Şebnem, Elif ve Ali Deniz için kütüphane açıldı

Mersin’de 10 Ekim Ankara Katliamı'nda yaşamını yitiren Emek Gençliği üyeleri Şebnem Yurtman, Elif Kanlıoğlu ve Ali Deniz Uzatmaz için kütüphane açıldı. Açılışa katliamda hayatını kaybeden Şebnem Yurtman, Elif Kanlıoğlu, Ali Deniz Uzatmaz, Dilan Sarıkaya, Korkmaz Tedik, Metin Peşmen ve Gülhan Elmascan'ın aileleri, EMEP MYK Üyesi Yakup Aslandoğan, sendika ve siyasi parti yöneticileri, belediye işçileri, birçok fabrika ve atölyeden işçilerle, kamu emekçileri katıldı. Açılış öncesinde yapılan konuşmalarda hayatını kaybedenlerin mücadelerine sahip çıkacaklarını ve birlik mesajları verildi.

‘KÜTÜPHANEMİZ İŞÇİ SINIFI VE MÜCADELESİNE IŞIK TUTACAK’

Açılışta ilk olarak konuşan Emek Gençliği  üyesi Ferhat  Uyar yaptığı konuşmada "Barış için yağmur damlaları ve güneşi topluyoruz” şiarıyla yola çıktıklarını ifade ederek "Toprak daha büyük bir dirençle yağmura ve güneşe ihtiyaç duyarken biz de kitaplara ihtiyaç duyuyoruz dedik. Çünkü barışın yağmuru romanlar, güneşi şiirlerdir..." şeklinde konuştu.

"Şebnem'in barış için attığı sloganlar hiç susmasın, Ali Deniz'in yumruğu havadan hiç inmesin ve Elif'in umudu dipdiri kalsın" diye Ankara Katliamında kaybettikleri üç arkadaşları için oluşturdukları kütüphaneye  işçilerden, emekçilerden, gençlerden, kadınlardan  gelen katkıyla ülkenin her tarafından hatta yurtdışından gönderilen her kitabın bir damla olarak kütüphanelerinde yer aldığını belirten Uyar  "Artık Şebnem, Elif, Ali Deniz ve daha niceleri kütüphanemizdeki her kitap yeniden yağmur damlası olup bereketiyle işçi sınıfı ve ezilen halkların mücadelesine ışık tutacak” dedi.

‘BİLGİYİ MÜCADELE VE BİLİMSEL SOSYALİZMLE BİRLEŞTİRMEK ÖNEMLİDİR’

Emek Partisi MYK üyesi Yakup Aslandoğan yaptığı konuşmada hayatını kaybeden tüm arkadaşlarının, yoldaşlarının  emekçilerin kendilerine işçi sınıfının ve sosyalizmin yolunu işaret ettiklerini belirterek  “Bu anlamıyla kütüphanenin açılışının 1 Mayıs öncesine gelmesi anlamlıdır” dedi.

Bütün hayatını kaybeden arkadaşlarının gülüşlerinin akıllarına kazındığını söyleyen Aslandoğan, bu kütüphaneyi kitaplarla doldurmanın çok önemli olduğunu ifade etti.  Aslandoğan, “Yoldaşlarımızın bize hatırlattığı bilgiyi biriktirmek önemli ama bilgiyle beraber hareket de önemlidir. Kütüphane kurmak önemli ama bilgiyi mücadelemizle bilimsel sosyalizmle birleştirmek önemlidir. Bu kütüphanenin ve düşen yoldaşlarımızın bize armağan ettiğinin budur” diye konuştu. 

Aslandoğan “Ülkemiz, dünyamız ciddi sorunlarla boğuşuyoruz. Birkaç noktada kafamızın açık olması lazım. Biz Emek Partisi olarak dikkat çekiyoruz. Burada kritik olan sermayenin kendi egemenliğini devam ettirmek için yeniden bir emperyalist paylaşım savaşı biriktirdiği. Şu an o aşamada olmasak bile bunun potansiyelinin biriktiğini bilmek ve işbirlikçilerinin de bu politik hatta bağlanarak kapitalistlerin politikalarını uyguladıklarını bilerek mücadele etmeliyiz” dedi.

Meclis başkanının açıklamasının ardından yeniden alevlenen laiklik tartışmasını hatırlatan Aslandoğan laiklik tartışmaları üzerinden toplumun kutuplaşma ile yüz yüze bırakıldığını vurgulayarak  böylece sorunların görülmesinin engellenmeye çalışıldığını söyledi.

BİRLİĞE İHTİYACIMIZ VAR

Tüm işçilerinin sorunlarının belli olduğunu söyleyen Aslandoğan işçilerin sorunlarını başta kiralık işçilik, modern kölelik olan taşeronluk ve kıdem tazminatı olarak sıraladı. Sendikalaşmak için mücadele veren işçilerin saldırılara uğradığını hatırlatan Aslandoğan devletin işçilere karşı saldırılarının arttığını belirti. İşçilere ve hak arayışında olan demokrasi güçlerine saldırıların sadece AKP hükümetine özgü olmadığını belirten Aslandoğan dünyanın birçok yerinde işçi ve emekçilerin hak mücadelesi verdiğini ve buna karşı saldırıların olduğunu söyledi. “Politik  ve iktisadi gelişmeler bize bir şey işaret ediyor. Dolayısıyla bu kütüphanenin bize sağlayacağı ve sorduğu çok önemli bir şey var. Burada yaptığımız gibi emek ve demokrasi güçleri birlik olmalı” şeklinde konuşan Aslandoğan  emek ve demokrasi güçlerinin ittifakına, eylem birliğine ihtiyaçları olduğunu vurguladı. Emek ve demokrasi örgütlerinin, devrimci partilerin ve işçi sınıfının partisinin birlik için adım atması gerektiğini belirten Aslandoğan "Bugün gerici faşist gidişatı durdurmak için birliği ihtiyacımız var” dedi.

Aslandoğan  "Kütüphanenin adı Şebnem, Elif ve Ali Deniz kütüphanesi ama biz biliyoruz ki gülüşleri yumrukları havada bir kütüphane armağan ettiler” diye konuşarak konuşmasını sonlandırdı.

‘SORUMLULARIN AÇIĞA ÇIKACAĞINA İNANIYORUM’

Ali Deniz’in babası Ogün Uzatmaz yaptığı konuşmada ölümlerin sorumlularının kim olduğunun çok kısa biz zamanda çıkacağına inandığını söyledi. Uzatmaz gazetemizin geçtiği günlerde  Ankara katliamının sorumlularını ortaya çıkarttığı belgeleri hatırlatarak “ Son zamanlarda birçok gazete ve televizyonda yayınlanmasa da ortaya çıkan bilgi ve belgeler çocuklarımızın yoldaşlarımızın boşu boşuna düşmediğini bir şekilde çıkaracağına inanıyoruz” şeklinde konuştu.

‘KENDİ TALEPLERİ İÇİN ORADAYDILAR’

Hayatını kaybedenlerin 10 Ekim’de Ankara’da bulunma nedenlerini soranların olduğunu söyleyen Elif Kanlıoğlu’nun babası Ümit Kanlıoğlu "Özellikle gelecekleri elinden alınan gençlerin geleceklerini kurtarmak için önce barış ortamının sağlanmasının özgürlük ve demokrasi mücadelesinin yükseltilmesi ve kendi taleplerini  haykırmak için gerekli idi” sözleriyle çocuklarının mitinge katılmasını açıkladı. Kanlıoğlu barışa tahammülü olmayan ve savaşı dayatanların çocuklarını katlettiğini söyledi.

'MÜCADELERİNİ YAŞAYACAĞIZ’

10 Ekim’den sonra hayatını kaybedenlere bayraklarını yerden kaldırıp mücadelerini yaşayacakları sözünü verdiklerini belirten Şebnem Yurtman’ın ablası Serap Yurtman "Bu  katliamın katillerini biliyoruz bunu hep söyledik. Devletin haberi olmadan devletin kalbinde bu bombanın patlamayacağını biliyoruz” dedi.  Yurtman son olarak yoldaşlarına verdikleri sözü tutmak için 1 Mayıs’ta alanlarda olma çağrısında bulundu.

1 MAYIS’IN KİTLESEL KUTLANMASI ÖNEM KAZANMIŞTIR

Son olarak katliamda hayatını kaybeden tüm yurttaşların aileleri adına konuşan EMEP GYK üyesi Korkmaz Tedik’in babası ve 10 Ekim-Der yöneticisi Erdoğan Tedik, 10 Ekim barış mitingini kana bulayan canlı bombaların isimlerini ve yerlerini bilen ve bomba patlayana kadar yakalamadıklarını itiraf edenlerin henüz hesap vermediklerini söyledi. Tedik "Toplumu ırkçı, mezhepçi politikalarla kamplaştırarak iktidarlarını sürdürmeye çalışanlar, barış sürecini tek taraflı iptal ederek Kürt halkına savaş açanlar yüzlerce kadın, genç ve çocuğu katledenler henüz hesap vermediler” diye konuştu.

Başta hayatını kaybedenlerin aileleri olmak üzere tüm emek ve demokrasi güçlerinin katliamda kaybettikleri barış elçilerine mücadeleyi yükselterek devam edecekleri sözünü verdiklerini ifade eden Tedik verdikleri sözün gereği olarak onları Şebnem, Elif ve Ali Deniz nezdinde kütüphane ile andıklarını söyledi. Tedik son olarak "İşçi sınıfının ve kamu emekçilerinin en temel haklarına yönelik saldırılarının yaşandığı, öte yandan barış ve demokrasi taleplerinin en yakıcı bir şekilde öne çıktığı bir dönemde 1 Mayıs’ın kitlesel kutlanması önem kazanmıştır” şeklinde konuşarak tüm emek ve demokrasi güçlerini 1 Mayıs’a katılmaya çağırdı. (Mersin/EVRENSEL)