikası’nın geçen seneden buyana metal işçilerinin büyüyen bu mücadelede ve sadece metal değil bir çok sektörde de umut olan bu birlikteliği karşısında yeteri kadar demiyeceğim, hiç bir şey yapmaması bizlerde başkaca soru işaretleri bıraktı. Türk Metal Sendikasına karşı en iyi biziz diyordu Birleşik Metal-İş, ama tek yaptıklarının yöneticilerinin meydanlarda nutuklar atmaktan öteye geçmediğini de bu süre zarfında da iyi gördük. Renault’da devam eden mücadelede, asgari ücrete yapılan zamla beraberinde ek zam taleplerini de ortaya çıkardı. Çünkü yapılan bu zam işçilerin arasındaki kıdem farkını da ortadan kaldırdı. Yeni giren bir işçiyle 10 yıllık işçi aynı ücreti alacaktı. Bunun için sadece kendileri için değil tüm işçilere örnek bir mücadele başlattılar. Bu süre içerisinde Birleşik Metal-İş Sendikasına da geçiş yaptılar. Fabrikalarında eylemlerini de devam ettirip, üretiminde yavaşlatarak taleplerinin kabul edilmesini istiyorlardı. 

En son MESS, Türk Metal, patron ve devlet işbirliğiyle işçilerin bu mücadelesini bastırmak için polisleri işçilere saldırtarak birliği bozmaya çalıştılar. Sözcüleri işten çıkardılar. İşçiler bu saldırılar karşısında fabrika önünde direnişe geçtiler. Birleşik Metal-İş’in yönetimi direnen işçilere sadece 2017’yi bekleyelim demekten başka bir şey demedi ve direnişi kırdı. Bizler ZF Sachs işçileri bu süreci yakından takip ettik ve etmeye de devam edeceğiz. Şimdide Türk Metal bizim birlikteliğimizi bozmak için yeniden görüşmeler yapmak istiyor. Arkadaşlarınızı tek tek arayarak fabrikamıza yeniden girmek istiyor. Şunu bilsinler ki bizler asla ve asla Türk Metal’i fabrikamıza sokmayacağız. Bu ayın ortalarında Türk Metal yöneticileri bizimle görüşmek adına fabrikaya gelmiş, biz işçiler tüm bölümlerde işi bırakarak dışarı çıktık ve onlara iyi cevabı vererek sloganlarla kovduk. 

Şimdi bir taraftan Türk Metal’e karşı mücadele ederken, diğer taraftan da Birleşik Metal-İş’in hem 2015 Mayısından bu yana izlediği çizgiyi ve en son Renault’daki direnen işçinin mücadelesini bitirmek üzere aldığı 2017’yi bekleyelim ve hukuki süreci işletelim tutumunu da ağır bir şekilde eleştiriyoruz. İşçiler sendikalara güvenemez oldu. Ancak bu anlayışı değiştirecek olanda biz işçileriz. Sendikal bürokrasiye karşı, uzlaşmacı sendikal anlayışa karşı, fabrikalarımızda bize nasıl sendikalar lazımı daha derinden tartışmalıyız. Daha çok işçi gibi düşünen ve yaşayan işçilerin sendika yönetimlerinde olması gerekiyor. Yoksa bu mevcut sendikal anlayışlarla hiç bir yere varamayız. 

Her geçen gün sermayenin saldırıları karşısında tüm kazanımlarımız bu günde olduğu gibi yok olur gider. Buradan da iş kolu ve fabrika gözetmeden tüm işçi arkadaşlara bir çağrım olacak. Hep birlikte sendikalı ve sendikasız işçiler olarak gerçek sınıf sendikacılığı için daha çok yönetimlerde aktif olmalıyız. Bizlerin mücadele merkezi olan yerleri yani sendikalarımızda bu anlayışla mücadele ederek sınıf sendikacılığını hakim kılarız. Hepimize kolay gelsin.

ÖNCEKİ HABER

Cumartesi Anneleri Yüksekova’daki anneler için oturdu

SONRAKİ HABER

Parasız, bilimsel eğitim talebiyle

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...