25 Nisan 2016 01:17

İTÜ’de taşeron işçilerin servis mağduriyeti

İTÜ taşeron işçisi İTÜ’de taşeron firmalarda görev yapan işçiler olarak servislere binemediklerini mektupla gazetemize yazdı

Paylaş

İTÜ Taşeron İşçisi

İTÜ’de taşeron firmalarda görev yapan işçiler olarak servislere binemiyoruz. İşimizin ve evimizin arası oldukça uzak olduğu için ciddi anlamda zorluk yaşıyoruz ve günlük beden performansımız etkileniyor.

İşe alınırken servis var diye alındık fakat şimdi ‘Böyle bir hakka sahip değilsiniz’ denilip mağdur ediliyoruz. Aramızda çocuklu arkadaşlar da var. Ağır kış şartlarında çocuklarıyla ekmek parası peşinde işe gelip gidiyorlar. Maalesef İstanbul’da ulaşım araçlarına binmek tek başına bile zorken, yanınızda çocukla binmek tam anlamıyla işkence oluyor. Çocuklarımız kreşe veya okula gidiyor.

Konuyla ilgili zor da olsa gerek sendikalar gerekse işçiler olarak rektörümüzle görüşmeler yapıldı. Bizlere söylenen tek şey yol parası aldığımız oldu. Oysa bizler zaten açlık sınırının katbekat altında çalışıyoruz. Hepimiz asgari ücret alıyoruz. Maaşlarımıza yol ve yemek eklenince biraz maaşa benziyor aldığımız para.

Daha sonraki zamanlarda servis firması inisiyatif kullanarak 200 lira karşılığında servis temin edebileceklerini söyledi. Servisler ana güzergahtan gidecekti. Yani anayolda inip bir ya da iki araca daha binmemiz gerekecekti. Fakat bu da bizlere uymadı. Çünkü 200 TL servis ücreti ödeyeceğiz artı olarak bir de ortalama 60 TL aylık minibüs eklenince bütçemiz oldukça sarsılacaktı.

Bizlerin önerisi ayrıca servis konulup ek bir maliyet çıkarmadan ve trafiği etkilemeden mevcut bindiğimiz servislere ismimiz yazılsın. Sigorta ücretleri de biz çalışanlardan kesilsin. 

Umuyorum birileri sesimizi duyar ve çilemiz son bulur. Dayanışmayla...

ÖNCEKİ HABER

Bütünleme talebiyle 1 Mayıs’ta alana

SONRAKİ HABER

Diyarbakır OSB İşçileri: 1 Mayıs’ta ‘kan dursun’ diyelim

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...