Yeniden Renault benzeri bir direniş mi başlıyor?

Ömer YALÇINTAŞ

Bu tespit ve soruyu sormamıza neden olan gelişme, hiç kuşkusuz Evrensel okuyucularına yabancı değildir.
Evet, geçen mayısta Bursa’da, özellikle Renault ve Tofaş’ta başlayıp dalga dalga tüm ülkeye yayılan metal direnişinden bahsediyoruz.

Ankara’nın Polatlı ilçesinde kurulu bulunan ve Türk Metal (TM) ile patron dayatmalarına karşı uzun süredir devam eden mücadelesiyle küçük Renault direnişi benzetmesi yapılan ORS işçilerinin direnişi devam ediyor. Grev kırıcıların ve patronun 600 işçiyi attım saldırısına rağmen, 1600 işçi “hepimiz birimiz için” diyerek içeri girmiyorlar. Kararlılıklarını cümle aleme gösteriyorlar.

Türkiye’nin en çok kâr eden 286. şirketi olan ORS, rulman (bilyeli) üretiminde ülkede neredeyse tek durumda. Büyük kârlar eden patron uzun süredir TM’nin işyerinden atılmasını sindirememiş olmalı ki işçilerin neredeyse hepsinin katılımı ve doğrudan demokratik tutumuyla belirlediği komiteyle yaptığı görüşmeleri birden kesti. İşyeri komitesinin iyileştirme isteğini hazırladığı bir protokol ile görüşmelere başlamasının üzerinden geçen sürede patronun stok yaptığı anlaşılıyor. Yaklaşık 2 aylık stoğu bulunan işyerinin 2020 yılına kadar da siparişi olduğu ifade ediliyor.

Görüşmeler sürerken işyeri komitesinin hem TM, hem de var olan sendikalara olan güvensizliği nedeniyle sendikasız kalmayı tercih ettikleri biliniyor. Hatta Metal İşçilerinin Sesi internet sitesine yansıyan tartışmalarda Renault işçisini takip edeceklerini ifade ediyorlardı. Son gelişmelerde alınan işçi tutumu Renault’dan farklı bir yöne evrilmiştir. Öyle ki Renault işçisi işyerinde sürdürdüğü direnişi başarıya ulaştırmış ve şu aralar Birleşik Metal-İş Sendikasında örgütlenmeye başlamışlardır. Buradaki kritik nokta, direnişin içeride sürdürülmesiydi. ORS işçileri ise patronla fazlaca sorunlarının olmadığını ifade ederek hedeflerinin yönünü kısmen şaşırmış olsalar da, esasen eksikliği içeride direniş yapamamalarında aramalıdırlar.
Peki ne olacak?

Şimdi işçilerin direnişi, çeşitli kesimlerden, özellikle kamu emekçisi sendikaları yöneticileri ve işçilerden zayıf da olsa destekler almaya başlamıştır. Önceki gün henüz merkez ve şubelerden kurumsal anlamda büyük bir destek almasalar da, işyerlerinde Birleşik Metal-İş üyesi işçilerin kendi inisiyatifleriyle destek açıklaması yapmaya başlamaları iyidir, geliştirilmelidir.

ORS işçilerine desteklerin artması iyidir. Ancak kendi göbek bağını kendinin keseceğini bilmelidir. Patron işçilerin yorulacağını, bezeceğini, parasız kalarak iş arayacağını düşünüyor. Şefleri, müdürleri devreye sokarak bölük bölük işçi koparıp fabrikayı çalıştırmayı hedefleyecektir.
İşçiler şimdilik bu oyunlara gelmiyor ve işyeri önünde kitlesel bekleyişlerini sürdürüyor. Fakat işçilerin yorgun düşme ihtimalleri gözetilmeli ve bugüne kadar sözcü olan işçilerin merkezinde olduğu komite, geliştirilip güçlendirilmelidir. Kamuoyu, basın, işçiler ve çevre işletmelerden ve tüm Polatlı ve Ankara’dan patronun işçilere açtığı savaşa karşı ortak mücadele için adımlar atılmasını istemelidirler.

RENAULT SES VER!

Evet, Renault işçisi de ses vermelidir. Direnişin başrol oyuncusu olan Renault işçilerinden, Renault’dan esinlenen ve şimdilerde o yoldan yürüyen ORS işçilerine destek çok önemlidir. Otomotivin birçok devine bilyeli üreten işçilerle sizler birbirinize bağlı zincirden farklı değilsiniz. Hele ki şimdilerde örgütlenmeye başladığınız ve mücadeleci sendika iddiasındaki sendikayla birlikte mayıs ayında ortaya çıkış ilkelerinizden olan dayanışma ruhunu yeniden canlandırmak, bu yönde bir adım atmak, aynı zamanda tüm metal işçilerinin mücadelesi için önemlidir. Polat kelimesinin anlamı; demir gibi, kuvvetli imiş. Şimdi Polatlı ilçesinden bir dönem sizler gibi ses veren kuvvetli bir direniş var. Komitesiyle, işçi inisiyatifiyle ilerleyen ORS işçileri dayanışmayı hak ediyor.