21 Kasım 2015 09:41

Mahir Günşiray: Unutmamak ve unutturmamak için mücadele etmeliyiz

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu’nun (DBŞT) düzenlediği Tiyatro Festivali’nin konuklarından biri, Oyuncu Mahir Günşiray’dı. Günşıray, ‘her şeyi unutturma’ üzerine kurulu bir dünyada yaşandığına dikkat çekerek, 'Unutmamak ve unutturmamak için tiyatro yapmalıyız' dedi.

Paylaş

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği Tiyatro Festivali, tiyatro severlerinin büyük ilgi gösterdiği oyunlarla sürüyor. Festival kapsamında dün akşam Goran Ali Kerim’in yönettiği, Süleymaniye Tiyatro Yönetimi’nin oynadığı “Dawiya Rojeke Direj” adlı oyun DBŞT Salonu’nda sahnelendi. İzleyicinin beğenisini toplayan repliksiz oyun, güçlü görsel anlatımıyla dikkat çekti. Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sanat Daire Başkanı Muharrem Cebe’nin oyuncuları ve yönetmeni plaket vererek kutladığı oyunda, insanların önünde uzun, büyük, sağlam, acımasız kalın duvarların olduğu,  bir kader gibi dayatılan bu engellerin ve savaşın yazgı haline dönüşmüş olması ele alınıyor.

BGST- Tiyatro Boğaziçi’nin “Kim Var Orada-Muhsin Bey’in Son Hamleti” oyunu ise Cegerxwin Kültür ve Sanat Merkezi’nde izleyiciyle buluştu. Srud Gelekî Dirinde Kerkük Tiyatro Grubu’nun oynadığı Srud Gelekî Dirinde adlı oyun, Cegerxwîn Kültür Merkezi’nde sahnelendi. 3. Amed Tiyatro Festivali kapsamında çocuk izleyiciler de unutulmadı. Elvan Koçer’in yönettiği DBŞT oyuncularının oynadığı Zazaki lehçesinde sahnelenen Pîr û Luye adlı oyun, çocuk izleyiciyle buluştu.

Festivalin konuğu olan Oyuncu Mahir Günşiray, DBŞT Salonu’nda “Tiyatroda Politik Olan ve Alternatif Tiyatro” konulu seminer verdi. Günşiray, İstanbul’da kurdukları “Tiyatro Oyunevi ”nin kuruluş sürecini, amaçlarını ve nasıl bir yol izlediklerini anlattı. Günşiray “Tiyatro Oyunevi”ni kurarken İstanbul merkezli olarak ‘alternatif tiyatrolar’ denildiğini; ancak karşılarında alternatif olacakları bir şey olmadığını söyleyerek, “Karşımızda köklü ve düzgün bir Batı tiyatrosu dahi yoktu. Zaten bir felaket olan Batı tiyatrosunun çok kötü bir biçimde taklidi duruyordu. Felaketin bir başka felaketi... Hakikilikten uzak, samimiyetsiz, özentili dekor, kostüm ve ışık oyunlarıyla seyirciyi kandıran, tekstte ne yazıyorsa onu oynayan bir tiyatroyla karşı karşıyaydık.” dedi.

“Tiyatro ölüyor mu” söylemlerine ilişkin Lorca’nın “Birgün hepimizin içine düşeceği büyük bir çukur açılacak” sözünü anımsatan Günşiray, sözlerini şöyle sürdürdü:  “Çok çukurlar açıldı. Kemiklerden bir yığının üzerinde yaşıyoruz zaten; ama daha çok ve büyüklerinin açılması kuvvetle muhtemel. Belki ancak o zaman, hayat tamamen ortadan kalkınca tiyatro da ortadan kalkacak. Ama şu an can çekişen hayata destek olmak için o da can çekişiyor. Hayatın en sadık dostu olarak.” Her şeyi unutturma üzerine kurulu bir dünyada yaşadığımızı anımsatan Günşiray, şöyle konuştu: “Unutmamak ve unutturmamak için tiyatro yapmalıyız. Faşizm ve kötülük Brecht döneminden çok farklı. Unutmak da öyle. Biri kötülük, diğeri şeytanın gizli hali. Bir yerde devlet bunu yapıyor diyorsunuz, diğerinde altta kötülük yatıyor. Çok farklı ikna teknikleri var. Tecrit hücreleri gerek cezaevinde gerekse hayatın içinde. Bununla ilgili nasıl mücadele edeceğiz, bunu yanıtını hala arıyoruz.” (Diyarbakır/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

Brüksel’de üst düzey terör alarmı verildi

SONRAKİ HABER

İstanbul'un 12 ilçesinde 24 ve 25 Kasım'da elektrik kesilecek

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...