21 Kasım 2015 00:55

Prof. Dr. Alexis Benos: AB ile Türkiye anlaşması Erdoğan’a politik hediye

Paylaş

Metehan UD
İzmir

Türkiye’deki ziyareti esnasında gazetemize değerlendirmede bulunan Yunanistanlı Akademisyen Prof. Dr. Alexis Benos, Avrupa Birliği ile Türkiye arasında mülteciler üzerine olan anlaşmanın Erdoğan’a hem politik hem ekonomik bir hediye olduğunu belirterek, anlaşmanın mülteciler açısından kaygı verici olduğunu ifade etti. 

Mülteci sorunu Türkiye’den sonra can alıcı şekliyle yakından yaşayan Yunanistan, Avrupa’ya ulaşmak isteyen mültecilerin Türkiye’den sonraki ikinci durağı. Ülkenin içinde bulunduğu ekonomik koşullardan dolayı Yunanistan’da kalmak istemeyen mülteciler buradan Almanya, İsveç gibi ülkelere geçmeye çalışıyor. Yunanistan’da mülteciler üzerine çalışmalarda ve mülteciler üzerine ücretsiz sağlık hizmeti veren dayanışma kliniklerinin kuruluşunda görev alan Aristoteles Üniversitesi Tıp Fakültesinden Prof. Dr. Alexis Benos, Türkiye’deki ziyaretinde Halkların Köprüsü Derneği üyeleri ile bir araya gelerek bilgi alış verişinde bulundu. 

Prof. Dr. Alexis Benos’la, Yunanistan’daki mültecilerin durumu, SYRIZA hükümeti sonrası mültecilerle ilgili atılan adımlar, halkın mültecilere yaklaşımını ve Avrupa Birliği’nin mülteci sorunuyla ilgili son kararlarını konuştuk. 

Yunanistan halkının mültecilere yaklaşımını anlatan Benos “Devlete sıra gelmeden önce bütün adalarda gönüllü insanların oluşturduğu mültecilerle dayanışma hareketi var. Halk sömürülen mültecilere bir çok konuda destek olmaya çalışıyor. Bu kendi kendine örgütlenen bir hareket. Kuzey Afrika ülkelerinden gelen mültecilerin sağlık sigortaları önceki hükümet tarafından kesilince bunun üzerine biz de bir şey yapamaya karar verdik. Birçok sağlık çalışanı olarak mültecilerin sağlık sorunlarını çözmek için dayanışma kliniklerini kurduk. Dört yıldır çalışıyor. 1. basamak sağlık hizmeti sunuyoruz. Gönüllü olarak çalışıyoruz. Şimdi bu klinik Suriyeli mülteciler için de hizmet veriyor. İlk başta bu insanların sağlık sorunlarını anında çözebilmek ve o konuda yardımcı olabilmekti ama ondan sonra diğer sorunlarına da, işsizlik, evsizlik gibi sorunlarına da, el attık” dedi. 

Sadece mülteciler için çalışmadıklarını ayrıca ırkçılığa karşı da savaş da verdiklerini belirten Benos şunlara değindi: “Mülteci sorununu Yunanistan’da yeni bir sorun değil. Şimdiye kadar neoliberal politikalar uygulayan hükümetler mültecileri dışladılar ama diğer taraftan da mültecileri çok kötü şartlarda, sigortasız sömürüyorlar. Ekonominin görünmeyen bir tarafında bu insanları ucuz iş gücü olarak kullanıyorlar. Sömürünün başında ise Altın Şafak üyesi ırkçı patronlar bulunuyor.” 

‘SYRIZA’DAN SONRA DEĞİŞİKLER OLDU’

SYRIZA’dan sonra devletin mültecilere yönelik politikasında değişiklik olduğunu aktaran Benos “Bir önceki hükümet mültecileri itmeye çalışıyordu tekneleri itmeye çalışıyordu, ateş ediyordu. Mültecilere yardım etmemiz insan ticaretine giriyordu. Bu tümüyle değişti SYRIZA ile birlikte. Şimdi daha insancıl politikalar var onlara sahip çıkan. Bu gönüllü olarak mültecilere yardım eden kliniklere de devlet yardımı yapıldı. Bürokratik açıdan da değişen şeyler var. Önceden çok kötü koşullara sahip toplama kamplarında uzun süre kalıyorlardı mülteciler. Şimdi mülteciler daha özgürler. Politikalar eskiye göre olumlu daha insancıl. Makedonya sınırına ulaşımları sağlanıyor. Bir önceki hükümet Meriç kıyısına büyük bir duvar çekti, karadan geçişi engelleyen o duvarın yıkılması için hükümeti ikna etmeye çalışıyoruz. Hükümetin bu politikasıyla birlikte adalarda başlayan dayanışma bütün ülkeye yayıldı” dedi. 

Altın Şafak mensuplarının mültecilere yönelik ciddi bir saldırıda bulunamadığını ifade eden Benos şunları söyledi “Biz de korkuyoruz ırkçı grupların saldırılarından ama bu olmadı. Bunun sebebi yerel halkın mültecileri koruyan kollayan tavrından dolayı. Yaptığımız dayanışma Altın Şafak gibi gruplara karşı ciddi bir direniş ve karşı duruş oldu ama Paris Katliamı’ndan sonra mültecilerin terörizmle eşleştirilmesinden korkuyoruz.”

‘SON GELİŞMELER KAYGI VERİCİ’

Uluslararası tarafların mülteci sorununa karşı ikiyüzlü davrandığını hatırlatan Benos “Hiç bir şekilde sorunu gerçek anlamda çözmek için bir şey yapmaya çalışmıyorlar. Avrupa Birliği ve Almanya’nın yaklaşımı geleneksel sömürgeci yaklaşımdan öteye gitmedi. Hem savaştan kaçarak gelen insanları da istemiyorlar ama bu insanları ucuz emek olarak sömürmek istiyorlar, bu da bu insanların trajedisi. Savaş nedeniyle ülkelerinden kaçıyorlar savaşı çıkaranların ülkesine gidiyorlar, kalacak yer ve iş istiyorlar. Son gelişmeler mülteciler ve bizim açımızdan tehlike oluşturuyor. Merkel’le Erdoğan’ın düşündükleri anlaşma bir duvar örüp bütün mültecileri Avrupa dışında tutmayı ve Türkiye’de hapsetmeyi düşünüyorlar. Erdoğan’a hem politika hem de bir ekonomik hediye” dedi.  

 

ÖNCEKİ HABER

İspanya’da seçimler ve Katalonya

SONRAKİ HABER

Avrupa’da savaş siyasetinin önü açıldı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa