Polis, Gazi Cemevi'ne baskın düzenledi

İstanbul Bağcılar’da 24 Temmuzda gerçekleşen operasyonda polis kurşunuyla yaşamını yitiren Halk Cephesi üyesi Günay Özarslan’ın, Gazi Mahallesi Cemevi’ndeki cenaze törenine saldıran polis, bugün de cenazeye saldırarak Özarslan’ın defnedilmesini engelledi. Polis son olarak Gazi Cemevi'ne saldırdı. HDP İstanbul Milletvekili Turgut Öker, özel tim polislerinin cemevine baskın yaptığını ve cemevine yönelik şiddetli bir polis saldırısının olduğunu duyurdu. Özarslan'ın ablası Devrim Özarslan, "Savaş dönemlerinde bile düşmanın ölüsünü toprağa vermesine izin verilir. Biz bunlarla düşmanda değildik ama bunlar düşmanlığı da aştılar" dedi.

Polis saldırıları nedeniyle  2 gündür defnedilemeyen Özarslan’ın annesi Makbule Özarslan, “Benim kızımı uykusunda katlettiler. Vücudundan 15 kurşun çıktı. Şimdi de kendi geleneklerimize göre defnetmemizi engelliyorlar” diye isyan etti.

Özarslan 24 Temmuz günü gerçekleşen operasyonda polisin açtığı ateş sonucu yaşamını yitirmişti. Özarslan’ın polisle girdiği çatışma sırasında öldüğünü iddia eden emniyetin aksine Özarslan’ın avukatları görgü tanıklarının herhangi bir çatışma olmamasına rağmen polisin ateş açtığını aktardığını söylemişti.

GAZETECİ YARALANDI

Vücudundan 15 kurşun çıkan Özarslan’ın cenaze töreni polis saldırısı nedeniyle 2 gündür defnedilemedi. Dün Özarslan için  Gazi Cemevi’nde gerçekleşen  cenaze törenine polis biber gazı ve tazyikli suyla saldırdı. Hem cemevi hem de Gazi Mahallesinin ara sokakları gece boyu  gaza boğuldu. Özarslan’ın ailesi ve törene için gelen milletvekilleri saatlerce cemevinde mahsur kaldı. Polis saldırısıyla engelenen defin işleminin bugün yapılması planlanıyordu. Ancak öğle saatlerinde tören için Gazi Mahallesi Cemevinde bir araya gelen kitleye polis yine biber gazı ve tazyikli suyla saldırdı. Polis saldırısı nedeniyle HDP İstanbul milletvekilleri Ali Kenanoğlu ve Turgut Öker’in de aralarında bulunduğu kitle cemevinden çıkamadı. Saatlerce süren polis saldırısında,  haber takibi yapan gazeteci Cüneyt Yavuz ayağına isabet eden gaz kapsülü nedeniyle yaralandı. Yavuz, çağrılan ambulansın bölgeye gelişinin polisler tarafından engellenmesi nedeniyle yaklaşık bir saat boyunca Gazi Cemevi’nin önünde yerde yaralı halde bekledi. Ambulansın olay yerine gelmesine izin verilmesi sonrasında Yavuz sedye üzerine ambulansa taşındı. Öte yandan polisin ara sokaklarda gözaltı yaptığı ve çok sayıda yaralı olduğu belirtildi.

Polis son olarak Gazi Cemevi'ne saldırdı. HDP İstanbul Milletvekili Turgut Öker, özel tim polislerinin cemevine baskın yaptığını ve cemevine yönelik şiddetli bir polis saldırısının olduğunu duyurdu.

ANNE: CENAZEME NİYE KARIŞIYORLAR

Cenazenin defnedilmesinin engellenmesine isyan eden anne Makbule Makbule Özarslan, “Ben kendi gelenek ve göreneklerime göre kızımı defnederim. Polisler kızımın vücuduna uyurken 15 kurşun sıktılar. Kızımın tek suçu devrimci olmasıydı. Madem terörist diye öldürdünüz kızımı ben de terörist diye kaldırırım. Benim cenazeme niye karışıyorlar” diye konuştu.

SAVAŞ POLİTİKALARI UYGULANIYOR

Gazetemize konuşan HDP’li Milletvekilleri Ali Kenanoğlu ve Turgut Öker de, devletin 2 gündür Gazi’de polis eliyle savaş politikalarını uyguladığını vurguladı. Cenazenin hapsedildiğini söyleyen Kenanoğlu, “Savaşın bile bir hukuku vardır. Cenazen olduğu zaman gömmene müsaade edilir ardından savaş devam eder” dedi. Cemevine gazlı, tomalı saldırı olduğunu ifade eden Kenanoğlu, “Camiye ayakkabıyla girdiler yalanı üzerine bile Türkiye ayağa kalktı. Bu devletin Alevilerin ibadethanesine bakışının ispatıdır” dedi. Turgut Öker de,  “Burada uygulanan devletin savaş ve intikam politikasıdır. Gazi’de yaşananlar iç savaşı andırıyor. Polisin bu zulmü ancak savaş koşullarında uygulanır. Bu olaylar cemevine ve Alevi değerlerine saldırıdır.diye konuştu. 

'SAVAŞTA BİLE DÜŞMANIN ÖLÜSÜNE SAYGI DUYULUR'

Özarslan'ın ablası Devrim Erarslan, polislerin kardeşinin cenazesine yaklaşımlarına tepki göstererek, "3 gündür 15 kurşunla kardeşimin cenazesini burada bekletiyorlar. Kardeşimi sonsuzluğa uğurlamamıza izin vermiyorlar. Biz kardeşimi gelenek ve göreneklerimize göre toprağa vermek istiyoruz. Ama polisler sürekli bize ve halka saldırıyor. Cenazeyi elimizden almak istiyorlar. Biz fazla bir şey istemiyoruz. Sadece kardeşimin vasiyeti olan arkadaşlarının yanına gömmek istiyoruz" dedi.

Polislerin geri çekilmesi durumunda hiçbir barikatın kalmayacağını söyleyen Özarslan, "Polis buradan geri çekildiği zaman barikatları halk kaldıracak. Burada elinde silah veya yüzü kapalı kimse yok. Sadece gazdan etkilenenlerin yüzü kapalı. Dün bize bunu diyorlardı bugün ise 'kırmızı flama taşımayacaksınız' diyorlar. Savaş dönemlerinde bile düşmanın ölüsünü toprağa vermesine izin veriliyordu. Biz bunlarla düşmanda değildik ama bunlar düşmanlığı da aştılar. Bundan sonra bunlarla düşmanız" ifadesinde bulundu.

Özarslan, polisin mahalleden çekilmesi durumunda yarın saat 12.00'de kardeşinin cenazesini toprağa vereceklerini söyledi. Özarslan, kamuoyunu polis saldırılarına karşı duyarlı olmaya çağırdı.

CENAZEYE SALDIRI HABERLERİ ÇARPITMAYMIŞ!

Günay Özarslan’ın cenaze törenine yönelik polis saldırısına ilişkin İstanbul Emniyet Müdürlüğünden yapılan açıklamada, saldırıların, ‘cenaze dolayısıyla alınmış tedbirler” olduğu ve “cemevi ve cenaze ritüellerine karşı bir mahiyet taşımadığı” savunuldu. Yazılı açıklama yapan emniyet, polise yönelik taş ve  molotof atılması üzerine müdahalenin başladığını iddia etti. “Cemevi ve cenazeye yönelik saldırı” haberlerinin çarpıtma olduğunu ileri süren Emniyet, “Şu ana kadar cenazenin kaldırılamama nedeni terör örgütü mensuplarının kanunsuz eylemlerine dayanmaktadır” iddiasında bulundu.   (HABER MERKEZİ)

FOTOĞRAF: BARAN TUNÇEL