10 Ekim 2015 12:56

Tanıklığımdır

Paylaş

Özcan YAMAN

Ankara’ya güneş doğmuş, insanlar halaylara, şarkı türkülere durmuşken, bir patlama... Ardından bir patlama daha... Sırtıma çarpan ceset parçaları, kanlar... Ortalık vahşet... On metre uzak ve arkam dönük duruyordum. Arkama döndüğümde cesetler ve kopan parçaların arasında olduğumu gördüm...
Yoldaşlarımın kanlarının üstünde hemen makinemin kayıt düğmesine bastım. Onlarca şehit ve yaralı.
Hayatımda yaşadığım en acı tanıklık bu. Üstümdeki mont insan eti ve kan... Kahretsin... Çırpınan insanların ve bizlerin çaresizliğiyle geçen yarım saatin sonunda ambulanslar gelebildi.
Acı ve hüzün ve çaresizlik yerini kine, sorgulamaya götürdü...
Bir kez daha katliam yaptılar. Ne uğruna? 400 yerli ve milli vekil uğruna... Kahretsin, ne denebilir ki? Tarih sorgulayacak ama insanların artık tarihe bu meseleyi bırakmaya niyeti yok. Adaletsizliğin, haksızlığın devleti, safını gösterdikçe gösteriyor. Ölmek bu kadar kolay ve ucuz olmamalı... Ben bu ayakkabılarla ne yapacağım? Ben bu montu ne yapacağım? Eyyy devlet, senden davacıyım.

ÖNCEKİ HABER

Emekçiler, katliamı protesto için pazartesi ve salı grev yapacak

SONRAKİ HABER

9 yaşındaki Veysel Atılğan katliamda hayatını kaybetti

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...