06 Şubat 2016 04:24

Surlular: Buradan çıkarsak yaşayamayız

Paylaş

Cumhur DAŞ
Fırat TOPAL
Diyarbakır

Diyarbakır’ın Sur ilçesindeki 6 mahallede devam eden sokağa çıkma yasağı 67. gününe girdi. 2 Aralık 2015’ten beri Hasırlı, Savaş, Cemal Yılmaz, Fatihpaşa, Dabanoğlu, Cevatpaşa Mahallelerine yönelik asker ve polis ablukası devam ediyor. Ağır silahların kullanıldığı abluka altındaki mahallerde patlama sesleri eksik olmuyor. 67 günde nasıl bir bilançonun ortaya çıktığı net olarak bilinmiyor. Zaman zaman asker ve polislerin çevrelediği Saray Kapı, Mardin Kapı ve Gazi Caddesi’ne ambulansların sevk edildiği biliniyor. Öte yandan yasaklı bölgelerde hayatlarını kaybeden bazı gençlerin cenazelerinin sokaktan alınamadığı da bilinenler arasında. Ancak sayıya ilişkin net bir bilgi bulunmuyor. Bazı ailelerin Sur’da ablukaya son verilmesi ve çocuklarının cenazelerini alabilmek için Sümer Park’ta başlattığı nöbet eylemi de sürüyor.

YASAK FİİLEN TÜM SUR’DA SÜRÜYOR
Sur’da sokağa çıkma yasağı geçtiğimiz günlerde ilçenin tamamını kapsayacak şekilde genişletilmiş, ancak kısa bir süre sonra yasak yeni ilan edilen mahallelerde kaldırılmıştı. 27 Ocak’ta ilan edilen Abdaldede, Alipaşa, Lalebey, Süleyman Nazif ve Ziya Gökalp Mahallelerini kapsayan ve yine 2 Şubat’ta ilan edilen Camii Kebir, Camii Nebi, İskenderpaşa ve Melikahmet Mahallelerini kapsayan sokağa çıkma yasağı geçtiğimiz Çarşamba günü kaldırılmıştı. 6 mahalle dışında diğer yerlerde sokağa çıkma yasağı kaldırılmış olsa bile Sur ilçesinin tamamının da fiili yasak varlığını koruyor. Sur’a girişlerde polis, üst araması ve kimlik kontrolü yapmaya devam ediyor. Suriçi’de ise kurşun ve bomba seslerine daha yakından tanıklık edilebiliyor. Haber yapmak isteyen gazeteciler her an polis tacizine maruz kalabiliyor.

GÖÇ EDENLERİN BAZILARI DÖNÜYOR
Ama elbette en büyük yük yine burada yaşan halkın omuzlarında. Sur bölgesi çoğunlukla yoksul emekçilerin oturduğu bir bölge. Günlük işlerle, inşaat işçiliğiyle, hamallıkla yaşamını sürdürmeye çalışıyor birçoğu. Sokağa çıkma yasakları süresinde net bir rakam olmamakla beraber binlerce kişinin evini terk etmek zorunda kaldığı biliniyor. Yine Suriçi’yi terk etmeyen binlerce kişi var. Bununla beraber daha önce ilçeden ayrılan bazı ailelerde geri dönüş yapıyor.

'ABLUKA BİR AN ÖNCE KALKSIN'
Son yasağın ilan edildiği ve daha sonra kaldırıldığı mahallelerden Lalebey ve Alipaşa’da yurttaşlarla görüştük. Bu mahallelerde neredeyse kapısı kırılmayan ev kalmamış durumda. Yurttaşlar, polislerin kapıları kırarak evlerine girdiğini söylüyor. Bazı noktalarda büyük patlamalar yaşanmış. Kırık kilitleri, bomba patlayan yerleri, sokakları fotoğraflıyoruz. Bir yaşını yeni doldurmuş olan Berfin bebeğin beşiğinin hemen üzerindeki kurşun izlerini de kaydediyoruz. Bu manzaraya karşı insanlardaki ilk eğilim Sur’u terk etmek değil. Ancak neler olacağı konusunda da kaygılılar. En büyük beklenti bir an önce ablukanın kaldırılması.

'SUR HALKI YALNIZ BIRAKILMASIN'
‘Toledo’ tartışmaları da halkın gündeminde. ‘Biz fakir insanlarız. Bizi çıkartıp zenginleri buraya koymak istiyorlar’ deniyor. Bunun karşısında duracaklarını söyleyen yurttaşlar, Diyarbakır’ın diğer bölgelerinde arttan kira fiyatlarına ve çok para isteyen kamyonet sahiplerine de tepkili. Buradaki halkın mağduriyetini fırsata çevirenlerin olduğu ifade edilerek, bunların bir şekilde kontrol edilmesi ve Sur halkının yalnız bırakılmaması isteniyor.

’92 MAĞDURUYDUK; O PSİKOLOJİYİ ATLATMADAN BAŞIMIZA 2016 GELDİ’

Lalabey Mahallesi’nde yaşayan Refik C. adlı yurttaş, “Lalebey’de yasak olunca eşyalarımızı almadan çıktık. Bugün geri döndük. Geldik ki eşyalarımızı dağıtmışlar. Kullanılmaz haldeler. Ama burayı bırakmak istemiyoruz. 5 kişilik ailem var. Tütün satarak geçiniyorduk. Ancak şimdi ne yapacağız bilmiyorum’’ diyor.
Bu mahallede karşılaştığımız bir diğer yurttaş Heyet D, bir anda etraflarının sarıldığını top atışları yapıldığını anlatıyor. Heyet D, herkesin mahalleyi boşaltması üzerine kendilerinin de mahalleden çıktığını fakat dün eve geri döndüklerini belirterek, “92 mağduruyduk. O psikolojiyi atlatmadan başımıza 2016 geldi”dedi. ‘Öleceksek de evimizde ölelim’ diyen Heyet D, “Ancak kimse ölmesin istiyoruz. Bu ülke herkese yeter. Barışa el verilmeli” diyor.

‘BURADA DOĞDUM, BURADA ÖLECEĞİM’
Diğer bir yurttaş Remzi T, yasak sabahı evden çıktıklarını belirterek, “Dün eve geldik. Fakat eşyalarımız kırılmış. Polisler kapıları kırmış. Evimizin camlarına, çocuğumun beşiğinin üstüne kurşun isabet etmiş” diyor. Kaldıkları eve 30 yılını verdiğini söyleyen Remzi, “Bu evden çıkmayacağım. Burada doğdum burada öleceğim. Burayı Toledo yapacaklarmış. Yani zenginlere yer açıyorlar. Buna kimse müsaade etmez” diyor.
Aziz M. ise bir yere gidecek durumlarının olmadığını, sokağın başına taşıyabildikleri eşyalarının yakıldığını söyledi. Aziz, günlük çalıştıklarını Sur’dan çıkınca geçinemeyeceklerini ifade ederek “Yasaktan dolayı işe gidemediğim için işten çıkarıldım. Sur’daki göçten dolayı ev sahipleri de nakliyatçılar da fazla para istiyor” diyor.

ÖNCEKİ HABER

AB içinde kutuplaşma hızlanıyor!

SONRAKİ HABER

İzmirli işçiler: Kıdem tazminatı için mücadele etmeliyiz

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...