21 Kasım 2015 00:53

Ali Koç’a Ford Otosan işçisinden yanıt: İnsanca yaşam isteyeni işten attığını unutmadık

Paylaş

Ford Otosan işçisi
Kocaeli

Ali Koç’un G20 toplantısında sarf ettiği “Eşitsizliğin ortadan kalkması için kapitalizmin ortadan kalması gerekir, en azından eşitsizliğin minimum seviyeye indirilmesi gerektiğini düşünüyorum” sözleri yanlış adamdan doğru sözler dedirtti. 

Bir iş adamı düşünün daha kendi fabrikasında olan bitenden haberi yok. Sevgili Ali Koç madem bu kadar gerçekçisin, bizlere gerçekten samimi olduğunu göster Divan’dan, Ford’dan, TOFAŞ’tan, Arçelik’ten tam da senin sarf ettiğin cümleleri talep ettiği için işten attığın işçileri işe geri al. Ama biliyoruz hep yaptığın gibi yine ‘Laf olsun, torba dolsun’ diye konuşuyorsun. Gene bizleri, biz işçileri kandırıyorsun. 

Bizler, binlerce metal işçisi direnişteyken de sen çıkıp çocuklarının geleceğinden endişe ettiğini söylemiştin. Bizler senin fabrikalarında asgari ücretin biraz üzerinde rakamlara, insanlıktan çıkmış bir şekilde çalışırken, sırf ay sonunu getirebilmek için kaldığımız fazla mesailerde evlatlarımızın yüzüne hasret kalmışken, onların iyi bir eğitim alması için gecemizi gündüzümüze katıp borç içinde yüzerken de sen bize kendi çocuklarının geleceğinden endişe ettiğini söyleyen bir adamsın. Biz çocuklarımızın geleceği için endişe edip, daha iyi bir ücret, insanca bir yaşam talep ettiğimiz için yüzlerce arkadaşımızı kapı önüne koyduğunu unutmadık, emin ol unutturmaya da hiç niyetimiz yok. 

Ama bu lafları neden ettiğini biliyoruz çünkü çok korktun. Metal işçisi senin uykularını kaçırdı. Evet, çok zengin bir adamsın, esas korkun da bu zenginliğini kaybetmek. Korkmakta da yerden göğe kadar haklısın sevgili patronum. Sen ve senin gibiler korkacaksınız çünkü o kazandığınız paralarda bizlerin, biz metal işçilerinin, bu ülkenin emekçilerinin hakkı var. 

Bugün bizden güçlüsünüz, bir araya gelip toplantılar yapıyorsunuz, konuşuyor, tartışıyorsunuz, tek gündeminiz bizleri nasıl daha iyi sömürebileceğiniz, bizleri nasıl uysal köleler haline nasıl getirebileceğiniz. Evet, biz dağınığız. Birliğimiz dağıldı. Ama sen iyi bilirsin birleştiğimizde nasıl bir güç olduğumuzu. Bundan kaçmadı mı uykuların? Bizi iliğimize kadar sömürüyorsunuz, açlığa mahkum ediyorsunuz, sonra bankalarınıza borçlandırıyorsunuz, elimizi, kolumuzu bağlayarak itaat etmemizi istiyorsunuz. 

Siz kral dairelerinde yaşarken, bizler onlarca yıl çalışıp banka kredileri ile aldığımız evlerimizin elimizden gideceği korkusu ile yaşıyoruz. Siz lüks restoranlarda yemek yerken bizim evimize kırmızı et bayramdan bayrama girer. Bizim tek derdimiz ay sonunu nasıl getireceğimizdir. Siz lüks yatlarla dünya turları atarsınız, biz denizi kitaplardan okur, fotoğraflarına bakarız. Üstelik bu doymak bilmeyen kâr hırsınızla denizlerimizi de, havamızı da kirlettiniz. 

Sen şimdi “Kapitalizm ortadan kalkmalı” diyorsun. Evet, ben de diyorum. Tabii senin yüreğin gerçekten yetiyorsa sevgili patronum. Ama sen üzülme biz elbet MESS’i de, bu kan emici sisteminizi de yıkacağız. Birleşeceğiz. Biz yapamazsak çocuklarımız yapacak. Güzel bir dünyayı biz işçiler olarak kuracağız ve bizden aldıklarınızı bir bir sizden geri alacağız. Bunu da böyle bilesin!

ÖNCEKİ HABER

Maltepe’de sanat herkes için

SONRAKİ HABER

İspanya’da seçimler ve Katalonya

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...