Sennur Sezer’i şair yapan emekçilerdi
Sennur Sezer, TÜYAP İstanbul Kitap Fuarı’nda anıldı. Sezer’in eşi Adnan Özyalçıner’in de katıldığı söyleşide Doğan Hızlan, Eray Canberk ve Gülce Başer, Sezer ve şiirleri üzerine konuştu.
“Şiirin ve Umudun Yorulmaz İğnesi” Sennur Sezer, İstanbul Kitap Fuarı’nda anıldı. Sezer’in eşi Adnan Özyalçıner’in de katıldığı söyleşide Doğan Hızlan, Eray Canberk ve Gülce Başer, Sezer ve şiirleri üzerine konuştu.
Hızlan, “Sezer’in ana, kadın ve şair kimlikleri vardı. Bunların her birinin ayrı değer ve sorumluluğu var. Sezer tüm bu özellikleri sonuna kadar hakkını vererek taşıyan biriydi. Toplumcu bir şairin söz etmesi gereken her şeyi, siyaseti, işçiyi, emeği şiirine taşıdı” diye konuştu.
‘SENNUR MÜCADELESİNİ YAZDIKLARINA TAŞIYORDU’
Sezer’in eylemlerde, yürüyüşlerde sürdürdüğü mücadelesini yazı ve şiirlerine yansıttığını belirten Hızlan, “Eylemcilerin arasında bulunmak, onlardan biri olmak ve bunu şiire taşımak çok önemli ve bir o kadar zordur. Sennur, mücadeleyi, anın etkileyiciliğini yitirmeden yazdıklarına taşıyabiliyordu” diye konuştu.
Hızlan, Sezer’in Gülten Akın’la birlikte kadın şairlere öncülük ettiğini söyleyerek “Toplumda yükselen kadın şair kuşağının önündeki iyi bir örnekti” dedi. Hiçbir tarih, siyaset ve sosyoloji kitabının bir toplumu şiir kadar iyi anlatamayacağını söyleyen Hızlan, Sezer’in kitaplarının tekrar tekrar okunması gerektiğini vurguladı.
Sennur Sezer’le 50 yılı aşkın süredir dost olduğunu belirten Canberk, “1960’ların başında Cağaloğlu’da buluşurduk. Sennur aramızdaki tek kadın şairdi” dedi. “Adnan Özyalçıner, Sezer’in hem eşi, hem arkadaşı, hem babası oldu. Sezer, mutlu biriydi. Bu da büyük ölçüde Adnan Ağabey’in sayesindeydi” diye konuştu. Sezer için “İddiacı, tartışmacı ama asla kırıcı olmayan biriydi” diyen Canberk, “Ataol Behramoğlu onun için ‘Vicdandaşım’ derdi. Ben de aynı ifadeyi kullanıyorum” dedi.
İŞÇİ RAMAZAN: O AYNI ZAMANDA BENİM GİBİ BİR EMEKÇİYDİ
Başer, “Sennur Sezer’le her konuşmamızda mutlaka bir şeyler öğrenirdim. Bir soru sorduğumda, konu ne olursa olsun çok kapsamlı cevap verebilen biriydi. O adeta her şeyi bilen biriydi. Mücadelesini son anına, son nefesine kadar sürdürdü” dedi.
Söyleşide Sennur Sezer’in Evrensel gazetesi için röportaj yaptığı Ramazan Gecenoğlu isimli işçi, “Ben Hasan Hüseyin Korkmazgil’in bir şiirini okurken Sennur Sezer beni dinlemişti. Sonra benimle röportaj yaptı. Hiç heyecanlanmadım. Karşımda bir gazeteci vardı ama o aynı zamanda benim gibi bir emekçiydi” dedi. Gecenoğlu, “Sennur Sezer’in bu şiiri tekrar dinlemiş olmasını istiyorum diyerek, “Köleliğin karşılığını buldum sözlükte/ toplumculuk ne demekmiş biliyor musun/ biri yer biri bakar biliyor musun/ apartıman bundan çıkar biliyor musun/ ondan sonra kulismulis kilitmilit mapusane” dizelerinin yer aldığı Korkmazgil’in “Şapka” şiirini okudu.
Bir okurunun “Sennur Sezer neden şair olmuştu” sorusu üzerine söz alan Adnan Özyalçıner, “Sennur işçi kızların şairiydi. 16 yaşında okuldan ayrılıp tersane işçisi olmuştu. Oradaki emek ve emekçiler Sennur’u şair yaptı. Onların sesini duyurmak için yazdı” dedi. (İstanbul/EVRENSEL)
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
