21 Ekim 2015 12:29

Soma davası tanıkları: Kurtarma organizasyonu sıfırdı

Soma davasında TMMOB heyetinin mahkeme kararına rağmen alınmadığı ocağa, sanık avukatı Koçyiğit’in girdiği itiraf edildi.

Paylaş

Emine UYAR
Manisa

Soma davasının bugün öğleden sonraki oturumuna, katliamda ölen Rıdvan Koçan’ın ağabeyi olan ve Eynez’de Tamir-Tarama ekibinde çalışan Yusuf Koçan’ın dinlenmesi ile başlandı.
4. bandın zemininin düşürülmesi çalışması kapsamında bandın altındaki taşın temizlenmesi amacı ile dinamit atılmasından 5-6 dk. sonra yoğun duman geldiğini anlatan Koçan, “Alev görmedim ama geniş bir alan yanıyordu.  Dumanın rengi siyahtı. Koku almadım” dedi. Dumanla birlikte 15 dolayında kişinin dumanın içinden çıktığını belirten Koçan, ekip bası Necati’nin de dumanın içinden çıktığını söyledi.  Olay yerine ilk İsmail Adalı’nın geldiğini söyleyen Koçan, “Ayağında çizme yoktu hala aklımda kaldı” dedi.  Tahlisiye cihazı gelmediği için Adalı’nın müdahalede bulunamadığını söyleyen Koçan, “Tahlisiye cihazı olsaydı S panosu dumandan etkilenmezdi. Elimizden bir şey gelmedi. Bir saat geç geldiler” dedi.

‘S PANOSU İÇİN UYARMIŞTIM’
Koçan’ın dikkat çektiği bir başka konu da İmbat’ın müdürünün gelip talimat vermesi ile havanın ters yöne çevrilmesi idi. Koçan, “Hava erken çevrilse idi bu kadar ölüm olmazdı. Orada iki vardiya vardı. Niye İmbat’ın müdürünü beklediler. Bunlar bilmiyor muydu” diye sordu. S panosunu iyi bildiğini belirten Koçan, “S panosunun boşaltılması konusunda Koray Şef’e haber versin diye Ramazan Bali’ye söyledim dedi. Alev olmadığını ama kömürün yandığını, yangının tavanda çıktığını ve 100 metrelik alana yayaıldığını belirten Koçan, “Kömür çatır çatır yanıyordu. Dinamit atımının tetiklediğini düşünüyorum. Kömür için için yanmış 1-2 günlük değil. Dinamit atılan yerle yangının çıktığı yer arasında 30-40 metre mesafe var” dedi. 4. Bant civarında eski bacalar yani üretim yerleri olduğunu belirten Koçan, “Oralar kapatılmış. 4. Bantın oluğu yerde kömür var” dedi. U3 panosunun tavanının sıcak olduğunu ve bunu bildirdiklerini söyleyen Koçan, “Müfettişler ayaklara hiç girmezdi. Eğitim eksikliği çoktu. Üretim konusunda sıkı baskı vardı. Çoğu malzeme eksikti. Ayaklara gidip kasa için kepçe arıyorduk” dedi. U3 tavanında daha önce göçük meydana geldiğini anlatan Koçan, “Bir oda büyüklüğünde boşluk oluştu. Taşla domuzdamı yapıp doldurmuştuk” dedi. Kardeşinin S panosunda olduğunu belirten Koçan, “İmbattan gelen tahlisiye ekibinin içinde akrabalarım vardı. Kardeşimin üzerinden geçmişler”  dedi.

‘HER PATLAMADA MÜHENDİS BULAMAZSIN’
Ardından ateşleyici (dinamitçi) Sezai Gezgin’in ifadesine geçildi. 2006’da Park Teknik’te işbaşı yaptığını anlatan Gezgin, olay zamanı 3. bantta yeni açılan klasik ayağın 2. Hava çıkışında çalıştığını belirtti. 4. Bandın altındaki dinamit atımını kendisinin yaptığını söyleyen Gezgin, “Üçte bir dinamit kullandım. Patlamadan sonra herkes işine devam etti. 10-15 dakika sonra patlatma yaptığım yönden birisi geldi, duman geliyor dedi. Yanımda dinamit olduğu için çıkışa yürüdüm” dedi.
Emniyetin alınıp alınmadığı ile ilgili soruya “Emniyetçi yoktu. Hava iyiydi. Orada sirkülasyon muazzamdı. Zaten sık sık ölçüm yapılıyordu. Her patlamada mühendis bulamazsın” sözleri ile her dinamit atımını öncesinde ve sonrasında ortamın gaz ölçümünü yapılmadığını itiraf etmiş oldu. Gezgin’in söylediği dikkat çekici bir başka şey de, “3. Gün ocağa girilmedi. Cumhurbaşkanı geldi diye” sözleri oldu. “Müfettişler geleceği zaman hazırlıklar yapılırdı” diyen Gezgin, “hadi hadi” denilerek üretim baskısı yapıldığını, “İmbat’ta da hadi hadi değil de çabuk çabuk denildiğini söyleyerek, “Bu sistem 301 kişinin ölmesi ile bitecek bir şey değil diyerek” bir başka gerçekliğe parmak basmış oldu.

2007’DE SADECE FARELER ÖLMÜŞTÜ
Gezgin benzer bir kazanın Park Teknik döneminde 2007’de gerçekleştiğini ısınmadan dolayı bandın üzerine kor düştüğünü bandın kopup aşağı aktığını anlattı. “Kişi sayısı azdı. O zaman sadece fareler öldü” dedi. Gezgin, Park Teknikteki teknolojinin daha iyi olduğunu, o zaman üretim değil hazırlık yapıldığını anlattı. Soma Kömürleri’nin sadece kül bastığını, Park Teknik’te ise camsuyu da kullanıldığını söyledi. Gezgin olayıd ardından kurtarma organizasyonunun da sıfır olduğunu belirterek, “Müdahale için gerekli tüpler boştu. Oksijen basmaya çalışıyorlardı” dedi.
Günü son tanığı külcü Yusuf Aslan, 2009 yılından beri Eynez’de çalıştığını söyledi. Olay anında dinamit atımının ardından 4. Bandın önce çalıştığını kömürün diğer banfda düşme sesinden anladığını sonra baktığında ise çalışmadığını gördüğünü söyledi. Şartelcinin bir iki kere şartele bastığını ama yine çalışmadığını anlatan Aslan, “O sırada kısa süre beyaz bir duman ardından siyah yoğun bir duman gördüm” dedi.  Müfettiş geleceği zaman çeşitli hazırlıklar yapıldığını söyleyen Aslan, Hakimin müfettiş geleceği zaman neler yapılıyordu sorusunu ise “Hatırlayamadım” şeklinde cevapladı. Aslan, “Olayın başlangıcının 2-3 ay önce göcen bölümde olduğu söylendi. D ile B arası çok kullanılmıyordu. Bir şey gözden kaçmış olabilir” dedi. S panosunda havanın sıcak ve basık olduğunu söyleyen Aslan, “C hava çıkış kısmına kül verdik. Kapanan her yere kül veriyoruz. En son ne zaman verildiğini bilmiyorum” dedi. E ve D bölgeleri arasında kül basılması gereken bir yer var mıydı sorusuna ise “O gün öyle bir görevimiz yoktu” diyerek cevap verdi. 4. Bandın gün içinde patinaj yapıp yapmadığını da bilmediğini söyledi.

‘VARDİYA AMİRLİĞİ YAPIYORSUN’
Yusuf Aslan’ın tahlisiyecilik ve yangın söndürme eğitimi aldığı sanık avukatlarının soruları ile ortaya çıktı. Sanık avukatları ve özellikle Hilmi Kazık, Akın Çelik ve Mehmet Ali Günay Çelik isimli sanıklar yorum yaparak sordukları sorularla Yusuf Aslan’ın üzerine epeyce gitti. Aslan’ın ifadesi 2.5 saat sürdü. Aileler ve avukatları sanıkların yaptığı yorumlara tepki gösterdi. Aileler, “Bu kadar bilgili idiniz de bu kadar insan niye öldü” diye tepki gösterdi. Aile avukatı Selçuk Kozağaçlı, Mehmetali Günay Çelik’e, “Burada vardiya amirliği yapıyorsun” dedi.    

MÜFETTİŞLER GELİRKEN CUMHURBAŞKANI GELİYORMUŞ GİBİ HAZIRLIK YAPILIYORDU

Maden Ocağı’nda dinamit patlatan ve faciadan kurtulan tanık Sezai Gezgin, müfettişlerin madeni denetlemeye geçeceğinin önceden bilindiğini, onlar madene denetlemeye gelirken sanki Cumhurbaşkanı geliyormuş gibi hazırlık yapıldığını söyledi.Tanık Sezai Gezgin, 2006 yılında başladığı madenciliğe 2008 yılından sonra Eynez maden ocağında devam ettiğini, madende patlatıcı olarak görev yaptığını söyledi. Olay günü üçüncü bandın altına delik delindiğini, çağrılması üzerine deliğe 3'te 1 miktarında dinamit koyarak patlatma gerçekleştirdiğini anlatan Gezgin, "Patlatmadan sonra her şey normaldi. Bandı kontrol ettik, hasar yoktu. Bantlar çalışır vaziyette oradan ayrıldım. 15-20 dakika sonra patlatma yaptığım yönden duman geldiği söylendi. Ben, patlayıcı nitelik taşıyan dinamit malzemelerini yukarı çıkarmak için istedim ve yukarı çıktım. Dinamit atımı öncesinde gaz ölçümü yapıldı, sonrasında ise yapılmadı. Orada hava muazzamdı, üç taraftan hava geliyordu." diye konuştu.

Gezgin, mahkeme başkanı Aytaç Ballı'nın "Her patlatmada emniyetçi bulunması gerekmiyor mu?" sorusu üzerine, "Her patlatmada emniyetçi bulmak mümkün değil." yanıtını verdi. Müfettişlerin ocağa geleceğinin önceden bilindiğini belirten Sezai Gezgin, "Onlar gelirken sanki Cumhurbaşkanı ilçeye gelse, ne hazırlık yapılırsa o şekilde hazırlık yapılırdı." açıklamasında bulundu. Olay sırasında acil eylem planı uygulanmadığını, organizasyon yapılamadığını ileri süren Gezgin, çalıştığı süre içinde gaz maskesinin kontrol ya da bakım amacıyla kendisinden istenmediğini kaydetti. Üretim baskısıyla ilgili soru üzerine de Gezgin, "Amirlerin 'hadi, hadi' sözü 301 kişinin ölmesiyle bıçak gibi kesilecek bir şey değil. Adı değişti, şimdi 'çabuk çabuk' oldu." diye konuştu.

Sezgin Gezgin, "Aynı ocakta 2007 yılında kor halinde kömür göçmesi yaşandığını, o zaman şans eseri yaralanan, ölen olmadığını, sadece farelerin yandığını" sözlerine ekledi.

Duruşma 21.00’de bitti. Yarın beyanların incelenmesi gerektiği için duruşma yapılmayacak, mahkeme Cuma günü devam edecek.

ÖNCEKİ HABER

Beş yılda duble yol parası kadar trafik cezası ödedik

SONRAKİ HABER

SeraPool işçileri: İşçiler patronlara karşı örgütlendiğinde kazanacağız

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa