23 Kasım 2015 00:20

Kafkasların zirvesi Karaçay-Çerkes Cumhuriyeti ve başkenti Çerkessk’ten gözlemler...

Paylaş

Okay DEPREM
Çerkessk

Adıge Cumhuriyeti ve başşehri Maykop’tan itibaren artık her durağımız Kuzey Kafkasya’nın bir başka komşu cumhuriyeti veya eyaleti ile onun merkezi yerleşim noktası oluyor. Bu açıdan Maykop sonrasında hedefimiz hemen güneydoğudaki bir diğer komşu Çerkes cumhuriyeti olan Karaçay Çerkesya ve onun başkenti Çerkessk. Kuzey Kafkas cumhuriyetlerinin neredeyse her birinin arasındaki mesafe sadece bir-iki yüz kilometre ve kara yolunda araçla yalnızca birkaç saat çekerken, en uzun ve zorlu yol Maykop’tan Çerkessk’e doğru olanı. Sabahleyin saat 08.30-09.00 arası Adıge diyarından kalkan otobüs, yol ve hava şartlarına bağlı olarak 15.30-16.00’ya doğru ancak varıyor doğu Çerkeslerinin bu büyük şehrine. Kuzey Kafkasya’da son yıllarda eski kara yollarını genişletip çift şerit yapma yönünde çalışmalar olsa da halen yolların hatırı sayılır bir oranı tek şerit. Krasnodar vilayetinden doğuya doğru artık tabiat olabildiğince vahşi ve bakir bir karakter aldığından yol boyunca sık sık araçların önüne büyük baş hayvan sürüleri çıkıp trafiği kapatıyorlar. İki bölge arası rakımın uzunca bir süre bin metreler civarında seyrettiği güney istikametindeki yol boyunca süren muazzam gür yeşil örtünün yarattığı nemli iklim, yaz aylarında bile sürekli yağmurlu bir iklimi beraberinde getirmiş ki, hem ağustos hem de eylül aylarında buradan geçerken yağmurlu bir havaya denk geliyorum. Kafkas Dağlarının yüksek zirveleri genelde yağmurdan sonra havadaki su buharının dağılmasıyla uzaktan fark edilip, görülürler. Yağmur diniyor ve Çerkessk’e 2-3 saat kala güneydoğu yönünde uzaklarda bembeyaz bulut kümesine benzer bir şey gözüme çarpıyor. Çok geçmeden bunun hem Kafkasların, hem de Avrupa ve Rusya’nın en yüksek zirvesi olan meşhur Elbruz Dağı olduğunu anlıyorum (5642 metre).    

CUMHURİYETİN İKİ TEMEL KURUCU HALKI  

Tarihi ve coğrafi açıdan Kuzey Kafkasların karakteristiğini yansıtmasına rağmen, etnolojik olarak Kafkasyalı kimliğini önemli ölçüde kaybetmiş ve daha çok Rus-Kozak bir kenti yansıtan Maykop’un aksine; Karaçay ve Çerkeslerin topraklarına giderken henüz yolda insan tipolojinin artık gözle görülür bir derecede değiştiği gözleniyor. Bu hattan itibaren Hazar Denizi’ne kadar, Stravropol ili haricinde artık Rus ve Kozaklar azınlıkta; yerel halk ise demografik açıdan çoğunluk durumunda. Karaçay-Çerkes Cumhuriyeti’nin en başat özelliği, nüfusun iki kurucu halka dayanması ve bunların birbirlerinden bütünüyle farklı olması. Çoğunluk olan Çerkesler; daha çok ovada, büyük şehir ve kasabalarda yaşarlarken, azınlık konumundaki Karaçaylar ise daha ziyade dağlık bölgelerde, ufak kasaba ve köylerde ikamet ediyorlar. Çerkesler, bölgenin en eski yerel haklarından biri olarak Kafkas dil ailesine ait lisanı konuşurlarken; Türk halklarının Hun, Bulgar, Alan, Hazar ve Kıpçak kollarının karma bir bileşimi olan Karaçayların dili ise Nogay ve Kumuk Türkik dillerine benziyor.

KENT MERKEZİ UFAK VE SÖNÜK ANCAK YEREL KIYAFETLER RENKLİ VE CANLI

Çerkessk estetik açıdan ve şehir planlamasında, kendisiyle aynı büyüklükte olan Maykop’un çok gerisinde. Tarihi denilebilecek kısım; Lenin, Kızıl Ordu, Sovyet ve Puşkin Cadde ve Sokakları ile onları dik kesen Gorkiy, Komsomol ve 1 Mayıs arterlerinden oluşan topu topu birkaç kilometrekarelik bir alanı kapsıyor. Çerkessk’in geri kalanı ise oldukça standart, sönük eski bir Sovyet kenti havasında ve yeni nesil çirkin binalar ile yerleşim yerine dengesiz biçimde yayılmış müstakil evler yığınından oluşuyor.
Çerkeslerin kültür ve ananelerini yaşatmalarının en alelade ve görünür örneklerinden birisi kadınların rengarenk geleneksel kıyafetlerinde kendini gösteriyor. Vücudu yekpare örten ve başın yukarıdan çok hafifçe toplandığı eşarptan oluşan bu renkli elbiseler, popüler Rus kültürünün peşine takılan genç Çerkes kuşakları tarafından artık çok sık tercih edilmese de, Çerkessk sokaklarında orta-üst ve yaşlı nesillerin halen önemli bir oranının gündelik giyim kuşamlarının bu şekilde olduğunu gözlemek mümkün. Karaçaylar, 1943 yılında pek çok Kafkas halkı gibi Kazakistan’a sürgün edilmelerine rağmen şehir ironik bir şekilde, en az Rus kentlerindeki kadar görkemli bir zafer parkına sahip. İçeri girdiğimde, Kızıl Ordu saflarında çarpışmış onlarcasının büstlerinin dikildiği ve en az yüzlercesinin de mezar taşının olduğu memorial parktaki isimlerin önemli bir kısmının Çerkes ve Karaçay olduğunu görüyorum.

KAFKASYA’NIN PARTİ KAHRAMANI KİROV VE 5 DİLİ YAŞAYAN TOPLUM  

Tüm diğer Kuzey Kafkas şehirlerindeki gibi Çerkessk’in de merkezinde bir Sergey Kirov Sokağı mevcut.  Rusya’nın bile pek çok kırsal noktasında olmayan bu Kirov ilgisinin sebebinin altında; ünlü devrimci ve Sovyet devlet adamının Ekim Devrimi öncesinde partinin Vladikafkas başta olmak üzere geniş bölgedeki başlıca örgütleyicisi olması yatıyor.  Kentin pek çok noktasında, SSCB döneminin en güzel kamusal alan süslemelerinden olan duvar mozaikleri halen ayakta ve görenleri adeta büyülüyor. Çerkessk’in en popüler ve trafiğe kapalı 1 Mayıs Bulvarı’nda üçer dörder katlı konutların istisnasız hemen hepsinin her köşe başını kaplayan granit levhalar göze çarpıyor. Bunlar, Çerkessk’in zamanında bu binalarda yaşayan siyaset, sanat ve bilim alanlarından ünlü simaları. Hepsinde olmasa da, genellikle söz konusu kişinin etnik kimliği/kökeni de yazılı bunların üzerinde. Örneğin: “Bu evde 1963-73 yılları arasında Çerkes Yazar Husin Hasanoviç Gaşakov yaşamıştır”. Veya bir başkası: “Bu binada, 1945-1973 seneleri arasında Nogay Yazar Fazıl Apasoviç Abduljalilov yaşamıştır”… Eskiden beri resmi olarak 5 lisanın kullanıldığı (Karaçay-Balkarca, Kabardey-Çerkesçe, Nogayca, Abazaca ve Rusça), her birinin yazılı-görsel basın ve kültür kurumlarında yayın hakkının olduğu cumhuriyette bilhassa edebiyatçıların ulusal kimliklerine özel olarak vurgu yapılıyor.

BEKÇİSİZ-POLİSSİZ BAŞBAKANLIK BİNASI İLE 1557 İMLİ DİKİLİTAŞ

Parkın diğer yanında Karaçay-Çerkes Cumhuriyeti hükümet binası oldukça sade, hacimli ve geniş hali ile beliriyor. İlginç olan yanı ise etrafında bir adet bekçi, polis bile bulunmaması. Karşısında ise oldukça büyük bir Lenin heykeli var. Köşede efsanevi Rus şairi S.A. Yesenin’in sıra dışı bir heykeli gezenleri uzaktan selamlıyor. Yeşil Ada Parkı’na geldiğimde, Çerkessk’in kuruluşunun 190. yıl dönümü anısında bir dikilitaş beni karşılıyor. Zemin taşlarına 190 sayısı boyansa da obeliskin üzerinde aynen Maykop’ta gördüğüm gibi gene 1557 senesi kazılı. Rus ve Çerkes halkları arasındaki diplomatik ilişkilerin başladığı varsayılan tarih… Turumun artık sonuna doğru gelirken troleybüse binmeden önce tiyatro binasının önünde büyükçe metal bir yazı tabelası gözüme ilişiyor: “Eskiden bu alanda bulunan binadan 7 Şubat 1918’de Karaçay-Çerkesya bölgesinde Sovyet iktidarı ilan edildi”…

ETNOGRAFYA MÜZELERİ VE KARAÇAY-ÇERKESYA SOVYETİ ANITI

Bütün Kuzey Kafkas cumhuriyetleri gibi Karaçay Çerkesya da, SSCB dağılmadan evvel Otonom Sovyet Sosyalist Cumhuriyetiydi. Buranın kültürler ve halklar mozaiği birikimine en rafine şekilde şahit olmanın adresi müzeleridir diye düşünerek sabahın köründe, devlet tarih-kültür ve doğal rezervler müzelerinin iki şubesinin de art arda kapısında dikiliyorum. 1 Mayıs Bulvarı üzerinde yer alan ufak olanı tadilatta olduğu için ziyarete kapalıyken, büyük olan diğeri ise en fazla 1-2 saatte gezilebilecek denli ufak ve son derece sınırlı bir materyali barındırıyor. Bu arada posta idaresi binasının üzerindeki 3 boyutlu, renkli ve metalden yapılma SSCB amblemi de kolay kolay her yerde rastlanamayacak cinsten… Bulvarın sonuna doğru park tarafında, “Karaçay Çerkesya Sovyeti iktidarı için savaşanlar” anıtı dikkatimi çekiyor. Sovyet bayrağının altında 13 yerel parti önderinin granit üzerine işlenmiş fotoğrafları gözüküyor. Darbeye kadar Ukrayna’da bile, Lenin heykelleri ve II. Anayurt Savaşı temalı anıtlar dışında doğrudan iç savaş ve devrime ithafen dikilen abideleri bulmak kolay iş değildi. Akşam ve geceleri üzeri envai çeşit aydınlatmayla süslenen yaya yolunun sonu bir tak ile bitiyor ve üzerinde de modern şehrin Ruslar tarafından kuruluş tarihi olan 1825 senesi yazılı.

ÖNCEKİ HABER

Brüksel'de polisten otel müşterilerine 'dışarı çıkmayın' uyarısı

SONRAKİ HABER

Davutoğlu'dan MİT TIR'ları itirafı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...