21 Haziran 2015 09:39

Sincan Cezaevi Kaytan'ı ölüme götürüyor!

İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) 'ağır hasta tutsak' listesinde yer alan PKK'li Hayati Kaytan, serbest bırakılmadığı gibi tedavisi de Sincan Cezaevi yönetimi tarafından engelleniyor.

Paylaş

İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) "ağır hasta tutsak" listesinde yer alan PKK'li Hayati Kaytan, serbest bırakılmadığı gibi tedavisi de Sincan Cezaevi yönetimi tarafından engelleniyor. Opere beyin tümörü ve epilepsi gibi iki ciddi hastalığının yanı sıra sağ eli işlevsiz, donma nedeniyle sol ayak parmaklarının tümü kesik ve ayak tabanında yaralar bulunan Kaytan’ın tecrit altında da tutulduğunu söyleyen Kaytan'ın ablası Gülşen Kandemir, Sincan Cezaevi'nde yaşanacak olası ölümlerden cezaevi müdürünün sorumlu olduğunu söyledi. 2001 yılında Suriye rejimi tarafından Qmişlo kentinde yakalanan, 2003 yılında Türkiye'ye teslim edilen PKK'li Hayati Kaytan, ölüme terk edilen yüzlerce hasta tutukludan biri. Ağırlaştırılmış müebbet cezası verilen ve 12 yıldır çeşitli cezaevlerinde kalan Kaytan, tutulduğu Denizli Cezaevi'nden 9 ay önce Sincan F Tipi Cezaevi'nde gönderildi.

En son 8 Nisan tarihinde hastaneye götürülen Kaytan'ın, tedavisinin gidişatını belirleyecek, hayati derecede önemli olan tahlil sonuçlarını almak ve gerekli tetkikleri yaptırmak için hastaneye gitmesi cezaevi yönetimi tarafından engellendi.

9 GÜN BİLİNCİ KAPALIYDI

Daha önce kaldığı cezaevlerinde aynı baskılarla tedavisi engellenen ve sağlık durumu iyice ağırlaşan Kaytan, en ciddi kriz nöbetini 31 Mart 2009 tarihinde Kırıkkale F Tipi Cezaevi'nde geçirdi ve Ankara Numune Hastanesi'nde, elleri ve ayakları ranzaya bağlı olarak 9 gün bilinci kapalı yattı. 2 ay tedavi gördüğü hastanedeki doktorlar, Kaytan'ın ailesine umutlu olmadıklarını söylerken, tedavi sonrası yine aynı doktorlar Kaytan için, "Cezaevinde kalması hayati tehlike oluşturmuyor, tedavisi önünde bir engel değil" şeklinde bir rapor verdi. 19 Ocak 2012 tarihinde Cezaevi idaresi, Kaytan’ı "Ankara'ya tedavi amaçlı sevke gönderiyoruz" dedi ancak, Ankara yerine hiç bir akrabasının bulunmadığı Denizli D Tipi Kapalı Cezaevi'ne sürgün edildi. "Güvenlik" gerekçesiyle sürgün edilen Kaytan'ın tedavisi de yarım kaldı.

Kırıkkale Yüksek İhtisas Hastanesi Baş Tabipliği'nin "tümor pronozu hastalığından kaynaklı yalız kalamaz" şeklinde raporuna rağmen Kaytan,  sürgün edildiği Denizli Cezaevi'nde aylarca tek kişilik hücrede tutuldu. Kaytan'ın şikayetleri üzerine, Denizli Devlet Hastanesi'nden aldığı bir rapor ile birlikte diğer tutukluların yanına alındı.

‘SUÇ DUYURUSUNDA BULUNACAĞIZ’

Tedavisini Ankara Numune Hastanesi'nde sürdürmek isteyen Kaytan, 2014 yılının Eylül ayında, yoğun uğraşlar sonucu Sincan F Tipi Cezaevi'ne ne sevk edildi. Başta yayın yasakları olmak üzere burada da birçok hak ihlaline maruz kalan Kaytan, Sincan 2 Nolu Cezaevi Müdürü İsmail Gül tarafından cezaevi savcısı ile görüşme yaptığı sırada, "Savcı bey burada olmasaydı senin ağzını burnunu kırardım" sözleriyle tehdit edildi.

Kaytan'ın ablası Gülşen Kandemir, Kaytan'ın Sincan Cezaevi'ne geldiği 9 ay süresince beraber kaldığı iki tutuklu dışında başka hiç bir mahpusla görüştürülmediği ve tam bir tecrit altında olduğunu söyledi. 3 gün önce telefon üzerinden Kaytan ile iletişim kurduklarını belirten Kandemir, kardeşinin kendisine doktora götürülmediğini aktardığını söyledi. Kandemir,  konuya ilişkin Adalet Bakanlığı'na başvuracaklarını ve suç duyurusunda bulunacaklarını belirtti. (Ankara/DİHA)

ÖNCEKİ HABER

Öğrenciye Nihat Kazanhan soruşturması

SONRAKİ HABER

‘Kadın katliamlarını lanetliyoruz’

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...