Şerefsizlik meselesi üzerine
Metin BIRAKÇE*
Bir siyasi partinin başka bir siyasi partiyi ister muhalefette ister iktidarda olsun acımasızca eleştirmesi son derece doğaldır. Bu partilere oy veren halk kesimleri de bu durumu saygıda kusur etmedikçe ‘bu işin gereği’ diyerek olağan karşılar. Son yapılan genel seçimlerde yüzde 13 oy alıp 80 milletvekili ile meclise giren HDP’ye toplumun farklı kesimlerinden olumlu ve olumsuz bir takım eleştiriler gelmektedir. Olumsuz anlamda eleştiri yapanların başını MHP çekmektedir. Kürt düşmanlığından kaynaklı olarak seçimin hemen ardından “mecliste yok sayıyorum”, “flu görüyorum” diyen bu partinin başkanı işi eleştiriden çıkarıp hakarete vardırdı. HDP’nin 80 vekilini meclise gönderen, büyük çoğunluğu Kürt olmasına rağmen batı illerinden azımsanmayacak sayıda oy veren halkı şerefsizlikle itham etti. Şereflice ve onurluca bu halkın sorunlarına, yaşadığı sıkıntılara derman olacak politikalar üretseydiniz de size oy verseydi bu “şerefsizler” .
Bu ülkede yaşayan halklar, hiçbir zaman acı günlerinde MHP’yi yanında görmedi. Bütün ideolojisi Kürt’ün akan kanı üzerinden şekillenen, kaba milliyetçilik üzerine oturan bu partiye ve onun başkanına sormak gerekir: Bu ülkenin yeraltı ve yerüstü zenginlikleri emperyalist şirketlere peşkeş çekilirken neden sesiniz çıkmıyor? Devletin bütün kurumları Petkim, Tüpraş, Telekom ve daha niceleri haraç mezat bu hükümet tarafından satılırken, ülke tarımı çökertilip başta tütün ve pancar olmak üzere tüm ürünlere kota konulurken gıkınız çıkmıyordu. Adım adım ülkeyi ABD eyaleti haline getiren bu politikalar milliyetçi duygularınızı hiç kabartmıyor mu? Öte yandan 13 yıllık AKP iktidarı döneminde işçiler için sömürü cehennemine dönen ve 15 bin dolayında işçi kardeşimizin ölümüyle sonuçlanan çalışma koşullarının düzeltilmesi için ve asgari ücretin insanca yaşayacak bir seviyeye gelmesi için mecliste soru önergesi bile vermiyorsunuz.
Aslında size haksızlık etmemek lazım. Elbette mücadele ediyorsunuz, fakat kime karşı? Yukarıda bahsettiğim ülkemizde yaşanan ve çekilmez hale gelen yaşam ve çalışma koşullarına direnen inanç ve kimlikleri için mücadele eden Alevi ve Kürtlere, sosyalistlere ve HDP’ye karşı mücadele ediyorsunuz. Siz öyle milliyetçisiniz ki Kürt’e kızar lahmacun yemez, gider Amerikan hamburgerini yersiniz. Siz öyle bir milliyetçisiniz ki nerede hakları için direnen işçi ve emekçi görseniz elinize bayrağı alıp linç etmeye kalkarsınız. Bugün iktidar değilsiniz ama sizin zorba ve faşist düşünceleriniz AKP eliyle bu ülkede halka kan kusturuyor.
Sözün özü bu ülkede yaşayan kimliği ve inancı ne olursa olsun bütün halklar bu baskı ve sömürü düzenini yıkıp insanca yaşayacakları bir ülkeyi mutlaka kuracaklar.
*İzmir
İsrail-İran güç gösterisi nereye varacak?
Vatan millet ıstakoz
Istakozun faturası!
Çocuklar ve gençler kime emanet?
Köy Enstitüsü farkı, şehre ve geleneğe uymazlığı: Hümanist, yararcı, bütüncül köy rehberi
AB, İran’a karşı Türkiye’ye rol verme peşinde
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
