05 Temmuz 2015 03:34

Donbass’ta yaşananların sınıfsal karakteri -2

Kritik süreçteki yoğun ve kitlesel halk katılımının sınıfsal bileşiminin, süreç ilerledikçe ağırlıklı olarak işçi ve emekçi kitlelerden oluştuğu görülür. Nitekim bu dönemde sınıfın örgütlü olarak söz konusu halk kalkışmasına verdiği desteğe dair sayısız örnek verilebilir.

Paylaş

Okay DEPREM

“Donbass herhangi bir bölge değildir. Aksine, kendisi olmaksızın sosyalist inşanın sadece iyi bir dilek olmaktan öteye geçemeyeceği bir bölgedir” V.İ. Lenin… Donetsk’in meşhur Lenin Meydanı’nda ünlü devrimcinin görkemli heykelinin hemen yanı başında yükselen uzun çelik direğin üzerinde işte bu sözler yazılı… Donbass’ta iç savaş ve ondan da hemen önce Kiev’de cereyan eden sivil faşist darbenin öncesinde egemen tekelci-oligarşik sınıf ilişkilerinden haliyle en çok bunalan ve onun baskısı altında olan iki ana sınıfsal kategori bulunmaktadır. En başta işçi sınıfı ve emekçi tabakalar ile küçük burjuva sosyal kategorisine dâhil olan ufak tüccar kesimi, küçük çaplı “girişimciler” kısacası mini ticaret burjuvazisi ile “beyaz yakalı” üst vasıflı kesimler. Ancak, değil sadece dünün Ukrayna’sının bir numaralı ağır sanayi havzası olmasını, eski Sovyetler Birliği’nin dahi en geniş kömür rezervi bölgesi, en büyük çaplı demir-çelik ve metal-makine üretim bölgesi olması itibariyle bölgeye sınıfsal anlamda damgasını vuran tartışmasız ve esas olarak, Urallara kadar tüm Avrupa Rusya’sı ile Ukrayna’nın en tecrübeli ve nitelikli emekçi kitlesi konumundaki Donbass işçi sınıfıdır.

MART-NİSAN 2014 VE SONRASI...

2014 Şubat sonunda başlayıp Mayıs ayının ilk haftalarına kadar geçen kritik süreçteki yoğun ve kitlesel halk katılımının sınıfsal bileşiminin, süreç ilerledikçe ağırlıklı olarak işçi ve emekçi kitlelerden oluştuğu görülür. Nitekim bu dönemde sınıfın örgütlü olarak söz konusu halk kalkışmasına verdiği desteğe dair sayısız örnek verilebilir. Örneğin Donetsk’in hemen yakınındaki ufak Yasinovataya kentinin kok-kömür ve kimya fabrikaları ile Kirov Madeni çalışanları Mart ve Nisan aylarında devam eden mitingler döneminde göstericilerle dayanışma amacıyla greve giderler. Dahası yine aynı tesislerin işçileri yüzler hatta binler halinde dönüşümlü olarak başkente gelerek henüz ele geçirilmiş vilayet binasının içinde ve etrafında nöbet tutarak, Kiev güçlerinden gelebilecek saldırı girişimlerine karşı binayı koruyacaklardır. Bu dönemde hareketin omurgasının sınıfsal ve sosyal taleplerinin giderayak daha fazla öne çıktığına şahit olunur. Bölgeye otonom statünün verilmesi için referandum yapılmasına dönük pankart ve sloganların hemen yanı başında; konut yan giderlerine yapılan zamlar, arttırılan benzin fiyatları ve ulusal para biriminin değer kaybetmesinden dolayı reel gelirlerin düşmesi protesto edilir sıklıkla. Aynı dönemde Lugansk bölgesinde “Krasnodon” Kömür Madeni işçileri de halk hareketine destek vermek üzere greve gitme kararı alır.

SINIFSAL HİYERARŞİNİN ŞEHİRLERE DAĞILIMI

Donbass nüfusunun kaba bir tahminle yarısına yakını aktif işçi veya işçi emeklisidir. Eyaletler boyunca kısa aralıklarla boy gösteren ufak ve orta ölçekte sayısız şehir bizzat madenler ve büyük endüstriyel tesisler vesilesiyle sıfırdan kurulmuştur SSCB döneminde. Yüksek seviyedeki sanayileşme oranından kaynaklı olarak geleneksel köy tipi yerleşim birimleri Donbass’ta pek görülmezken, onların yerini ise ekonomileri yine sanayiye dayalı ufak yerleşim birimleri almıştır. Bu genel şemada, başta tekelci oligarşik kapitalist sınıf olmak üzere ona bağımlı mini oligarklar tabakası ile ticaret burjuvazisinin katmanlarının oldukça dar bir bölgeye ve sayısı da sınırlı birkaç şehre sıkıştığını görüyoruz. Donbass’taki sınıfsal hiyerarşi ve dikotomi kentler arasındaki farklılaşmaya da fazlasıyla yansımıştır. Onlarca şehir ve yerleşim noktasından oluşan bölgede, söz konusu sınıfsal kesimleri bu kentler haricinde görmek neredeyse mümkün değildir. Svetlodarsk, Torez gibi 10 bin, 20 bin nüfusa ancak sahip ufak şehirlerdeki devasa fabrikalarda çalışan teknisyen sayısı şehrin toplam nüfusunun üçte birine ulaşmaktaydı. Buralarda burjuvaziye dâhil kesimler, söz konusu işletmelerin sayıları yüzü dahi bulmayan sahip ve yöneticileriydi. Halbuki eyaletin Donetsk ve Mariupol gibi toplam 1.5 - 2 milyonluk bir kitleyi barındıran en büyük yerleşim birimlerinde, adı geçen sınıfsal tabakaların nüfusu birkaç yüz bini buluyordu. Kısacası Donbass’ın tüm zenginliği, üretilen artı değer çok büyük oranda buralara akıyordu. Nisan ayında DNR ve LNR’in kurulması, aynı ay içinde silahlı çatışmaların başlaması üzerine bu kaymak tabakalar bahar ve yaz ayları boyunca kademeli olarak ve hızlıca bu şehirleri uzun süreliğine veya temelli şekilde terk etti. Emekçi tabakalar ise önemli nispette direnmeye çalışıp yerlerinde kalarak bu durumu kendi lehlerine bir avantaja çevirmeye çalıştı. Kısacası şehirlerin sınıfsal sosyal kompozisyonu harp konjonktürüne bağlı olarak da mühim oranda dönüşmeye başlamıştı.

KP’NİN GÜÇLENMESİ VE HALK MİLİSLERİ  

Aradan aylar geçtikten sonra 2 Kasım’daki genel seçimlere suni bahanelerle sokulmayan DNR Komünist Partisi’nin genel sekreteri, seçime girebilmeleri durumunda halkın en az yarısının oylarını alacaklarını belirtiyordu. Eski Ukrayna’da Kırım’dan sonra komünist ve sosyalist partilerin kaleleri olan Donbass’ta buna rağmen, 91’den sonra hiçbir zaman olmadığı kadar emekçi yığınlar kitlesel biçimde DNR-KP ve Lugansk tarafında da bu süreçte ortaya çıkan devrimci örgüt ve oluşumlara yönelmekteydi. Öte yandan sayıları zaman içinde on binleri bulan halk milislerinin en az üçte birlik bir kesimi doğrudan savaş öncesinin aktif maden ve ağır sanayi işçileriydi. Yine bu süreçte LNR’de Mazgovoy ve Bezler gibi yerel halk milis önderlerinin öncülüğünde bölgenin emekçi gençlerinden devrimci birlik ve taburlar oluşturulacaktır. Aleksey Mazgovoy daha da ileri gidip geçtiğimiz aylarda bölgelerinde çok büyük bir anti-kapitalist ve anti-faşist forum düzenleyecekti. Gene geçen yılın ilkbahar - yaz sürecinde Zugres gibi kentlerde birkaç bin işçinin çalıştığı dev sanayi tesislerinin yönetimlerini işçilerin ele geçirdiği ve her iki cumhuriyette de sayısız fabrikanın halkın inisiyatifiyle kamulaştırıldığı örneklerin sayısız da az değildi.

DÖNÜŞÜMDE KÜÇÜK BURJUVAZİNİN ROLÜ

Dünün Donbass’ında ekonomik, sosyal ve siyasi olarak seslerini duyuramayan ve bu nedenle 2014 Nisan süreci ve ertesindeki savaş ve yeni rejimlerin kuruluş ve kurumsallaşma döneminde emekçi kesimler ile zorunlu, kaçınılmaz stratejik ve kısmen de taktiksel bir ittifaka imza atan küçük burjuva tabakaları, gelinen noktada DNR ve LNR’in idari yapısını önemli ölçüde kontrol eder pozisyondalar. Keza başta devlet ve meclis başkanları ile yardımcıları olmak üzere; bakanlar, milletvekillerinin hatırı sayılır bir oranı, çiçeği burnundaki bürokrasinin temel figürleri ile yüksek rütbeli askerlerin geçmişlerine bakıldığında tam da söz konusu ara sınıfsal katmanlardan geldikleri fark ediliyor. Mevcut kamulaştırma politikalarının korporatist-kapitalist tipte bir devlet ile mi sonuçlanacağı yoksa gerçekten emekçi halkın kazanımları hanesine mi yazılacağını, yıllar boyu siyaseten örgütsüz, devrimci partisiz, dağınık ve edilgen olmasının bedelini iktidarı, en azından şimdilik, küçük burjuvaziye kaptırmakla ödeyen işçi ve emekçi sınıfın bundan sonraki mücadelesi tayin edecek. 

Donbass’ta yaşananların sınıfsal karakteri -1

ÖNCEKİ HABER

'Evrensel'e saldırılar patronlara hizmet ediyor'

SONRAKİ HABER

‘Güzel savaş, cici ordu’ yok

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa