Savaştan kaçtılar Yunanistan umuduyla İzmir’e sığındılar, insan tacirlerini bekliyorlar

Metehan UD
İzmir

Suriye’deki savaştan kaçarak, Avrupa’ya geçmek için İzmir’e gelen mültecilerin sayısı her geçen gün artıyor. Kendilerini yurt dışına çıkaracak olan insan tacirlerinden haber bekleyen Suriyeliler sıcak havalara rağmen sokakta yaşam mücadelesi veriyor. 

İzmir’in Basmane semtinin merkezi ve ara sokakları yakın zamanda gelen mültecilerle birlikte doldu taştı. Otellerde ve evlerde yer bulamayan mülteciler sokaklarda yaşam mücadelesi veriyor. Basmane’yi geçiş güzergahı olarak kullanan Suriyelilerin bir kulağı kendilerini yurt dışına çıkaracak insan tacirlerinde. Kuşadası, Foça gibi Yunanistan’a yakın adaların bulunduğu bölgelere götürülen mülteciler buradan da feribotlarla adalara taşınıyor ancak çok azı sınırı geçebiliyor.

KİŞİ BAŞI 1200 DOLAR

Suriyeliler, Yunanistan’a geçebilmek için kişi başı 1200 dolar ödüyorlar insan tacirlerine. Gidecekleri yer Almanya ise bu para 2 bin 500 dolara kadar çıkıyor. Ege Denizi’ni geçmeye çalışmış ancak Türk ve Yunan sahil güvenlik ekiplerince yakalanıp geri gönderilenler de bulunuyor. Onlar da ilk fırsatta yeniden gitmeyi planlıyor. 

Yakın zamanda gelenlerin büyük bir kısmı Suriye’nin Halep, İdlip ve Rakka şehirlerinden kaçarak Türkiye’ye gelmiş durumda. Bunların dışında bir süredir Türkiye’de olup da yurt dışına çıkmak için para biriktiren mülteciler de var. 

BÜYÜK BİR KISMI GENÇ

Esad, IŞİD ve muhalif grupların baskısından kaçan mültecilerin büyük bir kısmı gençlerden oluşuyor. Ailelerini geride bırakan gençler savaşın yol açtığı işsizlikten dolayı veya Esad’ın ordusuna katılmamak için vatanlarını terk etmiş durumda. Kaçanlar, Suriye’de yaşanan savaşın bir tarafı olmak istemiyor. 

‘KAÇMASAM ORDUYA ALINACAKTIM’

Bekleyen mültecilerle konuşmaya çalıştık. Fotoğraf çekilmesini istemeyen mülteciler Esad ve IŞİD tarafından takip edilmekten korkuyor. 3 yıldır Türkiye’de olan 21 yaşında ki İbrahim, amca oğlu ile Türkiye’ye kaçmış, ailesini geride bırakarak. Kaçmasaydı orduya alınacağını ifade eden İbrahim ilk olarak tekstilde sonra biraz Türkçe öğrenince büfelerde çalışmaya başlamış. Beyninde ur olduğunu belirterek özellikle tedavi olabilmek için Avrupa’ya gitmek istiyor. Türkiye’de kazandığı paranın büyük bir kısmının ilaca gittiğini de ifade eden İbrahim biriktirdiği bir miktar parayla Yunanistan’a gidebilmek için İzmir’e gelmiş 

3 DEFA SINIRI GEÇMEYE ÇALIŞTI

1 haftadır İzmir’de olan İbrahim 3 defa sınırı geçmeye çalışmış. Her defasında sahil güvenliğe yakalandıklarını belirten İbrahim başından geçenleri şöyle anlattı, “Bir defasında botumuzun mazotu sahil güvenlik tarafından alındı, bizi denizin ortasında bıraktılar. Uzunca süre bekledik. Sonra yakından geçen bir gemiden yardım aldık, geri geldik. Bizi orada ölüme terk ettiler”.

‘YİNE GİDECEĞİM’

Sahile çıktıklarında gözaltına alındıklarını ifade eden İbrahim, “Saatlerce güneşin altında aç susuz bıraktılar. Sonrasında karakola aldılar, parmak izimizi aldılar. Fotoğraflarımızı çektiler. Sonra elimizdeki yabancı tanıtım kartlarını aldılar. ‘Sizin Türkiye’de yeriniz yok, nereye giderseniz gidin’ dediler. Bizi arabalara bindirip İzmir’e gönderdiler. Bir tekneye 40-50 kişi biniyor. Bizi götürenler iyi para kazanıyor. Dün gittim bugün yine gideceğim. Hem Türk hem de Yunan polisi ile sorun yaşıyoruz. Yunanistan polisi botumuzun etrafında gidip gelerek bizi devirmeye çalıştı. Ölümden döndük yine. Türk polisi de gelince de uzaklaştılar” dedi.

‘TÜRKİYE’DE GEÇİM ZOR’

İki yıldır Türkiye’de olan Halit de, “Burada hayat çok zor. Bursa’da tekstilde çalışıyordum, izinsiz bir şekilde. Haftalık 250 TL alıyordum. Kiram 500 idi. 48 yaşındayım. Dört çocuğum var, onlar annesiyle Bursa’da. Türkiye’de geçim zor olduğu için Yunanistan’a gitmek istiyorum. Biriktirebildiğimiz paraları bunun için kullanacağız. Suriye’de de bu işi yapıyordum. Bir haftadır sokaklarda kalıyordum. IŞİD ve Esad’dan kaçtım geldim. Evimize bomba düştü. Çevremizdeki birçok bina bombalandı. Ailemden dört kişi yaşamını yitirdi” dedi.

MÜLTECİLERE CAMİ DE ÇOK GÖRÜLDÜ

Sokaklarda yaşamaya çalışan mültecilerin sığındıkları camilerin kapılarına da kilit vuruldu. Basmane Meydanı’na bulunan Çorak Kapı Camisi’nin bahçesinde kalan mülteciler geçtiğimiz günlerde polisler tarafından zorla kapı dışarı edilirken, cami kapısına da kilit vurulduğu görüldü. 

İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ MÜLTECİ CELİL

33 yaşındaki İngilizce Öğretmeni Abdülcelil de Esad’ın askeri olmamak için Türkiye’ye kaçmış. Eğitim verecek çocuk kalmadığı için Halep’te öğretmenlik yapamadığını belirten Abdülcelil yaşadıklarını şöyle anlattı, “İlk olarak Bursa’ya geçtim. Şimdi Almanya’ya gitmek istiyorum, Yunanistan üzerinden. Henüz götüreceklerle iletişime geçemedim ama Almanya’ya kadar 2 bin 500 dolar gibi bir para istiyorlar. Eşim ve bir çocuğum Bursa’da, benden gelecek haberi bekliyorlar. Hep beraber gideceğiz.  Ölmek istemiyoruz, yaşamak istiyoruz, ondan buradayız. Sınırdan geçerken jandarma tarafından darbedildim, morluklar oluştu vücudumda. Dört gün bizi beklettiler, aç, susuz. Kötü davrandılar”. 

TÜRKİYE’DE ÇALIŞTIM PARAMI ALAMADIM

Muhammed Kadir: Burada hiç bir şey yok, iş bulamıyoruz. Önce Yunanistan’a gidip sonra Almanya’ya gideceğim. İki aydır Türkiye’de, 2 gündür İzmir’deyim. Kaportacılık yapıyordum. IŞİD de, muhalifler de, Esad güçleri de paran yoksa kötü davranıyor. Ailemin hepsi Suriye’de. 3 gündür sokakta yatıyorum. Türkiye’de günde 30-35 liraya çalıştım ama her zaman paramı da alamadım. Türkiyeli çalışanlara göre daha az para alıyorduk. 

Muhammed Ali: Halep’ten geliyorum, dökme işçisiydim. IŞİD ve Esad ikisi de vurdu. Binalarımıza roket atıldı. Etrafımızdaki 3 sokak da yıkıldı. Yapacak iş güç yoktu. İşsiz kaldık. Bir buçuk aydır Türkiye’deyim. 1200 TL alıyordum, tekstilde iken. Beş çocuk var geçim sağlayamadım. Yurt dışına gitmek için İzmir’e geldim. Haber bekliyoruz götüreceklerden. Mecburuz gitmeye, aç kaldık burada. Savaş bittiğinde geri döneceğiz

Muhammed: Suriye’de savaş vardı, elektrik yoktu, su yoktu, iş yoktu. Bir senedir Türkiye’deyim. Konfeksiyonda çalıştım. İzmir’e Avrupa’ya gitmek için geldim. Avrupa’da hayat güzelmiş. Daha önce geçmeye çalıştım ama tam yaklaşmışken bizi geri gönderdiler.