03 Eylül 2015 09:01

HDP, Toplumsal Barışın İnşası için Müzakere kanun teklifini Meclis'e sundu

HDP, savaş tezkeresinin gündeme alınacağı gün Kürt sorunun çözümü ve Türkiye'nin demokratikleşmesi için Toplumsal Barışın İnşası için Müzakere kanun teklifini Meclis'e sundu

Paylaş

HDP Grup Başkanvekilleri Pervin Buldan ve İdris Baluken, "Toplumsal Barışın İnşası İçin Müzakere" kanun teklifini Meclis Başkanlığı'na sundu. 15 maddeden oluşan kanun teklifinde, dünya deneyimlerinden yola çıkılarak, barış süreçlerinde çözümü ve demokratikleşmeyi istemeyen güçlerin hükümetin süreci yavaşlatıcı tutum ve davranışlarından cesaret alarak devreye girdiğine, taraflar arasındaki güvensizliği derinleştirdiğine ve bu durumunda görüşmeleri sekteye uğrattığına yer verildi. Çatışmalı sürecin gittikçe derinleştiğine dikkat çekilen kanun teklifinde, 30 yıllık süreçte halkların yaşadığı ortak acıların son bulması, bir arada, eşit ve özgür bir biçimde yaşamalarının temellerinin atılması noktasında çeşitli adımlar atıldığı; ancak bu adımların karşılık bulamadığı ifade edildi.

DOLMABAHÇE, BARIŞ İRADESİNİN SONUCUYDU
Kanun teklifinde, atılan bu adımlara ilişkin detaylara yer verilirken, son olarak PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın 21 Mart 2013 günü Diyarbakır Newroz'unda açıklanan tarihi deklarasyon ile barışın tesisine yaklaşıldığını, süre içerisinde başlayan bu görüşmeleri riske atacak gelişmeler yaşanmasına rağmen barış iradesinin korunduğu ve korunan bu iradenin Dolmabahçe'de okunan 10 maddelik deklarasyon ile sonuçlandığı belirtildi.

SÜREÇ İŞLETİLMEDİ
Mutabakatın, Kürt sorununun çözümünü Türkiye'nin demokratikleştirilmesi yoluyla öncelediği ve taraflar arasında yapılan görüşmeler sonucunda varılan ortak ilkelerin ifadesi olduğuna dikkat çekilen teklifte, "Bu ilkeler doğrultusunda Kürt Sorununun bütünüyle çözülebilmesinin imkânları da ilkeler yoluyla kamuoyuyla paylaşılmış ve toplumun geniş kesimleri tarafından destek görmüştür. Sonraki adım olarak belirlenen ilkeler doğrultusunda müzakereye başlanmasında mutabık kalınsa da, gelişmeler bu yönlü seyir izlememiştir. Oluşan ortak mutabakatın tam aksi yönde gerçekleşen beyanlar ve pratikler, seçim dönemi gerekçe edilerek kesilen görüşmeler, seçim dönemi sonrasında ateşkesin Cumhurbaşkanı ve geçici AKP hükümeti tarafından bitirilmesiyle sonuçlanmıştır" denildi.

AKP YASAL ADIMLARI ATMADI
Kanun teklifinde, atılması planlanan yasal adımların atılmaması, sürecin ilerleyişine katkı sunacak ve toplumsal vicdanı rahatlatacak vahim durumlara kayıtsız kalınmasının süreci tıkadığına yer verilerek, "Sürecin ilerlemesi için gerekli olan ve 'Yol Temizliği' olarak adlandırıldığımız temel bazı yasal değişiklikleri önermemize rağmen, AKP hükümeti sürecin ilerleyebilmesinin gerek şartı olan bu yasalaştırma süreçlerini işletmemiştir" ifadelerine yer verildi.
Kürt sorununun müzakereye dayalı çözümünü Türkiye'nin demokratikleştirilmesi ve özgürlüklerin sağlanması temelinde ele alan yaklaşım sahibi taraflar net ifade edilmesi gerektiğine vurgu yapılan kanun teklifinde, "Bu sorunun çözümü için 93'ten bugüne kadar barış konusundaki ısrarlı tutumu, birlikte yaşamı esas alan çözüm perspektifi ve Demokratik Cumhuriyet'in yaşamsallaşması için ortaya koyduğu olağanüstü çaba ile Sayın Abdullah Öcalan, bu sorunun çözümünde yer alacak baş müzakerecidir. Sayın Abdullah Öcalan'ın şimdiye kadar ki tutumu ve beyanları, sürekli olarak toplumsal barışın kalıcılaşması ve görüşmelerde yaşanan tıkanıklıkları aşma üzerinedir. Halklar arasındaki birlikte eşit yaşam hukukunu gözeten, toplumsal kesimlerin hassasiyetlerini ve beklentileri en uygun form ve formatta dikkate alan. Bunları barışa enjekte edecek yöntemleri geliştiren, yıpratılmış tarihsel bağların onarımı ve yeniden kazanılmasına yönelik irade beyanında bulunan Sayın Abdullah Öcalan'ın baş müzakereci olarak, bu çalışmalarını derinleştirmesinin imkânlarını yaratmak, toplumsal geleceğimizin önünü açacak adımlara imkân vermek hayati önemdedir" denildi.

15 maddelik kanun teklifinde şu ifadelere yer verildi:

*Madde 1- İşbu Kanunun amacı; Türkiye ve Ortadoğu coğrafyası merkezli olan Kürt Sorununun müzakereye dayalı demokratik çözümünü Türkiye'nin demokratikleşmesi ve özgürlüklerin sağlanması temelinde ele alır.

* Madde 2- Kürt Sorununun Çözümü ve Türkiye'nin demokratikleşmesi sürecinde rol alacak Baş Müzakereciler İmralı Yüksek Güvenlikli Cezaevi'nde hükümlü bulunan Abdullah Öcalan ve Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'dir.

* Madde 3- Baş Müzakereci tarafların ortak mutabakatı ile çatışma çözümleri ve siyaset alanında uzman kişilerden, inanç ve kanaat önderlerinden ve sivil toplum kuruluşlarında görev yapmış ya da yapmakta olan kişilerden en az 20 kişilik bir İzleme Heyeti oluşturulur.

* Madde 4- Baş Müzakereci taraflar gerekli gördükleri takdirde; Siyasal ve sosyal taraflar ile siyasi parti temsilcileri, sivil toplum kuruluşları, insan hakları ve hukuk alanında çalışan kurumlar, ilgili alanda çalışma yapmış bilim insanları, enstitüler, kamu kurum ve kuruluşu yetkilileri ile uluslararası kuruluşlar ve yabancı devlet heyetleri ile kendi belirledikleri zaman dilimleri içerisinde görüşme yaparlar.

* Madde 5- (1) Baş Müzakereci tarafların yapacağı görüşmeler, Anayasa'nın olağanüstü halleri tanımladığı durumlar da dâhil olmak üzere hiçbir surette engellenemez.
(2) Oturumlar on beş (15) iş gününü aşmamak kaydıyla, Baş Müzakereci tarafların belirleyecekleri sıklık veya aralıkta yapılır.

* Madde 6- (1) İzleme Heyeti, Baş Müzakereci tarafların kendi aralarında yaptıkları oturumları takip eder, oturum sonunda karşılıklı mutabakata varılan konuları kaydeder ve tarafların imzaları ile birlikte imza altına alır.
(2) İzleme Heyeti beklenmedik siyasal, sosyal ve ekonomik sorunlarda baş müzakereci taraflar siyasal ve sosyal çevreler nezdinde arabuluculuk yapar.
(3) İzleme Heyeti'nin kolaylaştırıcı rolü nedeniyle Baş Müzakereci taraflara yapacakları öneriler, tarafları bağlayıcı nitelikte değildir.
(4) İzleme Heyeti, Baş Müzakereci taraflar arasında imzalanan anlaşmalara uyulup uyulmadığını, tarafların ortak kararı ile denetler.
(5) Baş Müzakereci taraflar İzleme Heyeti'nin denetim görevi için gerekli kolaylıkları sağlar.

* Madde 7- Baş Müzakerecilerin her birine kendi çalışmalarını yürütmeleri ve koordine etmeleri için Barış Ofisi kurulur.

* Madde 8 - (1) Baş Müzakereci tarafların her birine çalışmalarını kolaylaştırmak için kendilerinin belirleyeceği 10 kişiden oluşan Sekretarya Heyeti görevlendirilir.
(2) Baş Müzakereci taraflar gerekli gördükleri hallerde on (10) kişilik Sekretarya Heyeti'nin arttırılması veya azaltılması ve değiştirilmesi hususunda takdir kullanma hakkına sahiptir.

*Madde 9- (1) Baş Müzakereci tarafların her birine çalışmalarını kolaylaştırmak için kendilerinin belirleyeceği 10 kişiden oluşan Danışman Heyeti görevlendirilir.
(2) Baş Müzakereci taraflar gerekli gördükleri hallerde on (10) kişilik Danışman Heyeti'nin arttırılması veya azaltılması ve değiştirilmesi hususunda takdir kullanma hakkına sahiptir.

* Madde 10- Baş Müzakereci tarafların çalışmalarını kolaylaştırmak amacıyla işbu Kanunun Madde 7 ve Madde 8 kapsamında görevlendirilen Danışman ve Sekretarya Heyetlerinin gerekli çalışmalarını yapabilmesinin koşulları sağlanır.

* Madde 11- (1) Baş Müzakereci tarafların yasa kapsamındaki görevlerini ifa ederken yaptıkları bütün görüşmeler Madde 6'da belirtildiği şekliyle kayıt ve imza altına alınır.
(2) Baş Müzakereci taraflar veya temsilci olarak belirledikleri kişiler on beş (15) günde bir olmak üzere kamuoyunu şeffaflık ilkesi doğrultusunda basın ve yayın kuruluşları aracılığıyla bilgilendirmek ile yükümlüdür.
(3) Baş Müzakereci taraflar arasında yapılan tüm görüşmeler ve gelinen aşama hakkında TBMM'de grubu bulunan tüm siyasi partiler on beş (15) günde bir olmak kaydıyla Baş Müzakereci taraflar veya temsilcileri tarafından bilgilendirilir. (ANKARA)

ÖNCEKİ HABER

Polis lojmanlarına ses bombası atıldı

SONRAKİ HABER

'Barış hem oğlumuzun hem en çok özlem duyduğumuz şeyin adıydı'

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...