İnsanca yaşanacak ücret mücadelesini yükseltecekler
Balçova’da TİS'in tıkanması nedeniyle eylem sürecine giren Tes-İş üyesi İzmir Jeotermal ve Enerji işçileri 1 Mayıs’la birlikte mücadeleyi yükseltecek.
Koray YETİŞ
İzmir
İzmir Balçova’da sözleşme sürecinin tıkanması nedeniyle eylem sürecine giren Tes-İş üyesi İzmir Jeotermal ve Enerji işçileri 1 Mayıs’la birlikte mücadelelerini yükseltmeye hazırlanıyor. İşçiler Gündoğdu’da yapılacak 1 Mayıs mitinginde insanca yaşanacak ücret ve çalışma koşulları taleplerini dile getirecek.
İzmir Jeotermal’de 42’si sendikalı 60 işçi çalışıyor. İşyeri Temsilcisi Hasan Yavuz, İzmir Jeotermal’in yüzde 50’sinin Büyükşehir Belediyesine, yüzde 50’sinin de Valiliğe ait olduğunu ve 30 bin aboneye hizmet verdiğini söyledi.
Jeotermalin yıllık gelirinin 5 trilyondan az olmadığını belirten Yavuz, Seferihisar’daki jeotermal kuyularının özel bir firmaya yıllık 500 bin dolara kiralandığını, aynı firmadan satın alınan elektriğin her bir kilowatı için de 3 sent alınacağını, yıllık kazancın da 4 milyon dolardan az olmayacağını belirtti.
ZAM ALSALAR DA ÜCRETLERİ DÜŞÜYOR
Net 1600 lira ücret aldıklarını anlatan Yavuz, “İşveren bize ilk 6 ay için yüzde 5, ikinci 6 ay için yine yüzde 5 öneriyor. Yani ilk 6 ay 110, ikinci 6 ayda 120 lira gibi bir zam yaparak bizi oyalamaya çalışıyorlar. Birinci 6 ayın zammını aldıktan 4 ay sonra ikinci vergi dilimine, ikinci 6 ay zammını aldıktan sonra ise 3. vergi dilimine giriyoruz. Yani aldığımız paradan 300 lira eksiliyor, maaşımız 1500 lira oluyor. İşin özü zam alınca aldığımız maaş düşüyor. Kısacası 60 işçi ile beraber çalışarak trilyonlar kazandırdığımız firma bizim maaşlarımıza da göz dikti” diye konuştu.
‘ANTİDEPRESANLA ÇALIŞAN İŞÇİLER VAR’
Aynı işyerinde elektrikçi olarak çalışan Erhan Genç ise “145 derece su çıkan kuyuların başında çalışıyoruz. Sıcak su ve kızgın buhardan yanma, elektrik çarpması gibi iş kazalarına çok yakınız. İşyeri bize işe girerken ağır ve tehlikeli işlerde çalışabilir raporu aldırıyor, aldığımız eğitimler de hep tehlikeli işler ile ilgili ama yaptığımız iş yüksek riskli iş kapsamına girmiyor. Pek çok arkadaşımız iş stresinden kaynaklı antidepresan kullanıyor, bel ve eklem rahatsızlıklarımız ise rutin oldu bizim için” diye konuştu.
Fatih Koç ise “Yarı yarıya Büyükşehir Belediyesi ve Valiliğe ait olan işletme de aldığımız maaşa bakınca ne Belediye işçilerinin ne de Valilik çalışanlarının maaşına yaklaşabiliyoruz. Sorunumuzu ne Belediye ile ne de Valilikle yaptığız görüşmelerle çözebiliyoruz, tam olarak arada kalmış durumdayız. Hepimizin kredi borcu var. Ben yeni evliyim mesela kredi çekip ev aldım aylık ödemem 1800 lira. Eşimin çalıştığı para ile geçiniyoruz ama bu koşullar altında çocuk bile düşünemiyoruz” diye konuştu.
‘İLK DEFA BU KADAR GENİŞ BİRLİKTELİK YAKALADIK’
İşçiler 1Mayıs’la ilgili olarak da, “Bu sene bizim için daha farklı olacak. Geçen sene sendikamızla yürüdük ama sadece yürüdük desek yeridir. Bu sene ise eksiksiz katılmak için çalışıyoruz. 2002’de sendika girdiğinden beri ilk defa bu kadar geniş birliktelik yakaladık. Bu birlikteliğimizi de kazanana kadar korumaya kararlıyız. Şimdi durumumuzun delili olması için Yüksek Hakem Kuruluna başvurduk oradan çıkacak kararın olumlu olacağını düşüyoruz. Ama olumsuz olması durumunda mücadeleyi bırakmayacağız, bu artık bizim için onur mücadelesine döndü. En çok kâr eden kurumlarından birinde çalışıp maaşlarımızın geriye gitmesi bizim için kabul edilebilir bir durum değil” dediler.
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
