13 Eylül 2015 00:51

Gürses, Gencebay ve Tayfur’un söz yazarı Ali tekintüre: Arabesk halin arzıdır yılgınlık değil

“Senden Vazgeçmem”, “Seni Yakacaklar”, “Benim İçin Üzülme”, “Hangimiz Sevmedik”, “Tanrım Beni Baştan Yarat”, “Dilek Taşı”, “Sürünüyorum” gibi şarkıların Söz Yazarı Ali Tekintüre, bu şarkıları nasıl yazdığını, arabeske yönelik eleştirilere bakışını, telif konusunda yaşadığı mağduriyeti anlattı.

Paylaş

Hakan GÜNGÖR
İstanbul

Ali Tekintüre ilk gençlik yıllarından bu yana arabesk şarkılar için sözler yazmış biri. Yazdığı bin kadar şarkı sözünün 300’e yakını kendi ifadesiyle “hit olmuş.” Arabeskin 3 büyüğü, Müslüm Gürses, Orhan Gencebay, Ferdi Tayfur; onun yazdığı şarkıları söyleyerek milyonlar satan albümler yapmış. Uzun süre bekledik Tekintüre ile röportaj yapabilmek için. Çünkü Tekintüre medyaya karşı kırgın. “Kendimi kullanılmış hissediyorum. Şarkılarımı kullanan ama telif konusunda sıkıntı çıkaran o TV’lerde boy göstermek doğru gelmiyor artık bana” diyor. 

HAK ETTİĞİM TELİFİ ALSAM UÇAK FİLOM OLURDU

Uzun ısrarlar sonunda Tekintüre bizi kırmıyor. Tekintüre’yle Çengelköy’de bir araya geliyoruz. Tane tane konuşuyor Tekintüre, buluştuğumuz mekan hafif gürültülü bir yer. Kulaklarımızı dört açıyoruz. Telif hakları konusundaki sıkıntılarla başlıyor Tekintüre anlatmaya. “Gelişmiş ülkelerle kıyaslanınca durum iç parçalayacak durumda. Benim çok fazla eserim olduğu için yine de para kazanabiliyorum. Ama eser sayısı benim kadar çok olmayanlar neredeyse hiç gelir elde edemiyor.” Tekintüre sözlerini sürdürüyor: “Mücadele çok önceden başlamalıydı. Çok geç kalındı. 1986’da benim de üyesi olduğum Türkiye Musiki Eseri Sahipleri Meslek Birliği (MESAM) kuruldu. Yeterli olmadı. İcraat olmadıktan ve desteklenmedikten sonra anlamı yok. Bu işe emek veren ruhunu veren insanlar sürünüyor.” Meslek örgütlerinin yeteri kadar aktif olmadığını söylüyor Tekintüre. “Devlet de buna bakmıyor. Çünkü rant kapısı kapanacak bu durumda. Medya patronlarına karşı kötü olmamak için devlet de ilgilenmiyor” ifadelerini kullanıyor. “Eğer hakkım olan telif ücretlerini alabilseydim aklınızın alamayacağı kadar zengin olurdum. Uçak filom olurdu”

Tekintüre, eskiden şarkı sözü yazarlarının isimlerinin bile anılmadığını hatırlatıyor. “Artık en azından ismimizin anılması önemli. Sorunların manevi yönünü hallettik ama maddi yönü halledilemedi.”

MÜSLÜM GÜRSES ELİT BİR ÇEVRE BULMAK İSTEDİ

Şarkı sözlerinin bestelenişine, şarkılarını en iyi kimi seslendirdiğine geliyor konu. “Tekintüre en büyük şansının çok iyi bestekarlarla çalışmak olduğunu belirtiyor: “Selami Şahin, Mustafa Sayan, Rıfat Çamlı gibi önemli bestekarlarla çalıştım. Şarkılarımı ise okumayan kalmadı. Arabesk sanatçılar, popçular... Müslüm Gürses, Orhan Gencebay, Ferdi Tayfur, İbrahim Tatlıses, Zeki Müren okudu şarkılarımı.”

Şarkılarını en iyi kimin seslendirdiğini sorunca hiç düşünmeden yanıtlıyor Tekintüre: “Müslüm Gürses’in seslendirdiği şarkılar iyi iş yaptı. Bülent Ersoy’un ilk hit şarkısı “Baharı Bekleyen Kumrular Gibi” ve Gülden Karaböcek’in “Dilek Taşı” şarkıları da beğenildi. İyi yorumladılar. Ama Müslüm Gürses daha çok sevildi, ön plana çıktı.”

Müslüm Gürses için, “Çok güzel bir sesi vardı. Sesini çok iyi kullanıyordu. Halk ona ‘baba’ dedi. Bunda şarkıları kadar tavırlarının da etkisi vardı” diyor. Dünyaca ünlü şarkılara Türkçe söz yazılarak oluşturulan “Aşk Tesadüfleri Sever” isimli albümü ise eleştiriyor Tekintüre: “O, ticari bir albüm. Müslüm Gürses’in kendine yeni bir yer bulmak için yaptığı bir şeydi. Halbuki onu seven milyonlarca insan vardı. 20-30 bin insan için, kendine daha elit bir çevre bulabilmek için böyle bir şeye girişti. Kendini farklı kesimlere tanıtmak, sosyetik kesime hitap etmek içindi. Yoksa arabesk şarkıların yerini tutmaz o albüm.” 

ORHAN GENCEBAY ARABESK ADINDAN KAÇIYOR

Orhan Gencebay’ın “Arabesk bir dolmuş müziği değildir” açıklaması hakkında ne düşünüyor Tekintüre? “Orhan Ağabey arabesk isminden kaçıyor. Bu isimden kaçmaya gerek yok. Bunun adı arabesk. Serbest çalışmalar da diyebilirsin, başka şey diyebilirsin ama halk böyle sevmiş.

Orhan Ağabey bu müzik aşağılandığı için böyle diyor. Bunun adı arabesk ve kaçılamaz.” 

Arabesk müziğin “yılgınlık yarattığı” yönündeki eleştirileri soruyoruz. “Bazı şeylere karşı çıkmak için de yazılmış olabilir ama daha çok halin arzıdır arabesk. Bestelere bakıldığında eğlence müziği olmadığı görülüyor. Bugün çıkan pop şarkılara göre çok daha fazla şey anlatıyor bu şarkılar. Yılgınlık değil, bir olgu var orada. Bazı şarkılarda isyan da var” diyor Tekintüre. Ardından arabesk müzikte senaryolar olduğunu ekliyor ve sözlerini şöyle sürdürüyor: “Son yapılan pop müziklerden film çıkaramazsınız. Ama bizim şarkılarımızdan çok fazla film de çekildi. Romanın küçültülmüş şeklidir arabesk. Hepsinde senaryo var, bir hikaye, bir yaşanmışlık var. Yeni çıkan pop şarkıları dinliyorum; ritimler aynı, müzikler birbirinin benzeri. Birkaç haftalık, birkaç aylık şarkılar yapılıyor. Bizim şarkılarımız öyle değil, yıllara meydan okuyor.”

FAZIL SAY’IN DİLİ SERT,ROBER HATEMO BAŞARILI

Tabii Fazıl Say’ın arabesk müziğe yönelttiği sert eleştirileri de hatırlatıyoruz. Gülümsüyor Tekintüre ve “Fazıl Say iyi bir sanatçı ama dili biraz sert. Böyle konuşmasa daha iyi olur. İyi bir sanatçı olarak kötü işlere karşı olabilir ama bütün arabesk şarkılar kötü değildir” diyor. Bütün bir türü kötülemenin doğru olmadığını vurguluyor ve Fazıl Say’ın da eserlerinde hatalar yapabileceğini, ama bunun onu kötü sanatçı yapmayacağını söylüyor.

Tekintüre bir röportajında dinlediği şarkıcılar sorulunca Hayko Cepkin’in adını vermişti. Hâlâ takip ediyor mu? “Hayko’yu severim gerçekten. İyi şarkıları var. Rober Hatemo’yu da dinliyorum. Senden Çok Var diye hareketli bir şarkısı var. Beğeniyorum o şarkıyı.” Pop ve rock müzik şarkılarını takip ettiğini vurguluyor. “Zaten rockçıların kökeni arabeskten gelmedir. Çünkü o müzik kulaklarında vardır. Popun güncelleşmesi de arabesk sayesinde oldu. Sezen Aksu, Kayahan gibi isimler arabesk tınılarını da kullandılar.” 
Tekintüre’nin eserlerini bir kitapta bir araya getirip getirmeyeceğini soruyoruz, iki kitap bastırmak istediğini belirtiyor. “100 hit eser” ve “100 yeni şiir.” Vakit ayırıp bir türlü derleme işine girişemediğinden yakınıyor. “Birinin onları bir araya getirmesi gerekecek. Böyle ben de yapmazsam kalacak…”

TEKİNTÜRE O ŞARKILARI ANLATTI

Tekintüre, yapıldığı döneme damga vuran bazı şarkılarını yorumladı.

Hangimiz Sevmedik: Şarkıyı Umut Kurt çok güzel söylemiş. Sayelerinde şarkı tekrar gündeme geldi. Galatasaraylıyım ama şarkı Demba Ba’ya yakışmıştı. O şarkıda “Herkesin acısı sevgisi kadar” diye bir dize var. Bu hakikaten çok iyi söylenmiş bir söz ve benim olduğu için de seviniyorum.

Tanrım Beni Baştan Yarat: O güne kadar kimsenin söylemediği bir şeydi bu. Reenkarnasyon meselesinin bile bilinmediği bir dönemdi. Her insanın yeni baştan yaratılmak istediği anlar olur. Şarkıyla ilgili çok güzel dönüşler de aldım. Engelli bir dinleyicinin bu şarkı için bana teşekkür ettiğini hatırlıyorum. Çok etkilenmiştim.
Dilek Taşı: Bu benim ender yazdığım ısmarlama şarkılardan biriydi. Arkadaşım Mesut Poyraz’la beraber yazdık şarkıyı. İsmi belirlenmişti. İçinde dilek taşı ifadesi geçen bir şarkı istediler, yazdık.

Seni Yakacaklar: Yenikapı’da Gar Gazinosu vardı. Oraya giderken bir cadde var. Tam caddedeyken şarkının sözleri belirdi kafamda. Orada, caddede yazdım şarkıyı.
Sürünüyorum: Amatörlük yıllarında yazdığım bir şarkıydı. Aslında söz ile müzik arasında ciddi bir uyumsuzluk vardır o şarkıda. Ama tuttu. Gülden Karaböcek güzel seslendirmişti.

Baharı Bekleyen Kumrular Gibi: Bu şarkıyı 17-18 yaşlarındayken yazmıştım. 11 yaşından beri kendimce yazıyordum. Bu hit olan ilk şarkılarımdan biri oldu. 

ÖNCEKİ HABER

Yeşil sahaların Frank Sinatra’sı

SONRAKİ HABER

DPD Duisburg’dan mektup var: Sizin yüzünüz niye kara?

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa