30 Nisan 2016 04:00

İşyerlerinde 1 Mayıs çalışması

Eğitim Sen Ankara 4 No’lu Şube Örgütlenme Sekreteri Gülhan Şimşek, 2016 1 Mayıs'ına nasıl hazırlandıklarını yazdı.

Paylaş

Gülhan ŞİMŞEK
Eğitim Sen Ankara 4 No’lu Şube Örgütlenme Sekreteri

2016 1 Mayısı’na nasıl hazırlanmalıydık? Ankara’da patlayan 3 bomba, zaten çatışma ile özdeşlemiş 1 Mayıs’ı işçilerin, emekçilerin, ezilen halkların talepleri için alanlara çıktığı, birleştiği bir gün olarak kutlamayı iyice zorlaştırdı. “Nedendir bilmem bendeki 1 Mayıs algısı ve bilgisi budur. Sonra Soma’daki, Ermenek’teki gibi maden isçileri geliyor. Hani şu gerçekten ekmeğini taştan çıkaran güzel insanlar. Öte yandan meydanlar, olaylar, kan içinde insanlar geliyor. 1 Mayıslarda nedendir bilinmez hep haberlerde olaylar izlenir. İşin özü 1 Mayıs nedir iyi bilmem belki ama aklıma aman kızım bugün 1 Mayıs kalabalığa karışma, Allah korusun başına bir şey gelir telkini geliyor. 1 Mayıs bende kendimi bildim bileli bu çerçeveyi çiziyor” diyordu kendini 30 yaşında Anadolu’da yetişmiş bir kadın öğretmen olarak tanımlayan arkadaşım. Yine bir başka öğretmen “1 Mayıs kulağımıza sınıf mücadelesini, ortaya konulan emeğin dolayısıyla da yaşamın haklı karşılığını talep etmeyi fısıldar; ancak bunu salt birey için değil tüm insanlar için talep etmeyi fısıldar. Çünkü bilinir ki işte o zaman ‘Güneşli güzel günler’ görülür...” diyordu.
İşyeri temsilcileri toplantısında tartışarak ve tüm bu bölünmelerin farkında olarak, işyerlerinde emekçilerin taleplerini açığa çıkarmaya yönelik bir faaliyet planladık. Bir form oluşturduk “En temel üç sorun ve üç talep”. Ardından talepler büyükçe bir kağıtta işyerinin 1 Mayıs talepleri olarak, öğretmenler odasına asılarak tartışılması yönünde bir etkinlik planladık. İşyerlerinden bir bir çalışma örnekleri geliyor. Öğretmenler bilimsel, demokratik, laik eğitim, angarya çalışma yasaklansın, eğitim yöneticileri liyakata göre belirlensin taleplerinin yanı sıra, zam talebi ile öne çıkıyor, ek zam talebi, iş yerlerinde ücretsiz kreş talebi, güvenli gelecek talebi, ücretsiz servis, öğle yemeği, mesleğe itibar, eğitime bütçe talebi, ücretli doğum izinlerinin artırılması, yıpranma tazminatı ve daha onlarca talep işyerlerinde görünür oldu; belli ki öğretmenler sorunlarının çığ gibi büyüdüğünün farkındalar.
Öğretmenler odalarında öğretmenler, çoktan taleplerinde birleşmişlerdi. Kadına yönelik şiddet, çocuklara taciz sorunları çoktan eşitlik ve çocukları için güvenli bir gelecek talebine dönüşmüştü. 1 Mayıs’a giderken tüm bu sorunların üstünü örten savaşın da farkında, barış talebi  diğer taleplere göre az da olsa dillendiriliyordu.  
İşyerlerinde emekçilerin ortak etkinliği olarak yaptığımız çalışma emekçilerin bir çok talepte birleştiğini, ama sendikalar olarak bölündüğünü ve hak mücadelesinde birleşemediğini gösterdi. Bir çok eğitim emekçisi kendi talebinin sendikası, görüşü ne olursa olsun başka emekçinin talebi olduğunu da şaşkınlıkla görüyordu. Bir sorun bölünme ve dağınıklığın getirdiği umutsuzluk ve güvensizlik. Diğer bir sorun hükümetin, ülkemizde yaşanan savaşı; sömürü, baskı, dinselleştirme politikalarını hayata geçirirken emekçileri ayrıştırmak için kullanmasıdır.
Doğu ve güneydoğuda yüz binlerce öğrencinin eğitim hakkından mahrum bırakılmasına karşı, insanların evlerinden edilmesine, yaşama hakkının ortadan kaldırılmasına karşı barış mücadelesinde birleşememenin nedeni, diğer talepler ile beraber barış talebi için ortak mücadele anlayışının olmamasıdır.
1 Mayıs tüm taleplerde birleşememenin getirdiği yılgınlığa, korkuya, güvensizliğe karşı bir yanıt olabilir. İşyerlerinde talepler üzerine yaptığımız çalışma bir kapı aralayabilir. Son söz yine bir öğretmenin, “O dev pankart vardır ya hani kollarını sıvamış bir işçinin koca alanı dostça kucaklayan hani güçlü olduğu kollarından, haklı olduğu da yüzünden belli olan o dev işçi pankartı. İşte 1 Mayıs tam da o işçinin emekçinin ifade ettiği anlamdır bende. Yılları ve hatta yüzyılları anlatmaktadır bize. Haklılığını, zulme uğramışlığını, sömürülmeyi, sistemin dişlileri arasında ezilmeyi, emeği, gücü, ekmek kavgasını en çok inancı anlatır bizlere. Zaten bunca sömürülmeye rağmen o inancı değil midir ki kollarındaki zinciri kırmasına kırabilmesine neden olan...”
1 Mayıs’ta taleplerimizle alanlarda birleşmeye...

ÖNCEKİ HABER

‘Sesimizi duysunlar diye 1 Mayıs’a gideceğim’

SONRAKİ HABER

Akdeniz'de 4.2 şiddetinde deprem

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...