28 Temmuz 2015 03:12

Balık tutmak için kuşları yok ediyorlar!

Paylaş

Özer AKDEMİR
İzmir

İzmir Körfezi’nin tek dalyanı olan Homa dalyanında balık üretmek için yapılan çalışmaların yörede yaşayan kuş türlerinin yaşam alanlarına zarar verdiği ileri sürüldü.

İzmir’in günümüze kadar gelen tek dalyanı durumundaki Homa Dalyanı, Türkiye’deki uluslararası Ramsar sözleşmesine göre korunan 13 yerden birisi olan Gediz Deltası’nda yer alıyor. Çok sayıda kuş türünün yaşadığı kuş cennetine komşu olan dalyanda yapılan her işlem bu kuşları doğrudan etkiliyor. Yıllarca Homa dalyanında çalışan Sedat Tekeli, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Ege Üniversitesinin dalyanda yaptığı çalışmaların çevre katliamı boyutuna geldiğini söylüyor.

KORUMA PROJESİ ÇEVRE KATLİAMINA DÖNÜŞTÜ

İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Ege Üniversitesi, dalyanı korumak ve dalyandaki balıkların daha rahat üremelerini sağlayabilmek adına geçtiğimiz aylarda “Homa Dalyanı Rehabilitasyon Projesi’ne” başladılar. Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu proje ile dalyandaki yaşam alanları iyice sığlaşan balık türlerine, açılacak kanallarla denizden su taşınacağını, dalyanın da yapılacak dip taraması ile derinleştirileceğini açıkladı. Kocaoğlu bu işlemin hem dalyanı hem balıkları koruyacağını ileri sürdü.

Homa dalyanında 2000-2015 yılları arasında baba mesleğini yaparak bekçilik, işçilik dahil her işi yaptığını söyleyen Sedat Tekeli, yapılan işlemin bir çevre katliamına dönüştüğünü iddia ediyor. Halen Karşıyaka’da esnaflık ve balıkçılık yapan Tekeli, projenin gerçekleştirilmesi için getirilen yüzer-gezer kepçenin dalyan çevresinde kuş popülasyonlarına ve yuvalarına çok büyük zararlar verdiğini belirtti. Dalyanın çevresine tahtalarla bir duvar örüldüğünü bunun yazılı projede olmadığını ileri süren Tekeli; “Dalyanla deniz arasında tahtalardan setler ördüler. Kapaklarla dalyanı bölümlere ayırdılar. Şu anda oralarda balık da yakalanmaya başladı. O bölgeye kefal, lidaki, levrek, yılan balığı gibi balıklar geliyor. Burada yapılacak balıkçılık da hiçbir şekilde vergilendirilmiyor” dedi.

KUŞ CENNETİNİ MEZARLIĞA ÇEVİRİYORLAR

Dalyanın uluslararası Ramsar sözleşmesinin koruması altındaki alanda yer aldığını belirten Tekeli, “Çivi dahi çakılmaması gerekiyor aslında ama gözden, şehirden uzak olduğu için bu tür projelerle zarar veriliyor ve hiçbir şekilde gündeme gelmiyor. Burada tam bir çevre katliamı yapılıyor. Rektörlüğe ve su ürünleri bölümüne konuyla ilgili başvuru yapıldı. Bakalım bir şey çıkacak mı?” diye konuştu. Kepçenin dip taraması sonucu çıkardığı çamurları kuş yuvalarının üzerine attığını, bölgede çamurdan tepecikler yapıldığını kaydeden Tekeli, yöredeki balıkçıların bu çevre tahribatına karşı çok tepkili olduğunu söyledi. Dalyanda çekilen fotoğraflarda da bu tahribat ve kuş ölüleri açıkça görülüyor.

ÇAMURUN BÖLGEYE ZARARI RAPORLANDI

Körfez çamurunun temizlenerek yüzülebilir bir hale getirilmesi için başlatılan çalışmalarda çıkan çamurların götürüleceği alan uzun zamandır tartışma konusu. Doğa Derneğinden Burak Özkırlı ve Okan Üker tarafından 2012 yılında hazırlanan “İzmir Körfezi ve Limanı Rehabilitasyon Projesi kapsamında, Gediz Deltası Sulak Alanı İçerisinde Yapılması Planlanan Tarama Malzemesi Depolanması ve İşlenmesi Sürecinin Ekolojik ve Hukuki Olarak İncelenmesi” başlıklı raporda çamurun bölgede çevreye zarar vermeden depolanmasının mümkün olmadığının altı çizilmişti. Öte yandan Büyükşehir Belediyesi ve Ege Üniversitesinin 2009 yılında da Homa dalyanını koruma gerekçesiyle yaptıkları ortak projenin, dalyanı korumak bir tarafa zarar verdiği ortaya çıkmış, her iki kurum da İl Çevre Müdürlüğü tarafından 83’er bin lira para cezasına çarptırılmıştı. Bu son projeyle ilgili iddialar ve projeden yansıyan görüntüler benzer bir sürecin yaşanabileceği, dalyanın ve koruma altındaki kuşların zarar görebileceği endişelerini doğrular nitelikte.

ÖNCEKİ HABER

Kaş’ın koylarında beton tehlikesi

SONRAKİ HABER

Türkiye, Suriyeli çocuk işçi cehennemine dönüştü

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...