02 Temmuz 2015 06:56

Nihat Kazanhan davasında polisler hiçbir şey hatırlamadı!

Paylaş

Beyar ÖZALP
Şırnak

Cizre’de 12 yaşındaki Nihat Kazanhan’ı öldürmekle suçlanan polislerin yargılanmasına devam edildi. Sanık polisler duruşmaya katılmazken, tanık olarak SEGBİS yöntemiyle ifadeleri alınan özel harekat polisleri, sorulan bütün sorulara, ‘Bilmiyorum, hatırlamıyorum’ şeklinde cevap verdi. 

Avukatlar, tanık polislerin arkadaşlarını koruduğunu belirterek, yalancı tanıklık yaptıkları gerekçesiyle suç duyurusunda bulunacaklarını belirttiler. Öte yandan tanık polislerden birinin ‘Nihat’ın öldüğünü ne zaman öğrendiniz’ sorusuna verdiği, ‘İki üç gün sonra öğrendim. Bölgede her gün klasik olarak yaşanan olaylar olduğu için medyadan takip ediyoruz” cevabı, bölge illerinde çocukların öldürülmesinin polisler için ne kadar olağan hale geldiğini de gözler önüne serdi. Mahkeme davayı 2 Ekim'e erteledi.

Şırnak'ın Cizre ilçesinde, 14 Ocak'ta evinin önündeki boş arsada arkadaşlarıyla oyun oynarken zırhlı bir polis aracından açılan ateş sonucu 12 yaşındaki Nihat Kazanhan'ın katledilmesine ilişkin biri tutuklu 5 polis hakkında açılan davanın ikinci duruşmasına Cizre 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi. 

Davaya Nihat Kazanhan'ın ailesinin yanı sıra HDP Şırnak Milletvekili Leyla Birlik, Cizre Belediyesi Eş Başkanı Leyla İmret, Gündem Çocuk Derneği, Mazlum-Der Şırnak Şubesi, İstanbul, Ankara, Manisa, Mersin, Mardin ve Diyarbakır Barolarından ve Ankara Barosu Çocuk Hakları Merkezinden avukatlar katıldı

Mazlum-Der Şırnak Şubesi ile Gündem Çocuk Derneği davaya müdahil olma talebinde bulundu. Davaya sanıklar getirilmezken  olayın tanığı olan polisler de SEGBİS sistemiyle ifade verdi. Şırnak Barosu Başkanı Nuşirivan Elçi, SEGBİS ile ifade alımının adil yargılamanın önüne geçtiği kanaatlerininin bu celsede de devam ettiğini belirterek sanıkların ve tanıkların duruşma salonuna getirilmesini istedi. Elçi'nin bu talebi mahkeme tarafından gerek görülmediği gerekçesiyle reddedildi.

Önceki duruşmada MKE'den istenen cinayet silahı ve mühimmat hakkındaki bilgilere MKE, silahın ve muhimmatın kendileri tarafından üretilmemesinden kaynaklı olarak bilgi veremeyeceği ancak üretici firmadan talep edilmesi durumunda üretici firmanın bilgi vereceği cevabını mahkemeye yazılı olarak verdi. İstanbul Adlı Tıp Kurumundan istenen görüntülerin incelemesi ve Telekomünikasyon Daire Başkanlığından istenen raporlar ise mahkemeye gelmedi.

TANIK POLİSLER HİÇBİR ŞEY HATIRLAMADI

Dava olaydan sonra tanık olarak dilenen özel harekat polislerinin dinlenmesi ile devam edildi.Tanık polisler, mahkeme heyeti ve Kazanhan ailesinin avukatlarının sorduğu tüm sorulara "bilmiyorum, görmedim, duymadım, hatırlamıyorum" gibi cevaplar verdi.

Tanık polislerden Bayram Takız, Nihat'ın vurulduğunu ne zaman öğrendiği sorusuna "Olaydan iki üç gün sonra öğrendim bölgede her gün klasik olarak olan olaylardan olduğu için medyadan takip ediyoruz" cevabını vermesi dikkat çekti. Şırnak Barosu Başkanı Nuşirivan Elçi tanıkların sanık polislerle ayrı yerde görev yapmasından kaynaklı duygusal ve mesleki duygular içerisinde bulunduğunu ve bu nedenle sanıkları korumaya çalışarak her şeye bilmiyorum cevabını verdiğini söyledi.

Tanık özel harekat polisi Ersin İnce'nin de tüm sorulara "bilmiyorum, hatırlamıyorum" cevapları vermesi ve Kazanhan'ın ölümünü "gece yarısından sonra ve sabah öğrendim" gibi iki farklı çelişkili cevap vermesi üzerine Kazanhan ailesinin avukatları tanıkların yalan beyanda bulunmasından dolayı yalancı tanıklık yaptıkları için suç duyurusunda bulunacaklarını mahkemeye belirtiler.

Mahkeme başkanı, Şırnak barosundan talepte bulunarak Mardin’de tanıkların ifadesinin alındığı salona avukat gönderilmesini istedi. Avukatların zihninde herhangi bir şüphenin oluşmaması için istediğini belirten mahkeme başkanın bu talebine avukatlar, "Olay aydınlanıncaya kadar zihinlerinde sürekli bir şüphe olacağı" yanıtı verdi.

TANIK POLİS, ‘TANIK ÜCRETİNİ HAK ETMİYORUM’ DEDİ

Duruşmada ifade veren tanık polislerden Şevket Türkan da, diğer tanık polisler gibi hiçbir şey bilmediğini, duymadığını ve hatırlamadığını söyledi. Avukatların ısrarlı sorularına Türkan sürekli olarak, ‘Yalan söylemiyorum’ diye cevap verdi. Türkan’ın, mahkeme başkanının, “Tanık ücreti talep ediyor musun” sorusuna, “Hak etmediğim bir şeyi talep edemem” şeklinde cevap vermesi salonda gülüşmelere neden oldu.

Tanık polis Şevket Türkan, ifade vermeye başlarken soruşturma esnasında savcılık ve müfettiş ifadesini tekrarladığını belirtti. Ancak ifadesi alınırken sürekli olarak "hatırlamıyorum" demesi üzerine Kazanhan ailesinin avukatlarının "İlk ifadeni hatırlıyor musun' sorusuna da "hatırlamıyorum"  cevabını verdi.

TANIK POLİS ÇAKIR: TÜM ARKADAŞLARIMLA EŞİT MESAFEDEYİM

Tanık polis memuru Muhammed Çakır, Bölge Trafik Şube'deyken geldikleri sınır karakolundan  hastane etrafında bir yoğunlaşma gördüğünü ancak, merak edip sormadığını belirti.  Çakır, Kazanhan'ın vurulduğunu Tank Taburu'na giderken arkadaşları ile TV başında öğrendiğini iddia etti.  Görev yaptığı zırhlı araçta kamerayı kendisinin kontrol ettiğini söyleyen Çakır kamera görüntülerin izlenebilir ve silinebilir olduğunu belirti.  Müdafi avukatların sorusu üzerine ise Çakır  tüm arkadaşları ile eşit mesafede olduğunu ve hangi arkadaşı ile tv izlediğini hatırlamadığını iddia etti.

TANIK POLİS KARDEMİR: HİÇ BİR ŞEY BİLMİYORUM

Tanık polislerden Bülent Karademir ise ifadesine olayla ilgili söze başlayarak hiçbir şey bilmediğini belirtti.  Tanık polis Karademir hâkim ve avukatların sorusu üzerine uzun süre olay gününü anlattı . Geldikleri sınır karakolunda unsur amirleri  Ayhan Solmaz'ın kendisine bir çocuğun vurulduğunu söylediğini belirten Karademir kimsenin karakol içine girdiğini görmediğini ifade etti. Kazanhan'ın vurulduğunu akşam saatlerinde Tank tabur Komutanlığında öğrendiğini belirten  Karademir, kendisi Ayhan Solmaz'a 3-4 defa vurulan çocukla bir alakalarının olup olmadığını sorduğunu, Solmaz'ın  ise olayla bir ilgilerinin olmadığını belirttiğini söyledi.

ZIRHLI ARAÇ AMİRİ SOLMAZ: 3-4 GAZ BOMBASI ATTIK

Tanık polis ve sınır karakoluna gelen zırhlı aracın amiri olan Ayhan Solmaz da, tutuksuz sanık U.İ.'nin tutuksuz sanik G.T.'yi aradığını ve bir konunun olduğunu ve karakola gelmeleri gerektiğini söyledi.  U.İ.'nin kendilerine çocukların taş attıklarını, kendilerinin de 3-4 gaz bombası attıklarını ve  başka silah kullanmadığını söylediğini belirten Solmaz  U.İ.'nin kendilerine olayı anlatırken yanlarında grup amiri G.T.'nin olduğunu 10-15 dakika karakolda kaldıktan sonra tank taburuna gittiklerini ifade etti.   Kazanhan'ın vurulduğunu   internetten öğrendiğini söyleyen Solmaz, "Olaya ait görüntüleri G.T. ve Şırnak Emniyet Müdür Yardımcısı birlikte izledi" dedi.

'KAZANHAN TAŞ ATMADI'

Mahkeme heyeti tanık polislerden sonra olay yerinde olan  Kazanhan'ın arkadaşlarını dinledi.Nihat Kazanhan vurulduğunda yanına olan A.A. (14) adlı çocuk,kobranın yanında bekleyen polislerden birinin çekirdek yediğini, diğerinin de küçük çocukların attıkları taşları tutmaya çalıştığını belirtti  Nihat Kazanhan'ın taş atmadığını söyleyen  A.A. "Biz polisleri izlemek için tepede duruyorduk. Aşağıdan geçen 2 zırhlı araç taş atan çocuklara gaz bombası atarken yukarıdaki zırhlı aracın yanındaki bir polis birden aracın arkasına gelip bir süre oyalandı. Arkaya geçen polis başına kar maskesi takarak rasgele ateş açtı. Ateş sonucu Nihat yere düştü. Ben kaçarken bir mermi ayağımın yanına çarptı"  şeklinde olayı anlattı.
Nihat'ın vurulmasından sonra polislerin araca binerek  karakola gittiklerini daha sonra kar maskeli bir polisin gelip kovanları topladığını belirten A.A  polisin parmak sallayarak ‘sizi de böyle öldüreceğim‘ dediğini aktardı.

'POLİS KAR MASKESİ TAKIP ATEŞ ETTİ'

Koyunlarını  otlatmak  için bölgede olan 11 yaşındaki Y.Y ise polislerin arkasında olduğunu ve oradan uzaklaşmasını   istediklerini, koyunları otlatmak zorunda olduğunu belirtmesi üzerine polisin koyunları kovaladığını ve kendisine ‘biz seni görmedik sen de bizi görmedin’ dediğini söyledi.  Y.Y de olayı tepede bekleyen zırhlı aracın etrafındaki 3 polisten biri çekirdek yiyordu. Biri çocukların taşlarını tutmaya çalışıyordu. Diğeri aracın arkasına gelerek bir müddet orda kaldı. Ben onların arkasında olduğum için görüyordum. Polis silahı ile uğraştı. Sonra kar maskesi takıp rasgele Nihat'ın olduğu yere ateş açtı. Tam Nihat düştüğü esnada diğer polisler ateş eden polise baktı. Daha sonra telaşlı bir şekilde askeri karakola gittiler. Ben de korktuğum için eve kaçtım" şeklinde anlattı

Nihat Kazanhan’ın babası Mehmet Emin Kazanhan ise mahkemede polislerin verdiği ifadelerle arkadaşlarını korumaya çalıştığını belirterek adalet taleplerini tekrarladı.

Müdahil avukatlar tutuksuz sanıkların tutuklanmasını tutuklu sanığın tutukluluğunun devamını istedi.

Talepler sonrası kararını açıklayan mahkeme Gündem Çocuk Derneği ve Mazlum Der’in müdahil olma talebi 'doğrudan zarar görmedikleri' gerekçesiyle reddetti. 

Tutuksuz polislerin tutuklanması taleplerinin reddeden mahkeme  tutuklu sanığın tutukluluğunun devamına karar verdi. Mahkeme davayı 2 Ekim tarihine erteledi.

GÖRGÜ TANIĞI ÇOCUK: POLİS NİHATI VURDU, MASKELİ BİR POLİS GELİP KOVANLARI TOPLADI

Nihat’ın arkadaşı olan 15 yaşındaki tanık D.Y., olay günü yaşananaları Evrensel'e anlattı. D.Y., olay anında yaşananları şu sözlerle anlattı: “Nihat’la beraber oturuyorduk. Karşıda çekirdek çitleyip, konuşan polisleri izledik. Bir polis aniden aracın arka tarafına geçti. Sonra av tüfeğine benzer bir silahla gelip ateş açtı ve Nihat orada vuruldu. Nihat’ın vurulmasından sonra hemen arabalarına binip gittiler. Sonra Nihat hastaneye götürüldü ve maskeli bir polis gelip kovanları topladı.”

 

NİHAT'IN BABASI, TANIK İFADELERİNE TEPKİ GÖSTERDİ

Evrensel'e konuşan Nihat Kazanhan'ın babası Mehmet Emin Kazanhan, tanık polislerin ifadelerindeki "Görmedim, duymadım, bilmiyorum" söylemine tepki gösterdi. Kazanhan, "Olay günü evine gitmeme dahi izin vermeyen polis nasıl olur da Nihat'ın vurulduğunu bilmez" diye sordu. Nihat'ın ölümüyle sadece bir evladının ölmediğini, tüm ailesinin gözleri önünde eridiğini belirten Kazanhan tek taleplerinin sanıkların gerekli cezayı alması olduğunu, bunu da sadece Nihat için değil tüm çocuklar için istediklerini belirti. Baba Kazanhan son olarak, "Bu ülkede adalet olmadığını biliyoruz ama yine de adaletten başka birşey istemekten çaremiz  yok" dedi.

MAZLUM DER: YARGILAMA SAĞLIKLI İLERLEMİYOR

Duruşmaya verilen arada Evrensel'e konuşan Mazlum Der Şırnak Şube Başkanı ve  Kazanhan ailesinin avukatlarından Abdullah Ümran Ekinci, Nihat’ın vurulmasından bu yana olayı izlediklerini belirterek, “Mağdur avukatlarının ısrarlı taleplerine rağmen sanıkların ve tanıkların mahkemede bizzat hazır edilerek dinlenmemesi ve beyanlarının SEGBİS üzerinden alınması, yargılamanın sağlıklı bir şekilde yapılmasını olumsuz yönde etkilemektedir” dedi. Ekinci, “Faillerin cezalandırılması bundan sonraki çocuk cinayetlerinin önüne geçmek açısından önemlidir. Bu anlamda bu yargılamayı tüm Kürdistan ve Türkiye kamuoyu dikkatlice izlemektedir” dedi.

Gündem Çocuk Derneği'nden Ezgi Koman:  Nihat'ın öldürülmesi bir yaşam hakkı ihlalidir. Devlet, özellikle kollugun  gerçekleştirdiği hak ihlallerinde  sorumlu kamu görevlilerini savunarak cezasız bırakıyor.  Nihat'ın ve aslında aynı dönemde öldürülen tüm çocukların  faillerinin bulunması bu tür ihlallerin yeniden yaşanmaması için takipcisiyiz.
Davanın ikinci duruşması görülüyor. Açıkçası diğer kamu görevlilerinin gerçekleştirdiği hak ihlallerinde çocukların öldürülmesinde olduğu gibi olayla ilgili hiçbir tanık herhangi  birşey bilmemiş duymamış. Tanık polisler açık bir şekilde her daim verilen emirleri yerine getirdiklerini sorgulama yapmadıklarını ifade ediyor. Nihat'ın ölümü de hiçbir sorgulama yapılmadan gerçekleşiyor. İkinci duruşma olduğu için henüz davanın nasıl sonlanacağını bilmemiz mümkün değil ama biz takipçisi olacağız. Faillerinin ve suçu bildirmeyenlerin cezasız kalmaması için uğraşıyoruz. Devlet şiddetinde ölen tüm çocuklar için hepimizin sorumluluğu var.

ÖLDÜRÜLEN ÇOCUKLAR İÇİN ÇOK ÖNEMLİ BİR DAVA
 

Duruşmayı değerlendiren Şırnak Baro Başkanı Nuşirevan Elçi, baro olarak oluşturdukları savunma heyetinin hazırlıklarını tamamladığını söyledi. Bu yargılamanın polislerce öldürülen diğer çocukların davalarını da etkileyeceğini söyleyen Elçi, “Adil bir yargılama talep ediyoruz. Çocuk ölümlerinin son bulması ve kalıcı barışın gelmesi için Kazanhan davası çok önemlidir” dedi. Elçi, “Türkiye’de demokrasiye inanan herkesi davaya katılmaya çağırıyoruz” dedi. 

HUKUKA UYGUN YARGILAMA İSTİYORUZ

Kazanhan ailesinin avukatlarından Filiz Ölmez ise duruşmanın hukuka uygun bir şekilde yapılmasını istediklerini belirterek, “H.V. adlı polisin verdiği ifadeler çerçevesinde soruşturmanın genişletilmesi gerekir” diyen Ölmez, ilk duruşmada SEGBİS yönteminden kaynaklı sorunların yaşandığını hatırlatarak, yüz yüze yargılama ilkesine uyulmasa da ciddi ve sağlıklı bir yargılanma için teknik sorunların giderilmesi gerektiğini söyledi.

TÜM SORUMLULAR YARGILANSIN

Bu duruşmada 7 tanık polisin dinleneceğini söyleyen aile avukatlarından Rojhat Dilsiz de yargılamanın ilerlemesi ve tüm faillerin bulunması için H.V’nin yerine tutanağa imza atan kişinin soruşturulması, zırhlı araç ile Kazanhan’ın vurulduğu yer arasındaki mesafenin ölçülmesi, adli tıptan görüntülerin orijinal olup olmadığının öğrenilmesi, Makine Kimya Endüstrisine (MKE) yazı yazılması gibi mahkemece kabul edilen taleplerin sonuçlarının bir an önce dosyaya eklenmesi gerektiğini dile getirdi.

'SEGBİS SİSTEMİ ADİL YARGILAMAYI ENGELLİYOR' 

Diyarbakır Barosu Çocuk Hakları Merkezi Başkanı Avukat Gazal Bayram Koluman gazetemize yaptığı açıklamada mahkemenin genel tutumunu olumlu bulduklarını ancak SEGBİS'te ısrar etmesini kabul etmediklerini ve SEGBİS sisteminin adil yargılama ilkelerini engellediğini belirtti. Koluman tanık polislerin mahkemedeki tutumlarını yıllardır bölgede devam eden bir devlet geleneği olduğunu söyleyerek alt rütbelilerin üst rutbelilerden aldıkları emirlerle delilleri sakladıklarını ve yıllardır süregelen inkâr politikalarının devam ettiğini belirtti.

DAVANIN GEÇMİŞİ

 

Davanın 7-8 Mayıs’ta görülen ilk duruşmalarında, Ankara Elmadağ Cezaevinde tutuklu olan M.N.G. ile SEGBİS yöntemi ile duruşmaya sinevizyon aracılığıyla katılan tutuksuz sanıklar H.V, O.Ç, U.İ. ve G.T.’nin savunmaları, Kazanhan cinayetini aklama çabalarına dönüşmüştü. Alınan savunmalarında tutuksuz sanık polisler, görüntü ve tanık anlatımlarına rağmen tutuklu Polis M.N.G’nin, Kazanhan’ı vurduğu anı görmediklerini iddia etmişti. Savcılığın hazırladığı iddianame kapsamında yapılan yargılamanın ilk duruşmasında tüm somut delillere rağmen tutuksuz sanık polislerin tutuklanması talepleri reddedilmişti.

 

 

ÖNCEKİ HABER

İşyerinde ayrımcılığa karşı mücadele

SONRAKİ HABER

Edebiyatın kırk ayaklı karıncası: Asım Bezirci

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...