30 Nisan 2016 08:09

Van Kitap Fuarı etkinliklerle devam ediyor

Van Büyükşehir Belediyesi tarafından ikincisi düzenlenen kitap fuarı kapsamında yazarlar okurlarla buluşmaya devam ediyor.

Paylaş

Van Büyükşehir Belediyesi tarafından ikincisi düzenlenen kitap fuarı kapsamında yazarlar okurlarla buluşmaya devam ediyor.

Dün gerçekleşen etkinliklerde ‘Bir Ömür Edebiyat Yaşar Kemal’ kitabının yazarı Feridun Andaç okurlarıyla buluştu. Söyleşide yazar ve eleştirmen Feridun Andaç, Yaşar Kemal'le sohbetlerini okuyucuyla paylaştı.

Yaşar Kemal’in hayatını anlatan Andaç, Yaşar Kemal’in “hayatım romanlarımın malzemesi ama romanlarımda kendi hayatımı anlatmam” dediğini aktardı.  Andaç, yerel ve bölgesel bir edebiyatçı olan Yaşar Kemal’in kitaplarının bir yer bilimci için önemli bir kaynak olduğunu söyledi. Yaşar Kemal’in bir ekonomist olmadığını fakat yaşadığı toplumu, coğrafyayı, geleneği romanına yansıttığı için ekonomi konusunda da önemli bir örnek olduğunu aktaran Andaç, Van Röportajları’nda Yaşar Kemal’in Doğu’nun kalkınması gerektiğini anlattığını söyledi.

KÜRT YAYINCILIĞI VE DİLİ SÖYLEŞİSİ YAPILDI

Düzenlenen bir diğer etkinlikte ise gazeteciler Sami Tan ve Tayip Temel, “Kürt Yayıncılığı ve Dili” söyleşisi gerçekleştirildi. Söyleşide ilk olarak konuşan Tan, Kürt basın tarihine ilişkin bilgiler verdi. Kürt basın tarihinin 1898 yılında Kahire’de Mikdat Mithat Bedirhan tarafından çıkarılan “Kürdistan” Gazetesi ile başladığını belirten Tan, sonraki dönemde ise 1908 yılındaki Meşrutiyet’in ilanı ile birlikte İstanbul’da birçok Kürt dergi ve gazetesi yayınlandığını ifade etti. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşu ile birlikte Kürtlere karşı inkar politikaları ile geliştirilen isyanlar ve bunların şiddetle bastırılması sürecinde, Kürt aydınlarının yurtdışına çıkmak zorunda kaldığını belirten Tan, söz konusu Kürt aydınlarının daha sonra ise çalışmalarını Şam, Beyrut gibi merkezlerde yürütüp buralarda çeşitli gazete ve dergiler çıkardıklarını söyledi.

“ÖZGÜR BASIN BASKILARA RAĞMEN YAYIN HAYATINA DEVAM EDİYOR”

Türkiye’de ise 1980 Eylül darbesinden sonra Kürt hareketinin yayın faaliyetlerinin ya illegal ya da yurtdışında yürütüldüğünü söyleyen Tan, 1980’li yılların ikinci yarısından sonra Kürt kimlikli yayın organlarının tekrardan çıktığını ifade etti. Özellikle Kürt Özgürlük Hareketi’nin 1990’lı yılların başında bir halk hareketine dönüşmesi ve aydınlanma faaliyetlerinin yoğunlaşması ile birlikte Kürt basın-yayın tarihinde Halk Gerçeği, Yeni Halk Gerçeği ve Yeni Ülke ile bir geleneğin başladığını belirten Tan, bu geleneğin 1993 yılında Özgür Gündem ile birlikte günlük gazeteye evrildiğini söyledi. Özgür basın geleneğinin devletin en ağır baskılarına, birçok çalışanının karanlık güçler tarafından öldürülmesine rağmen bugün bile yayın hayatlarını sürdürdüğünü belirtti.

'TOPLUMA DOĞRU HABER AKTARAN GAZETECİLER TUTUKLANIYOR'

Gazeteci Tayip Temel ise, son aylarda sokağa çıkma yasakları ile birlikte çatışmaların yaşandığı bölgelerde topluma doğru ve tarafsız bir şekilde haber aktaran gazetecilerin tutuklandığını ve tutuklamalar ile birlikte devletin bu bölgelerde yaşanan katliamları örtbas etmek istediğini söyledi. Gazetecilerin tutuklanmasını kınayan Temel, gazetecilik faaliyetlerinin yasaklandığı bir ülke de gazeteciliğin ve basının özgürlüğünden bahsedilemeyeceğini ifade etti. Temel, ülke de ve bölge de gazetecilere yönelik yaşanan tüm baskılara rağmen, halen az da olsa devletin baskı ve şiddet politikalarını teşhir eden, ezilen halkların yanında yer alan basın emekçilerinin olduğunu belirtti.

HAVUZ MEDYASI BİLGİLERİ TOPLUMDAN GİZLİYOR

Türkiye’de yandaş yayın yapan gazetecilere de dikkat çeken Temel, “Dolmabahçe mutabakatını manşetten veren havuz medyası, bugün Erdoğan’ın açıklamasından sonra bu manşetleri inkar eden bir yaklaşım sergilediler. Türkiye’nin medyasının karakteri günü birlik değişen ve sürece göre dizayn edilen bir karakterdir. Türkiye’de havuz medyası sadece iktidarın isteği doğrultusunda gerçek olan bilgileri halktan ve toplumdan gizleyerek yayın yapan bir çizgiye sahiptir. Bunu Güney’de ki bir takım Kürt medyası da yapıyor. AKP medyasından farklı yayın yapmayan birçok yayınlarına şahitlik ettik. Birçok medya grubu Kürtçe yayın yapıyor ama sadece dili Kürtçe. O halkın dili ile o halka hakaret ediliyor. Mesele artık hangi dilde yayın yaptığı değil, nasıl bir yayın yaptığıdır ” diye belirtti.

Günün son etkinliği ise Roni Yayınları tarafından düzenlenen "Kürdistan Ulusal Demokratik Mücadelesinde Dr. Şıvan.(Dr. Sait Kırmızıtoprak)" paneli oldu. Panelde konuşan Selahaddin Ali Arik, Dr. ilk dönemlerinde Türkiye'de bulanan ve daha çok Kemalist yapılara ait dergi ve gazetelerde yazdığını, 1964 yılında bu yapıların giderek turancı ve ırkçı bir yola girdiğini belirterek bu gruplardan ayrıldığını söyledi. Dr. Şivan'ın, 69 yılından başlayarak Kürdistan'ın özgürlük mücadelesi için çalıştığına dikkat çeken Arik, Dr. Şivan'ın özellikle dile çok önem verdiğini belirtti. (Van/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Yüksekova'daki yıkımın fotoğrafları

SONRAKİ HABER

Bağdat'ta bombalı saldırı: En az 21 ölü

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...