10 Ekim 2015 09:14

Barış ve demokrasi sesleri sokak sokak yükselmeli

Paylaş

Fatih POLAT

Evet, bir büyük alçaklığa daha imza attılar. Önce 7 Haziran seçimlerinin arifesinde Diyarbakır’da patlattılar, ardından Suruç’ta ve şimdi de Ankara’da.

Daha öncesi 1977 1 Mayıs’ı var. Farklı biçimlerde gerçekleştirilmiş pek çok başka katliam var.

Halkı sindirmek, ülkeyi istedikleri gibi yönetebilecek kaos ortamını yaratmak için bu ülkede devreye sokulmuş provokasyonlar hiç bitmedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AKP’nin 7 Haziran seçimlerinden çıkan sonuçları beğenmemesi üzerine yeniden askeri operasyonların, tutuklama furyasının düğmesine basıldı. HDP ve birlikte hareket edenlerin barajı, yüzde 13’lük bir oranla geçmesinin Erdoğan’ın başkanlık hayallerini suya düşürmesi üzerine devreye sokulan bu süreç, ülkeye 1990’larla kıyaslanan bir dönemi yaşattı.

Devreye sokulan bu süreç, toplam olarak bir devlet politikasıydı. Türkiye’de devlet düsturu, egemenlerin yönetme kültürü, halkın muhalefeti ve inisiyatifine de bir çizgi çeker. O çizgiyi aşıp, ‘Şöyle bir barış olmalı’, ‘Şöyle bir Anayasa ve şöyle bir Türkiye olmalı’ diye ses yükseltip, bu sesi de değiştirici bir güç olmaya aday bir biçimde dile getirirseniz bu devlet sizin üzerinize ölüm kusar.
Tıpkı şimdi Ankara’da olduğu gibi.

Patlama anında orada bulunan deneyimli fotoğrafçı ve gazeteci arkadaşım Özcan Yaman ile konuştuğumda şunları söyledi: “Patlama arkamda, bana göre az ileride oldu. Döndüğüm an havada insan parçalarının uçuştuğunu gördüm. Elim ayağım çözülmüştü. Fotoğraf makinemin deklanşörüne basacak gücüm kalmadığını hissettim. Ondan sonra çektiğim fotoğrafları nasıl çektiğimi bilmiyorum.”

TMMOB, DİSK, KESK ve TTB’nin çağrısıyla gerçekleştirilecek ‘Emek, Barış ve Demokrasi Mitingi’ için Ankara’da ‘Savaşa İnat, Barış Hemen Şimdi’ şiarıyla bir araya gelenleri hedef alan bu saldırı, tek taraflı eylemsizlik kararı alan PKK’nin bu kararını açıklayacağı günden de bir gün önce gerçekleşti. Bu alçakça saldırının PKK’nin ‘tek taraflı ateşkes’ ilan edeceğinin açıklanması üzerine mi planlandığı, yoksa daha önceden mi planlandığı ikincil bir meseledir. Bu saldırıyı tezgahlayanlar, barış ve demokrasi talebini hedef almıştır. Net olan budur.  

Buna verilecek en doğru yanıt ise, barış ve demokrasi mücadelesi verenlerin yılmayacağının ortaya konulmasıdır. Türkiye’nin tüm illerinden, sokaklarından barış ve demokrasi mücadelesi konusundaki kararlılığın ifade edildiği sesler yükselmelidir.

ÖNCEKİ HABER

Ankara'daki katliam pek çok ilde protesto edildi

SONRAKİ HABER

Erdoğan: Herkesi terörün karşısında yer almaya davet ediyorum

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...